..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle aramda tek bir ayrým var. Ben deli deðilim. -Salvador Dali
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Cemal Zöngür




21 Mayýs 2017
Ýnsan Karakterinin Oluþumu - 1 -  
Dünyada En Zor Savaþ Ýnsan Olmaya Çalýþmaktýr

Cemal Zöngür


Özellikle bugüne kadar Beyin Uzmanlarýnýn yapmýþ olduklarý araþtýrmalardan, yaklaþýk olarak beyindeki hücrelerin (Nöron) sayýsýný 86 ila 14 milyar arasýnda olduðu tahmin edilmektedir. Ve bunlarýn nasýl bir sistemle çalýþtýðýyla ilgili net bilgiler henüz bulunmamaktadýr.


:IDF:

     
     Karakter yapýsýnýn sadece insana has olduðu, bununda çevre, sosyal ve siyasal koþullara göre þekillendiðini hemen hemen herkes bilmektedir. Fakat hangi sosyal ve siyasal çevrenin insan karakterini daha iyi þekillendireceði konusu, devlet yönetimleri ve siyasi çevreler tarafýndan topluma baðýmsýz ve bilimsel bir bakýþ açýsýyla anlatýlmýþ deðildir. Bu yüzden insanlarýn çoðunluðu sürü psikolojisine göre kiþilik kazanmaktadýrlar.
Gel ki her sosyal ve siyasal çevre kendi anlayýþýnýn daha iyi olduðunu iddia edip ona göre bir karakter oluþturmaya çalýþmýþ olsa da, yaþanan doða, çevre ve toplumsal olaylar bu iddia sahiplerinin hepsini çürütmektedir.
Buna en açýk örnekse, içerisinde yaþamýþ olduðumuz dünyanýn canlýlarýn yaþayabilecek duruma gelme sürecinin beþ milyar yýlda ancak tamamlanmýþ olmasýdýr. Dünyanýn böyle bir uzun diyalektik evrimleþme sürecine raðmen insan ne yapmýþtýr? Aç gözlülüðü ve doyumsuzluðu (Karaktersizliði) yüzünden, bu cennet dünyayý çok kýsa bir sürede bitirme noktasýna getirmiþ olup, en fazla bin yýl sonra yaþanamayacak duruma geleceði artýk ütopya olmaktan çýkýp, bir realiteye dönüþmüþtür.
Dünyamýz üzerinde böyle bir kötü tablonun var olduðu bilindiðine göre, o zaman tüm sosyal ve siyasal aktörler, en ufak bir çekinceye meydan vermeden herkesin kendisini sorgulayarak, saplanýlmýþ olunan tüm art niyetli davranýþ ve duygulardan biran evvel kurtulmanýn yollarýný aramalýdýr.
Bu gerçeklikten yola çýkarak, koskoca dünyayý yok olma noktasýna getiren mevcut insan karakterinin baþlangýç aþamasýyla birlikte, doðal yollardan nasýl ortaya çýktýðýný, bunun daha sonra neden canavarlaþarak kendi sonunu hazýrladýðýný özetleyerek anlatmaya çalýþalým.
     Ýnsanýn karakter yapýsýnýn merkezi beyin olduðu bilmektedir. Ancak beyin merkezindeki Nöronlar adý verilen sinir hücrelerinin nasýl ve ne tür bir mekanizmaya göre hareket ettiði henüz tam olarak anlaþýlmýþ deðildir. Bu yüzden insan denen düþünen canlýnýn beyin hücrelerinin çalýþma sistemi, her zaman büyük bir sýrrý beraberinde yaþatmaktadýr.
Onun için birtakým insanlara göre, insanýn bu özelliði fizik ötesi (Manevi) büyük bir güç sayesinde gerçekleþtiði düþünülürken, bazýlarýna göre ise sýrrý tam olarak çözülememiþ bir diyalektik doða harikasý þeklinde deðerlendirilmektedir.
     Tabi ki bu konuda her insan istediði þekilde düþünebilir. Kimi yüce tanrýnýn bir eseri olarak görür, kimisi de doðanýn içerisinde saklý bulunan Atom çekirdeði sayesinde olduðunu ileri sürmekte serbesttir; hepsine saygý duymak zorundayýz. Ancak gerçeklere daha yakýn yaþayabilmek için, bilim insanlarýnýn çalýþmalarý sonucunda, ortaya çýkarmýþ olduklarý bilimsel kaynaklara göre hareket etmek, hepimizin tek sýðýnacaðý liman olduðunu da unutmamak gerekir.
Bazý noktalar Beyin Uzmanlýðý alanýna girdiði için, uzmanlarýn affýna sýðýnarak, haddimizi aþmadan deðerli hocalarýmýzýn ortaya koymuþ olduklarý bilgilerden yaralanýp, konuyu Felsefi, Psikolojik ve sosyolojik açýdan deðerlendirerek, karakterin þekillenmesi hakkýnda daha farklý bir bakýþ açýsýný ortaya koymaya çalýþacaðýz.
     Özellikle bugüne kadar Beyin Uzmanlarýnýn yapmýþ olduklarý araþtýrmalardan, yaklaþýk olarak beyindeki hücrelerin (Nöron) sayýsýný 86 ila 14 milyar arasýnda olduðu tahmin edilmektedir. Ve bunlarýn nasýl bir sistemle çalýþtýðýyla ilgili net bilgiler henüz bulunmamaktadýr.
Beyin hücre sayýsý hakkýnda bilimsel tespitlere en saðlam kaynaksa, bir Gorilin beyin hücre sayýsýnýn 7 Milyarla kesinlik kazanmýþ olmasýdýr. Ýnsan bir Gorilden daha düþünceli ve zeki olduðuna göre, demek ki, insanýn beyin Nöronlarý 7 milyarý çok aþan bir sayýya tekabül etmektedir.
Ýnsan beynindeki sinirsel Nöronlarýn bilimsel tespitlerle sayýsý bu þekilde belirlenmiþken, düþünen bir canlý olarak bu hücreler sayesinde insan, bir yandan harikalar yaratýrken diðer taraftan kendi cinsine ve dünyaya çok büyük kötülükler yapan bir özelliðe sahip olduðu da asla unutulmamalýdýr.
Ýnsanýn bu özelliði genellikle egoizmle açýklansa da, egoizmin bir türlü frenlenememesinin gizemi ise, en büyük soru iþareti olarak önümüzde durmaktadýr. Ýnsanýn karmaþýk ve biyolojik doðasý ile ilgili temel þu bilgileri hatýrlayarak incelemeyi sürdürebiliriz.
Ýnsanýn ana çekirdeði bir sývý madde þeklinde iken, biyolojik olarak Eþeyli üreme özelliðiyle erkek ve diþi Tohumlarýnýn (X ve Y Kromozomlar) doðal yollarla birleþmesi sonucunda yavru canlýlar meydana gelmektedir.
Erkek ve diþinin bir parçasý olan sývýnýn ise doðadaki toprak, su, taþ, ot, hava, gaz vb. maddelerin içerisinde bulunan elementlerden oluþtuðu. Ve bunlarýn içerisinde çeþitli moleküllerin birleriyle etkileþim, ayrýþma ve birleþmeleri neticesinde, canlýlarýn en küçük yapý taþý olan hücreler meydana gelmektedir.
Ýþte doðadaki tüm canlý ve cansýz varlýklarýn hücre çekirdeði içerisinde yer alan, Atom parçacýklarýnýn sahip olduðu Nötron ve Protonlar sayesinde doða, varlýklar ve canlýlarda hareketler oluþmaktadýr.
Özellikle canlý türlerin doðal olarak böyle bir formulasyonla var olduklarýný her insan kabul ederken, tarihten bu zamana kadar tartýþýla gelen ve de bir türlü sonuca varýlmayan konuysa, bu aþamadan sonra insan nasýl oldu da diðer canlý türlerinden farklý bir beyin ve düþünme yapýsýna sahip olmuþtur?
Tabi ki bu soruya ne son geliþmiþ bilim net bir cevap verebilmektedir ne tanrýnýn varlýðýný kabul eden düþünceler. Biz burada saplanýp kalmaktansa, daha çok insanýn somut olarak ortaya koymuþ olduðu yaþam þeklinin hangi temel kaynaklara göre karakter kazandýðýný daha yakýndan tanýmaya çalýþacaðýz.
Ýnsan düþünen bir canlý tür olarak, kendisini net bir þekilde anlayabilmesi için, her þeyden önce somut (Maddi) varlýðýnýn hareketleri üzerinde niçin, nasýl, neden ve nereye kadar? Sorularýnýn cevabýný bulduðu kadarýyla doðruya yakýn bir yaþama ulaþabilir. Ancak bu yöntemde tek baþýna her þeyi çözemeyip, bunun yanýnda sürekli insanla var olan soyut (Manevi) Ruh yapýsýnýn etkisi üzerinde de düþünerek, maddi ve manevi var oluþun bilimsel bir sentezlemesini yapmasý gerekir.
Çünkü baþta da belirtildiði gibi insanýn beyindeki hücre yapýsýnýn hareketleri, büyük bir karmaþýklýða sahipken, bu karmaþýk hareketler neticesinde ortaya çýkan somut ve soyut birçok duygu ve düþünceler, belirli bilimsel kurallara göre birleþtirildiðinde üst insana yakýn bir karakterin olma ihtimali daha yüksektir.
Buna raðmen insanlarýn büyük bir kýsmý yalnýzca maddi devinimleri öne çýkarýrken, diðer çoðunluksa manevi devinimi önemsenip birbirlerini dýþlayarak, sürekli kavgacý ve doyumsuz bir karakterle yaþamaktadýrlar. Bu bölümde karakterin doðal ve biyolojik yollarla kýsaca bu þekilde bir temelinin olduðunu özetledikten sonra, gelecek bölümde bebeðin ana karnýndaki evresi ele alýnacaktýr.
Çünkü henüz dýþ dünya ile doðrudan ve bilinçli bir baðý olmayan ilk insan olan Bebeðin, tazecik beyin hücrelerinin ana karnýnda nasýl ve nelerden etkilendiðini, bu etkinin ileride bebeðin hem fiziksel hem de duygusal yapýsýndaki yansýmalarý üzerinde derince durmak gerekir. Ayrýca konularla ilgili kaynaklar son bölümdeki makalede deðerli okuyucularýn bilgisine sunulacaktýr.
     

Cemal Zöngür






     





















Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Þehitlik Duygusu ve Yitip Giden Canlarýn Aðýrlýðý
Kime Göre Ahlak Neye Göre Ahlaksýzlýk
Kariyerizm ve Kýskançlýk Kiþilik Bozukluðu Mudur?
Türkiye Burjuvazisi Artýk Konuþmasýn (2)
Düþüncenin Geliþimi ve Toplumsal Körleþme
Ýnsan, Üst Ýnsan ve Ýkiyüzlülük
Ýnsan Beyninde Ýyilik ve Kötülüðün Düzeni
Akýl ve Oluþum
Ýnsan, Düþünce, Alt Düþünce ve Üst Düþünce
Ýnsan Niçin Yaþar

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Geri Kalmýþlýk ve Ýrrasyonalist Siyaset Nedir?
Ýlkeli Mücadelenin Felsefi Diyalektiði
Siyaset ve Fetiþizm
Kadýn Katliamlarý Neden Önlenemiyor?
Faþizmin Tarihi ve Türleri
Kuran'a Göre Ilýmlý Ýslam Mümkün Mü?
Ýslam Mezhepler ve Tarikatlar
Ýslam'da Güncelleme (Reform) Mümkün Mü?
Ýnsanýn Dine Ýnanýþý, Dinden Kaçýþý
Kuzey Kore Ýnsanlýðýn Sonuna mý Ýþaret Ediyor?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (1) [Deneme]
Lider mi Toplumu Þekillendirir; Toplum Mu Lideri? [Deneme]
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (3) [Deneme]
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Deðiþikliði Neyi Çözer? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (2) [Deneme]
Alevilerin Kapýlarýna Saldýranlarýn Açýk Kimliði [Deneme]
"Türkleri Yeniden Tanýmak" Araþtýrma Kitabýmý Yazma Nedenim : [Deneme]
Ýþte Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..! [Deneme]
Ýslamiyet Yeniliðe Açýk Bir Din Midir? [Deneme]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araþtýrmalar yapmaktayým. Yayýnlanmýþ bir kitabýmýn dýþýnda çeþitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayýnlanmýþtýr. Ve iki kitap dosyam yayýna hazýr durumdadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Tam baðýmsýz Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.