4. Murat döneminin ünlü ayyaþý. Zaten Bekri, içmeye sabahtan baþlayan ya da gece gündüz içen demek. Ama bizim Bekri Mustafa, 4. Murat'tan yakayý zekâsý, esprileri sayesinde kurtarmayý baþarmýþ. Bu yüzden fýkralarý, dilden dile yayýlmýþ, söylence bir kiþi kimliði kazanmýþ. Kimileri 4. Murat'ý içkiye alýþtýranýn o olduðunu bile söyler.
Bekri Mustafa Kimdir? Yorgancý esnafýndan Ahmet Aða’nýn oðlu olan ve gece gündüz içtiði için “bekri” namýyla ün yapan Mustafa 1593 yýlýnda Kadýrga’nýn Cinci Meydaný ile Küçükayasofya Camii arasýndaki bir evde dünyaya gelmiþtir. Bir sefer tebdil gezen padiþahý tanýmamýþ, karþýsýnda içmiþ, sonunda Murat kim olduðunu bildirince Bekri, “Buyurun, aðalar, cenaze namazýna!” demiþ.
Medrese eðitimi gören Bekri Mustafa, delikanlýlýk döneminde (15 yaþýnda) Rüstem adýnda bir yorgancýnýn yanýnda çýrak olarak iþe baþlar.19 yaþýna geldiðinde sürekli dükkana gelen bir genç kýza aþýk olur. Rüstem usta, bunu fark eder. Giderler Allah'ýn emri peygamberin kavli isterler kýzý. Ama kýzýn ailesi çok zengindir.
-"Bir yorgancý parçasýna biz kýzýmýzý vermeyiz" diyerek teklifi reddederler.
Bu durum Mustafa'yý çok üzer ve kendini içkiye verir. O günden sonra Yorgancý Mustafa olur Bekri Mustafa ve Kumkapý'da Agop'un Meyhanesinin baþlýca müdavimleri arasýna karýþýr. Çok geçmeden medreseyi de dükkaný da bir tarafa býrakan Mustafa, bütün ömrünü gece gündüz bu meyhanede içki içmekle geçirmeye baþladýðýndan "Bekri" namýyla anýlmaya baþlanýr.
Uzun boylu, Ýri yapýlý, geniþ omuzlu, pos býyýklý ve güçlü kuvvetli bir adam olan Bekri Mustafa, son derecede zeki, nüktedan ve hoþsohbetti. Hazýr cevaplýðý ve hakbilirliði ile herkesin takdir ve sevgisini de toplamýþtý. Bekri Mustafa'nýn bu özelliklerini duyan Dördüncü Murat, daha Þehzadeliði sýrasýnda kendisini nedimeleri arasýna almýþ, tahta çýkýþýndan sonra da Saraya dahil olmuþtu. Dördüncü Murat, içki yasaðýný koyduðu yýllarda dahi Bekri'nin ayyaþlýðýný hoþ görmüþ, kendisinden iltifatlarýný esirgememiþti. Bekri Mustafa'nýn bu içki yasaðý devirlerine ait pek çok fýkrasý vardýr.
1593 yýlýnda doðan Bekri Mustafa 1634 yýllýnda bu dünyadan göç etmiþ. Ömrü boyunca hep Sultanahmet’de yaþamýþ. Bekri Mustafa'nýn ömrü 41 yýl sürmüþ. Vasiyeti üzerine Eminönü'nde Balýkpazarý meyhanelerinin yakýnýndaki mezarlýða gömülmüþ.
Ancak sonra da, kocalarý kadehlerini Bekri Baba'nýn ruhuna tokuþtururken Türk, Ermeni, Yahudi kadýnlar buraya gelip içki içen kocalarý bu durumdan kurtulsun diye buradan toprak alýp eþlerinin yemeklerine kattýklarý söylenir. Ayrýca þu anda Sarhoþlarýn Piri olarak adlandýrýlan Bekri Mustafa'nýn Eminönü'ndeki mezarý türbe haline getirildi. Kapýsýna 'hazreti' bile yazýlan mezarýn önü, dua edip bez baðlamaya gelenlerle dolup taþýyor. Þeyh Abdürraif Þamadani ile yan yana olan Bekri Mustafa'nýn mezarýna yüz sürenleri, adak adayanlarý görmek mümkün. Her gün onlarca kiþinin ziyaret ettiði mezar, kýsa sürede dilden dile yayýlýp efsaneye dönüþtü.
**
Bekri Mustafa'dan bir fýkra ile yazýyý sonlandýralým:
Bekri Mustafa nasýlsa Ramazan ayýnda bir gün oruç tutmuþ, Bayramda bir toplulukta orada bulunanlardan birisi üzüntü ile,
- Bu sene Ramazan'dan bir gün kaçýrdým,demiþ, Bekri bunun üzerine Adamýn omuzuna dokunup
þöyle demiþ,
-Üzülme Efendi o senin kaçýrdýðýn orucu biz tuttuk.
**
Ne denir?
O, arkasýnda bir "hoþ sada" býrakýp gitmiþ.
Gerisi Tanrý ile Onun arasýnda!