Avukatlar da bir zamanlar çocuktular herhalde. -Charles Lamb |
|
||||||||||
|
Hayatımızdaki sorunlarımıza şiddet içeren yöntemlerle değil de şiddeti yok ederek daha farklı yöntemlerle çareler üretsek olmaz mı? Olur ama biz diyoruz ki olmaz, illaki hayatımızın baş köşesinde şiddete yer vereceğiz diyoruz.Şiddeti hayatımıza sokmuşuz bir kere çıkaramıyoruz.Aslında çıkaramıyoruz diye bir şey yok bence çıkarıp atmak istemiyoruz.Çünkü çıkarırsak elimizdeki en büyük gücümüzü kaybedeceğimizi düşünüyoruz. Şiddetin hayatımızı mahveden büyük bir sorun olduğunu görmek yerine elimizde vazgeçilmez büyük bir güç olduğunu zannediyoruz. Bizler, tersini düşünüp şiddetin büyük bir güç olduğunu değil de hayatları büyük bir karanlığa sürüklediğini görmek istesek, yaşadığımız dünyada çok farklı değişikliklere yer vermiş oluruz. Kazanmak istediğimiz her ne varsa onu illa şiddet yöntemi ile kazanacağız.Güzellikle kazanmayı denersek klasımızı sarsar; yok sen şöyle korkuyorsun ,sen böyle korkuyorsun diyecekler tabusuna bürünürüz.Ama o tabuya bürünmenin hiçbir kazancının olmadığını olmayacağını görmek istemiyoruz. Ben yine kendimden örnek vereceğim sevgili okurlarım.Ben de şiddete çok eğilimli bir insandım ,vurup kırmakla her şeyi kazanacağımı sanırdım ama anladım ki şiddetle kazandığım hiçbir şey bana ait değilmiş. Şunun iyi düşünülmesi gerekmektedir;hayat boyu şiddetle hiçbir yere varılmaz. Yukarıda söylediğim gibi şiddetle kazandığınız her ne varsa sizlere ait olmaz. Her gün televizyonlarda görüyoruz; boşandığı karısını dövdü yahut da silahla vurarak öldürdü. Kaybeden kim oluyor burada? Kaybeden kadın ve varsa çocuğu. Ben şahsen şiddetin ülkemizin insanlarına kaybettirdiklerini duydukça çok üzülüyorum. Bir de televizyon dizilerinden çizgi filmlerden gördüğü şiddet dolu sahneleri aynı şekilde çocuklar da uygulamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Sevgili okurlarım ben şiddet konusunda özellikle gençlerimizi ve çocuklarımızı eğitimden geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu bahsettiğim eğitimi veremezsek gençlerimizin de çocuklarımızın da bu şiddet yüzünden bir gün ya hapishane köşelerinde yahut da birer mezarda olacağından hiçbir şüphem yok. Çünkü özenti ile hareket ediyorlar. Bizler döverek, vurarak, kırarak biz olacağız görüşündeler. Ne diyor büyüklerimiz;üzüm üzüme baka baka kararır. Bizler şiddetin önüne geçemezsek çocuklarımızı şiddet yanlısı olmaktan kurtaramayız. Gerçekten de üzümlerimizin o televizyonlarda gördükleri şiddet içerikli filmlerle, çizgi filmlerle, bir de büyüklerinden gördükleri şiddet dolu hareketlerle kararmasına hatta çürüyüp yok olmasına izin vermiş oluruz. Çocuklarımıza, gençlerimize şiddetle bir yere varılmayacağını anlatmaktan bir an bile vazgeçmeyelim. Vurarak kırarak bir yere varılmayacağını anlatalım. Baktık anlamadılar mı, bir daha anlatalım. Şiddetin değil sevginin iyiliğin tohumlarını ekelim. Şiddetin hayatımızı işgal etmesine göz yummayalım. Gençlerimize ,çocuklarımıza el uzatalım ve şiddet yanlısı birer birey olmaktan kurtaralım.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ay Işığı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |