Bir sanatçý baþarýsýz olamaz; sanatçý olabilmek bir baþarýdýr. -Charles Horton Cooley |
|
||||||||||
|
-Buyur, ne istersin? -Köfte ve ayran. -Köfte yok, ayran var. -Ne yiyebilirim? -Biftek, pirzola, uykuluk ve ciðer. -Tamam. O zaman pirzola ve ayran. Adam eliyle karþý tarafa bir iþaret verdi. Çünkü birkaç metre ötede hayvan kesimi yapýlan bir yer var. Mezbahaya benziyor. Oturduðum yerden içerisini görebiliyorum. Bellerindeki kýlýflara takýlý býçaklarýyla kendilerinden emin adýmlarla dolaþan üç adam var. Öylesine emin olmalarýný ayýpladým. Bu adamlar kendilerini ne sanýyorlar acaba? Altý üstü katil ya da cellat iþte. Giriþte sað tarafta üç tane dana var, az sonra baþlarýna geleceklerden habersiz biri ayakta saman yiyor, ikisi oturmuþ aðýzlarýný þapýrdatarak geviþ getiriyor. Mezbahadaki adamlardan biri kanlý bir bez parçasýna sarýlý bir kilo kadar eti kulubenin kapýsýna kadar getirip: -Ustaaa! Diye seslenince usta dýþarý çýktý, eti aldý; getirenin eline biraz para sýkýþtýrdý. Adam eti býraktýktan sonra ayaktaki dananýn ipini çözdü, çekeleye çekeleye hayvaný biraz ileriye götürdü. Diðer ikisi de geldi ve üçü birden danayý yere yýkýp arka ayaðýndan birine zincir baðladýlar. Sonra da vinçle hayvaný yukarýya doðru çektiler. Yerden bir metre kadar kafasý yükselince de adamlardan biri býçaðýný kýlýfýndan çýkarýp, diðerleriyle þakalaþp gülüþerek hayvanýn boðazýný kesti. Kýrmýzý kan fýþkýrdý etrafa, kesen kendini bir adým geri attý; üstü batmasýn diye. Hayvanýn bedeni saða sola sallandý, ayaklarý debelendi bir müddet... Ortalýðý acayip bir kan kokusu sardý. Bendeki de akýl, bu manzarayý seyrederek nasýl yiyecektim yemeðimi? Yer deðiþtirdim, arkamý döndüm mezbahaya. Az sonra da et ve ayran geldi. Ekmek ve küçük bir tabak salatayý da sonra getirdi kebapçý. Yemeðimi yerken az önceki gördüklerimi unuttum. Yemeðim bitince tekrar yönümü çevirdim. Dana yüzülmüþtü. Bu sefer bir baþka adam asýlý hayvanýn karnýný yukarýdan aþaðýya doðru yardý. “Foþþþ” diye bir sesten sonra neler dökülmedi yere neler! Kan kokusundan baþka pis bir koku kapladý etrafý, zaten tezek kokusu geldiðimden beri vardý, ama bu çok daha beter bir kokuydu. Yemek parasýný hemen ödeyip adeta kaçarcasýna uzaklaþtým oradan. Galiba artýk aylarca et yemeyecektim! Devam edecek...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |