Yanlýþ sayýsýz þekillere girebilir, doðru ise yalnýz bir türlü olabilir. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
Bir üretim hareketi içinde para hiçbir üretim nesnesinin denkliði deðildir. Para üretim alaný içinde sekans hareketi denkliði deðildir. Denkliði olukla üretilen en az iki ya da pek çok ürün için her birine kolay takaslarý için “takas deðiþtirme deðeri” olurlar. Deðilse kendisinin bir deðiþilme deðeri; bir takas deðeri yoktur. Para, karþý gruba da kendi kullanýmý için ‘para tüketimli bir kullaným’ ürettirmez. Üstelik para tüketen kiþileri için enerji saðlayan bir kullaným olmamakla da üretim alaný için zorunlu deðildir. Bu nedenle paranýn zorunlu üretilen; zorunlu ürünler kullaným kategorisi içinde yeri yoktur. Ve tüketilmesine karþýlýk ürünler denkliði ile bir deðiþtirme deðeri; bir kullaným tüketim deðeri yoktur. Ve yine paylaþýmlý bir üretim hareketi içinde karþýlýk ürün olukla deðerlendirilmesi de yoktur. Paraya atfedilen sanal bir saymaca deðeri vardýr. Her ürün tüketilip yeniden üretilirken paranýn bu saymaca deðeri ne tükenir ne de yeniden üretilir. Bir nicelim buðday bir nicelim kunduraya karþýlýk üretilir. Bir kundura da bir buðdaya göre üretilip tüketilir. Bunlar karþýlýklý denklik içindeki denge ile tüketilirler. Bunlarýn yarýn yeniden üretilmeleri gerekli olur. Burada hiçbir sanal durum yok. Somut bir gerçeklik vardýr. Üretim hareketi gerçeklik üzerine dengedir. Saymaca deðiþtirme deðeri atfedilen para ile gerçek deðerin dengeleri alt üst edilir. Para, enerji vererek harcanmayan, tükenmeyen; karþýlýðý olurla üretilmeyen bir nesne olup; kolektif sürece konu olamaz. Baþlanýþ koþullarý içinde insanýn beslenme zorunluluðu vardý. Ama para kazanma gibi bir eksikliðin en ufak bir belirimi bile yoktu. Bu nedenle beslenme ihtiyacý, illa ki üretim hareketini baþlatacaktý. Ama olmayan para, baþlangýç içinde olsaydý bile, asla üretim hareketini baþlatamazdý. Ortada tüketilecek bir buðday, kundura, kumaþ olmasaydý para da olmayacaktý. Para olmasa da bu ürünler olurdu. Ama bu ürünler olmasaydý, para da olamazdý. Paranýn kullanýlmakla harcanamayan; tüketilemeyen bu tür saymaca yanýný yansýtan hali; sanal ve ilinekti belirimle olan halidir. Paranýn bu ilinek hali paranýn bu ürünleri satýn alma yanýlsamasý ortaya koydu. Böylece para helal kazanç, kâr dediðiniz hileler içinde olmaya baþladý. Siz çalýþmadan siz üretmeden helal (!) kazanýyordunuz. Böylesi anlam içinde araya verilen sanal önemle para; insaný, insana ve insanýn emeðine yabancýlaþtýrmýþtý. Toplam üretimin içinde üretemez olukla; çocuklara, eðitime; saðlýða; hasta, sakat yaþlýlar gibi üretmez olanlara kolektif emek gücü harcanýr. Bunlarýn hiç biri kiþisel deðildir. Üretim hareketi nasýl zorunlu ve karþýlýklý oluþ esasýna göreyse; üreten kiþiler; saðlýklý, eðitimli olmadýðý zaman karþýlýklý üretim içinde olamazlar. Üretimin kolektif, tüzel karakterli hareket olmasý nedenle; kolektif tüzel oluþ tekilliði de þahýslarýn saðlýk eðitim ve konforundan da sorumludur. Bunlar kolektif üretim nedenle kolektif yararlanmadýr. Üstelik karþýlýklý oluþ esasý için sizin emek gücü saðlýk ve eðitim sektörüne zorunlu olurla ürettirir. Çünkü saðlýðýnýz olmadan o üretim sürecinin bilgi ve donanýmý olmadan üretemezsiniz. Ve dahi üretim nesnesinin kendisini yenilemesi için üretim araçlarýnýn geliþtirmesi için ve yine hep birlikte köprü, yol, uzay araþtýrmasý genetik çalýþma, çevre ve ekoloji gibi ortak kullaným arz eden süredurumlarýn varlýðý nedenle; bunlar içinde “kolektif emek gücü” ortaya konur. Bu nedenle toplam üretimin pay yükü; tüm üreten sektörler ve tüm þahýslar üzerinedir. Bu yükler sosyo toplumsa zorunlu nedenlerle kolektif tüzelin üzerine binmektedir. Binmekle; çalýþanlarýn emek gücü yoðunluðu bir nicelim artar. Nasýl buðday üreten android telefon üretemez ise android telefonu kolektif emek gücü içinde mütekabiliyet esasýna göre ürettiriyorsa saðlýk eðitimde kiþinin baþaracaðý bir süreç olmayýp kolektif emek gücünün karþýlýklý emek güçleri deðiþimi içinde üretilir olacaktýr. Ne yazýk ki paranýn tüccar hilesi içinde olmasý; saðlýðý, eðitimi de satýn alýr yapmakla þirazesinde çýkan süreç; kiþileri topluma ve emeðine iyice yabancýlaþtýrmýþtýr. Üretmeyenler; ne demekse “helal kazanç” peþinde koþmakla; paranýn saymaca deðeri üzerinde kâr, kur gibi oyunlarý; oynarlar. Helal kazanç hileli, aldatmalý sömürü mantýðýnýn olduðu her yerde asalak oluþun dýþa ve yüze vurulduðu tartýþmalarý bastýrmak için faiz gibi, finans gibi, kredi gibi uydurulmuþ akýl karýþtýrýcý yapaylýklardýr. Süreci enfekte etmenin adýna; hayýrlý kazanç der. Kata küllinin adý hayýrlý kazanç olukla El marifetli anlayýþ içinde meþru edilir. Üretim olan gerçekliðin denkleþmesine para aracý olur. Para sanal bir saymaca deðeri üzerinde, ürünler denkliðini dengesizleþen oyunlarýný oynar. Bu oyuna göre karþýlýklý üretme olan süreç içinde emek gücünü ortaya koymayanlar sanki karþýlýk olan emek gücünü ortaya koymuþ gibi üretimde pay alýrlar. Bunu nereden alacaklar? Bunu almanýn iki yolu var. Birinci yol üretenlerin mütekabiliyet denkliði içinde almasý gerekenden hak ediþin daha azýný almalarýdýr. Hak ediþin daha azýný almakla üretenlere verilmeyen; EL’in dediði gibi “kiminde kýsýlan pay” üretmeyen asalaklara verilir. Üretmeyenlerin paydan alacaklarý ikinci asalaklýk yolu da mütekabiliyet esasýna göre üretenlerin çalýþýlmasý gerekenden daha fazla süre çalýþmalarýyla olasý olur. Ýlk baþlardaki üretim teknolojilerin kýsýtlýydý. Bu nedenle üretenlerin çalýþmasý bir günle sýnýrlýydý. Üretenlerin mütekabiliyete göre olandan daha fazlasýný çalýþmalarý pek olasý olmuyordu. Bu nedenle üretmeyenlerin payýný saðlama iþi daha çok üretenlerin hak ediþi üzerinde kýsýntýlara gidilmekle karþýlanýyordu. Üretmeyenin ve üretim olmayanýn karþýlýðý da yoktu. Yasa bu kadar net ve yalýndý. Üretmeyenin ve üretim olmayanýn karþýlýðý oluyorsa burada sömürü vardýr. Teknoloji geliþtikçe ikinci yol anca daha yaygýn ve pratik olmakla olasý oldu. Teknoloji üretenlerin hak ediþinin de fazlasýyla karþýlar oldu. Ama bu pay yine üretenlere verilmedi. Çünkü sömürü de yüksek basýncýn alçak basýnca olan, alan eðimi üzerine bindiriþle olmakla sömürü oluyordu. Yan sömürü üretenleri alçak basýnçlý durumda tutmak için üretenleri muhtaçla, eksikli tutmakla; zengin olmak için (!) üretmeye doðru þiddetli bir eðilim içinde tutuyordu. Ve eksikli kiþiler eksikle olan halleriyle bir o kadar kanaatle olup; duruma razý olucu iknalara yatkýn oluyorlardý. Sürecin dengesi bu tür dengesizleþme süreçleriyle sömürü yapýlýp; üretim tüketim üretenler üzerinde üretmeyenlerin tüketimiyle yeniden denkleþen çevrim oluyordu. Yeniden yeniden üretim tüketim yapmak için dengeyi yeniden ortaya konuyordu. Bu arada bu iþi üreme olmadýðý halde biriken para illüzyonuna bu iþi hallettiriyorlardý. Paranýn saymaca yaný üzerinde kâr, kur gibi ayarlama (!) dengesizliklerini ortaya koyanlar, bir tarafta üretenler payý üzerinde azaltýlan denkliði; para sahiplerine kâr, kur ayarlamasý olukla yansýtýr. Paranýn kâr ya da kur ayarý yaný; yani paranýn saymaca yaný üretenlerin kýsýlan hak ediþleri üzerine enflasyon, pahalýlaþma; zarar etme gibi abidik gubidik hayali enstrümanlarýyla yansýr. Siz hiç ilk üretim hareketinin pahalýlaþma, enflasyona uðrama; kur ayarlarýna ve hayýrlý kazancýn kâra dönüþmesi gibi enstrümanlarýyla yola çýktýðýný hayal edebilir misiniz? Ama kapitalizm bize bu hayali ettiriyordu. Üreten sektörler için bir hýrsýzla; bir lümpenle hayýrlý kazanç yapanýn hiçbir farký yoktu. Mal mülk sahipli kiþiler; emeðinden baþka sahipliði, mülkü olmayanlarý; efendilerin mülkü üzerinde üretim yaptýrmakla; çalýþanlarýn, çalýþanlardan esirgenmekle kýsýlan emek gücünün bir kýsmýný gasp ediyorlardý. Yani mal sahibi efendiler üreten üzerinde sömürü yapýyordu. Oysa hýrsýz ya da lümpen sýnýflar; hem efendilerden hem üretenlerden çalýyordular. Bu nedenle efendiler hýrsýzlarý gayri meþru saymakla hýrsýzlýk gayri meþru olmuþtu. Oysa üretenler için mal mülk sahipleri de; hýrsýzlar da ayný kiþilerdi. Gayri meþruydular. Sistem mülk sahipliði hýrsýzlýðýný meþru görüyordu. Mülk sahibi olmadan hýrsýz olanlarý da gayrý meþru sayýyordu. Üretim hareketi içinde eðitim, öðretim süreci, öðretmenlik, mühendislik gibi zorunlu mesleði de ortaya koymuþtu. Mühendislik ve öðretmenlik gibi ileri meslekler üreten, toplumsal olan ve üretim hareketi temelli olan mesleklerdir. Bu meslekler üretime katýlan mesleklerdi. Þimdiyi ve geleceði plânlayan; araþtýrma geliþtirme olmakla üretim hareketinde deðiþmeyi, geliþmeyi; dönüþmeleri ve donaným aktarýmlarýný ön gören dinamo motorlar olmanýn, inþacýlarýdýrlar. Oysa lümpenler içinde olan din adamlarý ne üretim hareketinin bir parçasýydýlar, ne üretim hareketi içindedirler; ne toplumsal soyludurlar. Ne de üreten hareketin geliþtiricileri, dönüþtürücüleridirler. Yokluklarý hiçbir þey ifade etmez. Bunlar üreten emekle ne toplumu temsil ederler. Kolektif üreten emek olmamakla ne devleti temsil ederler. Ne üretim hareketini temsil ederler. Bir papaza bakarak, hangi toplumu (üreten iliþkiyi) temsil ettiklerini söyleyebilir misiniz? Din adamlýðýnýn hangi devleti temsil ettiðini söyleyebilir misiniz? Hangi karþýlýk üretim iþ kolunu temsil etiðini söylemeniz olasý mý? Bu nedenle lümpenler ve lümpen içermesi içinde olan din adamlarý toplumu; üretim hareketini ve devleti, temsil etmemeleri nedeniyle; din adamlarý devlet memuru ve bürokrasiden de deðildirler. Dilleri de üretim hareketi dili ve bilim dili de deðildir. Ama dilleri sömürü dili olduðu sürece efendiler tarafýndan destekle, meþrudurlar. Hem efendilerden, hem üretenlerden sömürü payý alan ilineklerdir.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |