"...öyküyü yazan bilge, beşinci ya da altıncı göbekten kral torunu olduğumu ortaya çıkaracak şekilde belirleyebilir soyumu." -Cervantes, Don Quijote |
|
||||||||||
|
Beş parmağımızın beşi de farklıdır, herkesin yetenekleri ve karakteri de göz rengi ve kan grubu gibi eşsizdir. Cumhurbaşkanımızın yani 2018’den itibaren İLK devlet başkanımız olan Recep Tayyip ERDOĞAN’ın: “Dünya beşten büyüktür.” sözü çınladı kulağımda. Hep Avrupa Birliği, Batı hayranlığı ile çırpınanlar var belki etrafta. Vakit Türkiye vakti şu an. Ve artık gözler Türkiye’de, benim ülkemde. Tüm dünyanın gözleri güçlü Türkiye’de odaklandı artık. Her ülkenin kendi kültürel değerleri ve artıları var. Başkalarına özenmemeli, ithalata imrenmek yerine yerlilikten yana olmalı. Yerli otomobilini sunma, kendi uçağını ve trenini üretme, kâğıt fabrikalarını ve şeker fabrikalarını ata yadigârı gibi sahiplenme duygusu gururu verir insana. Yerli bir fabrikamızın ithal edildiğini, devlete ait bir kurumumuzun özelleştiğini, bazı iş yerlerinin yarı özele döndüğünü duyunca içim burkulur. Yerlilik, üretkenlik, organik ürün yetiştirme, kendin üretip satma mutlu eder kalbimi. Kısır döngüde çakılı kalma, kısıtlı imkânlarla hapsolma, komplo teorilerine kurban gitme hedefi olmamalı hiçbir yenilik. Kendi millî sınırlarını düşmandan korumak gerek zeval gelmemesi için. Misâk-ı Millî, son Osmanlı Meclis-i Mebûsan’ın aldığı en önemli kararlardan biridir tarihimizde. Toprağımıza sahip çıkıp millî değerlerimize sımsıkı tutunmalıyız. Toprak giderse millet sarsılır. Bir karış toprak uğruna ecdat neler yapmış. Toprak uğruna şehit düştü askerimiz, ömrünün baharını tamamlayamadı bahtları. Albatros kuşu gibi uçakla beraber uçmalı düşler, beyaz güvercin ve gökte uzun süre uçabilen albatros kuşu misali toprak kokusunu gökyüzüyle tamamlamalı tüm vatanseverler. Kimse kimsenin toprağına göz dikmemeli. Toprak giderse her şey biter. Eviniz yıkılsa yeniden inşa edilir, eşiniz vefat etse çocuklar için belki bir bakıcı yahut anneanneyle sorun biraz halledir lâkin toprak giderse, … telafisi zordur. Gücümüz sadece toprak sınırıyla ölçülmemeli. Sanat, adalet, ilim, bilim, fen, alt yapı, hukuk ve adalet dalında ürettiklerimiz sınırları aşıp çığır açacaktır. Bir Türk ulusu olarak; elimizin, kolumuzun, dilimizin uzanmadığı yerlere toprak sınırını aşarız ve uçakla, deniz yoluyla gider yine bilgimizi çoğaltırız. İlim kutuplarda, çölde, balta girmemiş ormanda dahi olsa sınır tanımadan paylaşmalı. Toprak elden gitmemeli, taviz vermemeli hiçbir değerimizden.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Elif Yavaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |