Hayaller olmasaydı, umutlar dünde kalırdı. - Dolmuş atasözü |
|
||||||||||
|
Bilindiği üzere kelimelerin gerçek ve mecaz anlamları dışında birden çok anlamı olabilir. Bu anlamlardan sözlüğe bakmadan ancak birkaçını bilebiliriz. Daha fazlasını öğrenmek için sözlüğe bakmamız icap eder. Gerçi merhum Ali Nihat Tarlan edebiyat fakültesindeki öğrencilerine “Çocuklar, lügate karşı yiğitlik olmaz. Anlamını bildiğiniz kelimeye dahi sözlüğe bakın.” diye öğütlermiş. Kaldı ki manasını bilmediğimiz sözcüklere bakmayalım. Dünyaca ünlü hikâyeci Mark Twain, çok iyi bir sözlük okuyucusuymuş. Daha meşhur bir hikâyeci olmadığı zamanlarda, işi icabı yolculuk yaptığı posta arabalarında yolculuğu süresince sözlük okurmuş. Demek ki sözlüğe sadece anlamını bilmediğimiz kelimeler için başvurmanın dışında onun iyi bir okuyucusu da olmak gerekiyor! Kelimeler şair ve yazarların duygu ve düşünce dünyasında imbiklenince rengini ve kokusunu dışa vuran güzellikler. Şair ve yazar eli değmeden sözlüklerin derununda derin bir uykudadır her biri. Yazar ve şairler o perilerin gamzelerinde öpücük kondurarak uyandırır derin uykularından. Sözcükler şiirde dilber, nesirde bir nigâr olarak çıkar çoğu kez okuyucunun karşısına. Yazar ve şairler, tıpkı gül bahçesine su veren bağban gibidir. Önce duygu ve düşünceleri ile o gül bahçesine su verir, sonra rengarenk sözcükleri derer bahçeden. Şiir olur, öykü olur, roman ,deneme ve benzeri güzellikler zuhur eder. Kandil ve iskandil sözcükleri birbirini çağrıştırsa da anlamca uzak kelimeler. Hafızam beni yanıltmıyorsa bu adda (Kandil ve İskandil) bir kitap da yayınlanmış diye biliyorum. Kandil, gaz lambalarından önce kullanılan fitil ve yağ ile çalışan aydınlatma aracı. Bir de bizim kültürümüzde kutsal bilinen gecelerde kandil adıyla bilinir ki kandil simidimiz meşhurdur. Bazılarımız kandil simidi alınca kandili ihya etmiş olduğumuz zehabına kapılırız. İskandil ise denizlerin derinliğini ölçme işi ve bu işin yapıldığı aracın adı. Gönüllerin derununu ölçecek cihaz henüz icat edilmedi. O yüzden o durumu ifade edecek bir sözcük yok lügatlerde. O vakit bize düşen Mark Twain’in durumundan ibret almak, Merhum Ali Nihat Tarlan Hocanın öğüdüne kulak vermek. Kandil ve iskandil sözcükleri ister akraba ister hısım olsun bu bizim konumuz değil. Ankara, 29.03.2017 İbrahim Kilik
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İbrahim Kilik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |