..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Iþýk verirseniz, karanlýk kendiliðinden yitecektir. -Erasmus
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




14 Eylül 2017
El Kavramý 10  
Bayram Kaya
El kime ve neden; kendisini tanýtmanýn gereðini duyuyordu? El kolektif olanlara kendisini tanýtma gereði duyuyordu. El, kolektife ait olan; üretim güçleri ve üretim hareketi sahipliði üzerinde yaptýðý katakulli ile emek gücüne kâr, ticaret adý altýnda sahip oluyordu. Bu sahip olma arzusuyla kendisini ortama “tanýnma”, ediyordu. El kolektif sahiplik olan duruma bir illüzyon yaptý.


:GAA:
Artýk El ile birlikte El iradesine teslim olmak vardý. Üstelik El iradesine ilk teslim olmanýn da kiþiler arasý haz yarýþmasý vardýr. "El der ki; "De ki ben ilk teslim olanlardaným". Yani irade olan kadere iman vardýr.

Toplumun gücü, kiþilere özgürlüðün kullanýmý oluþla yansýyordu. Özgürlük toplum sayesinde ortaya konmuþtur. Kiþisel özgürlükler, toplumsal saðlanýþla olan özgürlüðün üzerine inþacýdýrlar.

Yani üreten toplumsal gücün bizi özgürleþtirmesi olmasaydý kiþisel olurla otomobile binen; Ay'a giden; kýþýn sera karpuzu yiyen özgürleþmeler oluþun getirdiði özgürlükleriniz de olmazdý. Ya neyiniz olurdu? Güce biatiniz. Toplumsal güce, El adý altýnda tapýnmanýz olurdu. Bu güç doðal güç deðildi. Doðada kendiliðinden olan güç te deðildi. Bu güç kolektif emek gücüydü.

Toplumsal üretim iliþkileri, sizdeki doðal kas gücünüzü biçimleyip toplumsal taahhütle yükümlenmenin meþruiyeti yapar. Bu meþruiyeti yansýmayý öznel mantýðýn gücü de yapmýþtý. Ýþte toplumsal bað enerjisiyle biçimlenen bu güç, doðal olan güçten ayrýlmýþtý. Ýllüzyonlarla tapýlan, taptýrýlan güç bu güçtü.

Kiþilerin kendi emek gücü toplamýndan fazla olan, toplumsal güç; "toplumsal gücün" ortaya koyduðu bu kullanýmla biz, geniþ bir kiþisi istemli yeteneklerin davranýþlarýna sahibizdir. Toplumsal güç kiþinin doðal yeteneklerine hareket alaný açmýþtý. Bu sahiplikle kiþi kendi özgürlüklerini de sahneye koyuyordu. Artýk El ile bu özgürlükler de yoktur.

El "toplumsal gücün yerine geçen illüzyon algý" olmakla; toplumun yaptýðýný sanki El yapýp, ediyor gibi olurla görünürdü. Bu görüntü algýsýyla El, üzerimize egemenleþti. Bu nedenle El ile özgürlükler de yok oldu. Size, El’e iman dýþýna hiç bir alan açýk deðildi.

El karþýsýnda irade özgürlüðü de olmayan kiþinin; haliyle, El karþýsýnda sorgulamasý da olamazdý. Yani El karþýsýnda kiþinin sorgulamasý da yoktur. Ya neyi vardýr? Ýmaný. Vaade karþýlýk olan iman.

Üretim gücünü yitiren kiþi, iradesini; özgürlüðünü ve sorgulamasýný da yitirmiþtir. Emek gücünü El'e kaptýran insanlýk; iradesini de, sorgulamasýný da, özgürlüðünü de El'e kaptýrýr. Böylece emek gücünün sahibi olamayan kiþi, emek gücünün sahibi olan El karþýsýnda El, dilemeyince; hiç bir þey yapamazdý!

Siz yiyeceðim dediðinizde, siz yiyeceðim demiyordunuz! El size “yiyeceðim” dedirtiyordu. Yani enerjiniz var iken yok olup tükendiði için yemiyordunuz! Doðada enerji düzenlenmeli zorunlu akýþlarýn var oluþu nedenle yemiyordunuz. Nedense El size “ye” diyordu, siz de yiyordunuz. Nedense El boþalt diyordu siz de boþaltýyordunuz! El'in de zaten baþka iþi gücü yoktu. Her þeyi size göre olukla size göre takdir ediyordu?

Oysa El'in size yaptýrdýðýný ettirdiðini söylediðiniz þeyler evrensel iþleyiþe aykýrý olan özel ve özgül olan bir tarafý yoktu. Siz de bu iþleyiþ içinde her akýþ gibi belli yasalara baðlý, akýþlardýnýz. Peki. El bir kere, iki kere, beþ kere, bize “ye” dedi. Pekiyi de bizlerin doðumdan ölüme kadar yememiz içmemiz, El'e neydi? El'in ne umuruydu. Tabii ki bunlarý soramazsýnýz. Bunlara yine ayný mantýk içinde soru soruyu gerektiren þekilde, cevap olmayan, cevaplar verirlerdi.

El ile irade yitimi gibi, sorgulamama gibi, özgürleþmeme gibi olmazlar ortaya konduktan sonra artýk akýl, mantýk yürütüp düþünmek te yoktur. Böylece El, mistik uyuþturmanýn, mistik afyonlamanýn merkezi haline gelir. Zaten istenen de budur. Bu algýyla El bir illüzyon, bir göz boyama ve bir gözbaðýdýr. Tüm bunlar, El üzerinde bir yansýma illüzyonla cemaatlerin, tarikat ve mezheplerin, lümpenlerin þiarý olurlar.

Nasýl bugün iþ dedik mi, hemen aklýmýza; iþ-is veren; iþçi-patron; ücret-kâr; grev-lokavt sözleþme-toplu sözleþme vs. aklýmýza geliyorsa; El dedik mi de aklýmýza; sahipliðinizin olmamasý. Sahibinizin El olmasý. El’in üzerinize bir takdir olmasý. Sahiplik gücünüz olmamakla El üzerinize bir iradedir. Emek gücünüz El ile birlikte üzerinize rýzk olan bir anlam deðiþmesidir.

Ýradesi olmayanlarýn, rýzký olmayanlarýn, gücü olmayanlarýn; iradesi, gücü ve rýzký olana rücu edip tevekkül etmeleri, El ile birlikte oluþan absürt anlam deðiþmesi olan illüzyonlarla afyonlamaydý. Aðaçtan düþüp ölmüyor muydunuz?

Eh hiç bir önlemi alýnmadan çalýþtýrýlýrken 50. katta düþmekle ölümlerde El'in fýtratýdýr. Aðaçta düþenle toplumsal akitli bað enerjisi içinde ancak oraya konan bu sorumlu baðýntý, karþýlýk olur sürecin farkýnda bile olmayan kör anlayýþlarý kopyalayýp kopyalayýp sömürü çarký diþlisi olmanýn savunucusu yapýyorduk. Nedense El; sizleri çalýþtýranlara; “sen de tedbirini al, almazsan þöyle olur böyle olur” demiyordu.

Yani El deyince aklýmýza çalýþma, iþ, emek gücü baðýntýsý gelmez. Bunlar bahanedir! Ve bunlarýn bilincini edinen sorgulama ve mücadeleden çok; fýtrat, kader, rýzk, biat, imanlý olmanýn mistiklikle uyuþturan baðýntýlarý akla geliyordu. El deyince akla iþin esasý deðil de bu türle eþletilen birçok akýllarý iþletmemenin çaðrýþýmlarý, tevekkülü akla geliyordu.

Ýþçi-iþveren ve iþ; üretim hareketli sürecin kolektif baðýntýlý olan bütünlüðünün bir parçasýdýrlar. Ýþçi kendisinde olan ve kendi sahipliðinde olan kas eylemli, kolektif biçimli emek gücünün çalýþmasýný ortaya kor. Ýþveren de üretim hareketinin bir parçasý olmakla, emek gücü sarf eden kiþilerin dýþýnda olup! Hiç kimsenin olmayan "üretim gücüne ve kolektif güce sahipliði!" olukla (ne demekse) iliþkilenmektedirler.

Oysa El hiç bir üretim hareketinin, üretim hareketiyle hiç bir iliþkilisi olmamakla üretim hareketinin bir bað ve baðýntýsý, yükletilenin olmamakla üretim hareketi içinde deðildir. Ve üretim hareketinin parçasý da deðildir. Üretim hareketinin içinde bað hareketi olan "üretim gücü olan Mülk” bir illüzyon ile El'indir! El sürecin illüzyonudur. Bu illüzyonla El mülkünü istediðine verir demekle; El üretim hareketi baðýntýsý içinde iliþkileriyle ortaya konan mülkü; kiþiler sahipliði yapmanýn mana anlamalý katalizör olucusudur.

El; "Mülk El ‘dir. El mülkünü istediðine verir" demek için vardý. Kiþilerin bu yetkiyle donanan El'e iman (akit) etmeleri de, mülk daðýtýlana kadar herkesin daðýtýlanýn mutlaka kendisine vereceðini düþünmeleri nedenle kiþilerin El'e karþý, iman ikrarlarý vardýr. El'in keyfi taksimatýndan sonra üretim nesnelerinin paylaþýlmalarý, yapay süreçlerle mal sahiplikleri üzerinde olacaktý. Bu nedenle El, mal sahipliði üzerinde üretim iliþkilerinin, ateþleyicisi olmanýn öznel ve illüzyonlu mana anlayýþýdýr.

El, somut olup biten içinde eylemli katýlgan olamadýðý için kendisine inanýlmasýný istiyordu. Kendisine inanýlmasýný çaðrýþýmla öðrenme üzerinde pekiþtiriyordu. Çaðrýþýmla öðrenme olan süreçleri ve süreç baðýntýlarýný, ben yaptým, ben ettim, ben verdim, ben diledim gibi söylemleri eþliðinde kendisinin "tanýnmasý" için kullandý.

Bu nedenle El ön ittifak içinde eylemli olmaktan çok kendisinin bu hal üzerine tanýnmasýyla ortaya çýktý. Ve El’in kendisini "tanýtma" denen bu süreç; kolektif olan düþünce ve üretim hareketinden; kolektif olmayan düþünce ve üretim hareketi içine geçmenin ritüeli olan bir sembolizmdi. Kolektif olaný özel mülk sahipliði yapmanýn özel takdirler olma ritüeli ve saygýlýma ayinidir. El bu iki geçiþme arasýnda düþünsel ve eylemi oluþla ritüeli olan manadýr.

El özel mülk sahipliði ve kölelik sahipliði düþüncesi içine geçiþin ritüeli olukla seremoniye dönüþtürüldü. Özel mülkiyetçi düþünce hareketinin dekoderi olma gizemiyle ortaya kondu. Köleci gerçekleþmelerle bu hareketin de ötesine geçen anlamalar oldu. Bize kendi çalýþmamýz, kendi emek gücümüz kendi kolektif bilincimiz bizlere rýzk (mal-mülk-yeme-içme-geçimlik-nasip) dendi. Bu denmeler eþliðinde rýzk dendi mi, bu çaðrýþým yoluyla aklýmýza hep El gelir. El=rýzktýr. El=bilinç körelmesi ve yabancýlaþmadýr.

Ya da El dedik mi aklýmýza El'in eþletilmesi olan nasip aklýmýza gelir. Yine El dedik mi El ile eþletilen kader, takdiri ilahi, tevekkül, imanlý olmak vs. aklýmýza mutlaka gelir. Gelmezse El'in hiç bir anlamý yoktur. El çaðrýþýmlý öðrenme dediðimiz bir somutluðu ile üzerinizde etkirdir. Somut anlam ve bilmeler üzerine çaðrýþýmla eþletilmesi; somut olandaki anlama alakasýz bir durumla mana olunma yoluyla bir “tanýnma” ve bir “tanýtýmdýr”. El çaðrýþým yoluyla “tanýnma” olan bir belirme ve bir belirtiliþtir. El çaðrýþým yoluyla ilinek olan, bir bað ve sanal bir baðýntýydý. Bu illüzyon içinde emek gücünün belirleyici olma gerçeði; El'in belirleyici olmasýyla yer deðiþiyordu. Ýnsan sanallaþan bu anlatýmlarla kendisine yabancýlaþýyordu.

El kime ve neden; kendisini tanýtmanýn gereðini duyuyordu? El kolektif olanlara kendisini tanýtma gereði duyuyordu. El, kolektife ait olan; üretim güçleri ve üretim hareketi sahipliði üzerinde yaptýðý katakulli ile emek gücüne kâr, ticaret adý altýnda sahip oluyordu. Bu sahip olma arzusuyla kendisini ortama “tanýnma”, ediyordu. El kolektif sahiplik olan duruma bir illüzyon yaptý.

Kolektif olan þey El sahipliði oldu. El, kolektif sahipliðin ve kolektif yaptýran lýðýn üzerine ikame oluþla kolektif ligin üzerini örttü. Artýk el her þeyi kaplayandý (üretim hareketi olan her þeyi kaplayandý). Kolektif, bu kaplama örtü ile görünmez olmakla kolektif olan El illüzyonu vermeye baþladý. El kolektifin olan mülk sahipliðiyle eþleþiyor.

Kaplama olan El, örtü altýndaki gerçekliðin salýnýmlarýyla kendisini eþleten yalancý zahiri bir görüntüye bürünüyordu. Kolektif olan bað kýrýlýyordu. Kýrýlan kolektif bað yerine insanýn zihinsel anlamasý içinde insan olup biteni kendisine El ile bað anlamasý yapýyordu. Mülkü içinde çalýþtýracaðý kölenin emek gücü sahipliðini de kendisine; çalýþmamýzda El’dendir deniþle, anlam eþletmesi yapýlýyordu. El, kolektif olan yapý içinde; kolektif olmayan bir biçim üzerinde takdir etme iradesiyle “tanýnmak” istiyordu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn felsefe kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
Ýrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluþun Felsefesi (Açký 2)
Sosyal Ýliþki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Müruru Zaman 14
Sahiplik Ýmaný 1
Hatýrlama 1
Mal mý, Ýnsan mý?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bað Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Aslýna Yüz [Þiir]
Vah ki Vah [Þiir]
Ýsis Dersem Çýk Ereþkigal Dersem... [Þiir]
Görmez Þey [Þiir]
Tekil Tikel Tükel [Þiir]
ve Leddâllîn, Amin [Þiir]
Mavi Yare [Þiir]
Mevsimsel [Þiir]
Yýkýlýþa Direniþ Direniþe Yýkýlýþ [Þiir]
Meþrep 3 [Þiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayý yaþantýlaþan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payý giderek azalmaktadýr. Sosyo toplum bazlý, genel bir açýlýmla baþlayan çalýþmalarým da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazýlarýn tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doða bilim verileri güdülü çalýþma olmasýna gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok baðýntýsýyla söylüyorsanýz, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.