..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýçine koyabileceðin bir karanlýðýn olmadan, bir ýþýðýn olamaz. -Arlo Guthrie
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Cemal Zöngür




11 Temmuz 2017
Evrensel Adalet Yerine, Ýdeolojik Adalete Sarýlmak:  
Adaletle Oynamak, Kiþini Kendisini Ýnkar Etmesi Anlamýna Gelmektedir.

Cemal Zöngür


Toplumlar sürekli belirli bir din, etnik ve narsist politik çerçeveden dünyaya bakýp ona göre eðitilmiþlerse, o toplumlarda en iyi teori ve düþüncelerin hayat bulmasý oldukça zordur


:HGE:


Evrensel düþünce ve Adalet felsefesi; sýnýrsýz düþünüp tüm farklýlýklarla ortak ve maddi deðerlerde sýnýrlý yaþamayý bilmektir.
Ýdeolojik adalet ise, karþýt gördüðü düþünce ve kültürlere intikamcý yaklaþýp, kendisine yapýlanýn benzerini baþkalarýna layýk görme anlayýþýdýr.
Daha çok insaný ideolojik yaþam anlayýþýna kolayca sürükleyen en büyük etkense, almýþ olduðu eðitimin dar ve bilimsel içerikten yoksunluðu ile, farklý kültürleri önemsiz ve küçük görme ukalalýðýdýr.
Yine de adalet kelimesi öyle bir büyülü içeriðe sahiptir ki, kimin aðzýndan çýksa kiþinin kimliðine ve karakterine bakýlmadan, ilk duyulduðu andan itibaren, insanda çok güzel bir duygu ve heyecan uyandýrmaktadýr. Çünkü Adalet; en üst katmandan en alttakine kadar her zaman insana lazým olan temel yaþam ilkesidir.
Ancak insanýn doðasýnda mevcut olan egoizm yüzünden, herkes kendi çýkarlarýna ve bilgi kapasitesine uygun adaletten bahsetmesi neticesinde, evrensel adalet adeta hiç yokmuþ gibi bir duygu uyandýrýlmaya çalýþýlmaktadýr.
Tüm olumsuzluklara raðmen, bu yanlýþý biraz olsun sýnýrlayan ve insani ilkelere göre yaþanmasýný saðlayan tek yapý, Helenli Ana Tanrýça Themis ve gerçek Felsefeci aydýnlar olmuþlardýr. Bunun dýþýndaki tüm ideolojik adaletçiler, ne kadar sütten çýkmýþ ak kaþýk gibi görünseler de, tüm uygulamalarý kendilerini her zaman yalanlamaktadýr.
Ýlk dönemler soyut þekilde var olan Adalet düþüncesi, daha sonraki dini ve siyasi ideolojik somut uygulanmasý, toplumlarda kan ve göz yaþýnýn sürekli akmasýna neden olmuþtur. Demek ki, insanlarýn büyük çoðunluðu adalet adýna sadece figüranlýk yapmaktadýrlar.
Adalet kelimesi; Türkçede kullandýðýmýz on binlerce kelimede olduðu gibi, dilimize Arapçadan geçmiþtir. Arapça “Adala” kökünden türetilmiþ olup, adil ve hak anlamýný taþýmaktadýr. Buradan hareketle, evrensel ve ideolojik adalet yapýlarýnýn temel içeriklerini bir kez daha özetleyerek devam etmeye çalýþalým.
Evrensel Adalet; din, etnik, siyasi ve ideolojik saplantýlardan tamamen arýnmýþ, kiþilerin tüm insani haklarýný tanýyan ve koruyan hukuk sisteminin adýdýr.
Ýdeolojik Adaletse; kendine yakýn gördüðü insan topluluklarýnýn dýþýndakilerini, gerek dini gerekse etnik ve siyasi bakýmdan dýþlayan ve yok olmasýna çalýþan bir anlayýþtýr.
Doðal varoluþuyla insani bir yaþam anlamýný taþýyan Adalet düþüncesi, m.ö. 500 bin yýlarýndan itibaren, ilk olarak Homo Sapienslerin (Adem ve Havva) aklýný kullandýðý dönemle baþladýðýný belirtmek mümkündür. Bu ilkel (Pro) Adalet anlayýþýnýn derinliklerine inmeden, Uygarlýk dönemiyle baþlayan dini soyut ve yarý somut müeyyideli hukuk sistemlerinin, insanlýðý nereye götürdüðünü derince incelemekte büyük fayda vardýr.
Örneðin Sümerler döneminde adalet daha çok “Kral Tanrýlar ve bunlarýn yardýmcýsý Ana Tanrýçalar” tarafýndan uygulanmakta idi. Anýlan çaðda hukuk okullarýnýn merkezleri Kral Tapýnaklarý (Ziguratlar) olmuþtur. Bu tapýnaklarýn tek ve en büyük sahipleri olan kral ve yardýmcýlarýnýn, her sözü ya da her düþüncesi, Allah’ýn adaleti anlamýna gelmekte idi.
Ýnsani deðerlerin yeni filizlenmeye baþladýðý bu dönemde, doðal olarak krallarýn tecrübe, bilgi, askeri güç ve maddi imkanlarýna dayanan adalet, daha çok sözlü þekilde uygulanmýþtýr. Böyle bir çaðda evrensel hukuktan (Adaletten) bahsetmek hiçbir koþulda mümkün deðildir.
Çünkü çaðýn insanlarýnýn gerek bilinç yapýlarý, gerekse yaþamlarý geniþ bir bilgi, birikim ve tecrübeye sahip deðildi. Her þey manevi (Metafizik) felsefi çerçevede çözülmeye çalýþýlmýþtýr.
M.Ö.1500’lerde Babil Kralý Hammurabi tarafýndan kýsmi þekilde yazýlý ve maddi müeyyideli adalet sistemine geçilmiþ olunsa da, eksik ve yetersizdi. Aradan yaklaþýk 800 yýl geçtikten sonra, m.ö.700’lerden itibaren Helenlerin baþýný çektiði Metafizik ve Materyalist Felsefi düþünce okullarýnýn açýlmasý, adeta yeni bir aydýnlýk dünya yaratmýþtýr.
Bu düþüncenin ana kaynaðý ise, önceden var olan Dualist dini hukuk anlayýþý ile, Ana Tanrýça Themis’in adalet felsefesinin sentezlenmesi, evrensel adaletin temelini oluþturmuþtur. Themis’in evrensel adalet anlayýþýnýn etkisi, Monoteist dinlerin egemenlik saðladýðý dönemlerde de sürmüþtür.
Ortaçað’dan itibaren iyice güçlenen Monoteist dinlerin Metefizik ve yarý maddi müeyyideli adalet yapýsý, ilk zamanlar topluluklarýn çoðunluðunu arkalarýndan sürüklemeyi baþarmýþlardý.
Ancak bu etki ilk 20 veya 30 yýl sürmüþ olup, daha sonraki dönemlerde kendi içlerinde büyük bir karmaþayý yaþamalarý neticesinde, o iddia edilen Allah adaletini hiçbir þekilde uygulamamýþlardýr. Bunu þunlardan anlamaktayýz.
Ýfade edilen dönemlerde, Monoteist dinler baþta kendi içlerinde Mezhep ve Tarikatlara bölünerek sürekli çatýþmalarý. Ayný þekilde diðer din ve toplumlarla ardý arkasý gelmeyen din ve ticaret savaþlarýný sürdürmüþ olmalarý, birçok toplumun inanç ve güvenlerinin zayýflamasýna neden olmuþtur.
Monoteist dinlerin temsilcileri olan halife, haham, þeyh, papa, kardinal, kral, hanedan, imparator ve padiþahlar, insanlarýn duygu ve akýllarýndan geçen Allah Adaletini hep ertelemiþlerdir. Sürekli idealizmin öte dünya hesaplaþmasýna dayanan hayali ve ideolojik hukukla yetinmiþler.
Bu haksýzlýðý görüp alternatif geliþtiren Avrupalý felsefeciler, 1789’dan itibaren Ana Tanrýça Themis’in hukuk anlayýþ ilkelerini daha da modernize ederek, demokratik evrensel adalet sistemine geçmeye çalýþmýþlardýr.
Ve böylece evrensel demokratik hukuk anlayýþý, Avrupalý felsefeci ve bazý siyasi liderler sayesinde, özellikle 1848 yýllarýndan itibaren hemen hemen tüm batý ülkelerinde uygulanmaya konulmuþtur.
Avrupa ve diðer batý ülkelerinde uygulanan bu adalet yapýsý, tam istenilen seviyede olmasa da, dünyanýn diðer birçok ülkesine göre daha insani ve eþitlikçidir. Bu da evrensel adaletin yolunu büyütmeye yetmektedir. Adaletin böyle bir tarihsel yaþanmýþlýðý varken, bizim ülkemizdeki adalet acaba ne durumdadýr?
Þunu hiç kimse aklýndan çýkarmamalýdýr. Tüm düþünce ve teoriler ne kadar pürüzsüz ve temiz bir dünya görüþüne sahip olsalar da, bunun hayata geçip uygulanmasý, toplumlarýn kültürel ve eðitim seviyelerine baðlýdýr.
Toplumlar sürekli belirli bir din, etnik ve narsist politik çerçeveden dünyaya bakýp ona göre eðitilmiþlerse, o toplumlarda en iyi teori ve düþüncelerin hayat bulmasý oldukça zordur. Ýþte Türkiye’nin adalet sistemi, gerek eðitim yapýsýndan kaynaklý, gerekse geçmiþten gelen dinsel kalýplaþma yüzünden, dünyaya ve adalete her zaman dar ve ideolojik bakmaktadýr.
Örneðin Türkiye Cumhuriyeti (TC) sözde laik ve çaðdaþ yasalara sahip olmasýna raðmen, hiçbir zaman evrensel deðerlere ulaþamamýþtýr. Bunun temelinde yatan en büyük nedense, toplumun eðitim ve kültürel yapýsýnýn din, etnik ve narsist ideolojiye dayanmasýdýr.
Çünkü cumhuriyetin sahip olduðu adaletin temel ilkleri, kendisi gibi düþünmeyen herkesi gereksiz, düþman ve ayrýlýkçý görüp, en ufak haklarý dahi göz ardý edilmiþtir. Bu anlayýþ eski yapýsýndan hiçbir þey kaybetmeden, daha da ideolojikleþerek yaþamayý tek seçenek görmektedir.
Halbuki artýk 21. Yüzyýlda, dini düþünceler baþta olmak üzere, etnik ve ideolojik kutsallara dayanan tüm yapýlar, ciddi þekilde dejenerasyona uðramýþ olup, maddi ve manevi geçerliliðini büyük ölçüde yitirmiþ durumdadýr.
Bu yüzden deðil midir? Türkiye’nin adalet yapýsý, her zaman öbür dünya hesaplaþmasý hayaliyle ve aþýrý derecede maddi poltizasyonla yozlaþmýþ olup, ideolojik hukuk anlayýþýna saplanýp kalmýþtýr. Ve savunula gelen o laik ve çaðdaþ adalet hayalden öteye gitmemiþtir. Dünyada bu zamana kadar uygulanmýþ olan iki adalet anlayýþ farkýný kýsaca bu þekilde özetlemek mümkündür.


Cemal Zöngür



























Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Þehitlik Duygusu ve Yitip Giden Canlarýn Aðýrlýðý
Kime Göre Ahlak Neye Göre Ahlaksýzlýk
Kariyerizm ve Kýskançlýk Kiþilik Bozukluðu Mudur?
Türkiye Burjuvazisi Artýk Konuþmasýn (2)
Düþüncenin Geliþimi ve Toplumsal Körleþme
Ýnsan, Üst Ýnsan ve Ýkiyüzlülük
Ýnsan Beyninde Ýyilik ve Kötülüðün Düzeni
Akýl ve Oluþum
Ýnsan, Düþünce, Alt Düþünce ve Üst Düþünce
Ýnsan Niçin Yaþar

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Geri Kalmýþlýk ve Ýrrasyonalist Siyaset Nedir?
Ýlkeli Mücadelenin Felsefi Diyalektiði
Siyaset ve Fetiþizm
Kadýn Katliamlarý Neden Önlenemiyor?
Faþizmin Tarihi ve Türleri
Kuran'a Göre Ilýmlý Ýslam Mümkün Mü?
Ýslam Mezhepler ve Tarikatlar
Ýslam'da Güncelleme (Reform) Mümkün Mü?
Ýnsanýn Dine Ýnanýþý, Dinden Kaçýþý
Kuzey Kore Ýnsanlýðýn Sonuna mý Ýþaret Ediyor?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (1) [Deneme]
Lider mi Toplumu Þekillendirir; Toplum Mu Lideri? [Deneme]
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (3) [Deneme]
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Deðiþikliði Neyi Çözer? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (2) [Deneme]
Alevilerin Kapýlarýna Saldýranlarýn Açýk Kimliði [Deneme]
"Türkleri Yeniden Tanýmak" Araþtýrma Kitabýmý Yazma Nedenim : [Deneme]
Ýþte Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..! [Deneme]
Ýslamiyet Yeniliðe Açýk Bir Din Midir? [Deneme]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araþtýrmalar yapmaktayým. Yayýnlanmýþ bir kitabýmýn dýþýnda çeþitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayýnlanmýþtýr. Ve iki kitap dosyam yayýna hazýr durumdadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Tam baðýmsýz Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.