..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Doğru şeritte olsanız bile, olduğunuz yerde kalırsanız er geç ezilirsiniz. -Will Rogers
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




27 Aralık 2017
Beni Görünce İşleri Akkın Giden Adam  
Mehmet Önder
Bu arada bunları ben istiyormuşum gibi de üstüme atıyor: -Burada adam açlıktan ruhunu teslim ediyor!


:AEEG:
BENİ GÖRÜNCE İŞLERİ AKKIN GİDEN ADAM

     

     -İyi ki seni gördüm. Göremediğim gün işlerim tersine gidiyor.
Bilmiyordum, öyleymiş. Bende de, onu görmek tam tersine etki yapıyor.

     …

     O bildik lakırdıları sürdürüyor:
-Bir insan bu kadar mı uğurlu olur, bu kadar mı kademli olur yahu? Herkese anlatıyorum, nur yüzlü bir arkadaşım var, onu görünce her işim yolunda gidiyor, diye.
-….
-Vallahi de tallahi de, şu kadar yalanım varsa aha şurdan şuraya adımımı atatamayayım.
Aslında ben bu lafları biliyorum. Hiç kendini yormadan öncekilerin aynısı dese ya da yazıp boynuna assa, okutup ters çevirse de olur. Ama o ille de emek çekip, beni alnının teriyle yolmak istiyor.
O gün yine aynı:
-Yahu Mehmetçim biraz sıkıntı vardı, bir ellilik borç verebilir misin?
Böyle de soru mu olur. O kadar uğurlu, kademli adam bir elliliği esirgeyecek değil ya. Dürdü cebine koydu; ardından tokalaştı, süsüştü gitti.

      …

     Şu bizim, uğur kadem, nur yüzlülük ara sıra rastlaşınca gündeme gelse neyse. Onunla kalmıyor ki, Tanrı adama benimle karşılaşma yeteneği dışında hiçbir özellik bağışlamamış. Hani işi yolunda gidenlere “Tanrı yürü ya kulum!” demiş, derler ya; buna da “Mehmet diye bir kulum var, sık sık onunla karşılaş ya kulum!” dedi herhalde. Adamın mesleği benimle karşılaşmak.
Öyle bir rastlantı ki, sabah evden çıkıp işe giderken, işyerinin kapısında bakıyorum karşımda. Tabi, akşamüstü günün sitresiyle eve giderken karşılaşsak belki uğurda, kademde örselenme olacak; üstelik günü de kötü geçmiş olacak. En iyisi sabah mahmurluğu.



     Benimle karşılaşmayı iş edindi, dedim ya; üç beş gün hastanede yattım orada da karşılaştık. Hem de en az üç vakit; sabah kahvaltısı karşılaşması, öğlen yemeği karşılaşması ve günün finali akşam yemeği karşılaşması.
Yalnız, bizim adam, hastane yönetimine kızıyor:
-Benim kardeşim mideden hasta değil ki. Bu ne? Ot çöp. Hatta iki kişilik yedireceksin ki, bünyesi güçlensin.
Gören duyan olsa, nakil için organ bekliyor sanacak. Bana gıda lazımmış. Gelenleri o yiyor zaten; bana ziyaretçilerin getirdiği bisküviler kalıyor. İki kişilik istiyor ya, onu da verseler bana kalmaz.
İnsanın aklına muziplik de gelmiyor değil hani. “Yahu.” dedim:
-Bu hastanede iş yok. Üç günlük ömrümüz var şurada; hiç değilse akşam yemeklerinde, şöyle bir buçuk acılı adana, bir ufak, hani.
Bizimkinin gözleri faltaşı gibi açıldı. Ama çabuk toparladı:
-Eh artık, onu çıkışta sizden bekleriz. Nur yüzlü kardeşimle karşılaşmamız mı eksik.
“Çenen ısılsın!” dedim, kendi kendime. Lüpçüye bir de ziyafet borçlandık.

     …

     Şu bizimki var ya, gelip giden ziyaretçilere de kızgın. Meğer bunun ara öğün tıkınma huyu da varmış. Adı üstünde ara öğün ya, bu da yiyecek bir şeyler arıyor. Hoşuna gidecek bir şeyler bulamayınca da verip veriştiriyor:
-Yok kardeşim senin eşin dostun, gevur parasıyla beş para etmez.
-Nedenmiş o?
-Nedeni göz önünde. Bunlar ne be? Ucuz bisküviler, markasız sade gazozlar. Ayıp diye bir şey vardır. Madem bisküviden başka bir şey almayı beceremedin, yanına bir kilo lokum al, üç kuruş fazla ver bir meyve suyu al. Nasıl yenir, içilir bu?
Bu arada bunları ben istiyormuşum gibi de üstüme atıyor:
-Burada adam açlıktan ruhunu teslim ediyor!



     İş gereği uzak bir memlekete gitmiştim, orada da karşılaştık. Yalnız yol parasını nasıl buldu öğrenemedim. Uğurlu, kademli, nur yüzlü bir yedeğim olsa gerek.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da İzmir'in Bayındır ilçesine bağlı Furunlu Köyü'nde doğdum. İlkokulu köyde, lortaokulu Çırpı Mustafa Adanır Ortaokulu'da okudum. Bayındır Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliği başta olmak üzere birçok işte çalıştım. Ege Tıp Fakültesi'nde memur olarak işe başladım. Buradaki on bir yıla yakın çalışmam süresinde önce İzmir Namık Kemal Akşam Lisesi'ni, ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. İlk Beş yılını İzmr merkezde, kalanını Bayındır'da olmak üzere yirmi iki yıla yakın bir süredir serbest avukatlık yapmaktayım. Evliyim, Alp Deniz adında sekizinci sınıf öğrencisi bir oğlum var.

Etkilendiği Yazarlar:
Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.