Ölümden sonra yeni birşeylerin olduğu konusunda umutluyum. -Platon |
|
||||||||||
|
Adamın biri, Pejo marka bi minibüs alır. Sonraki gün yolcu taşımaya çıkar. Minibüs tıklım tıklım, tutar kasabanın yolunu ve gittikçe hızlanır. Yolculardan biri: -"Kaptan yavaş..bir yere çarpacaz!" der. Şoför: -"Sen Pejo'yu biliyon mu?" der. Yolcu: -"Hayır!" der. Şoför: -"O zaman susacan" der ve minibüs hızlanmaya devam eder. Bir yolcu daha seslenir: -"Oğlum ben hastayım, biraz yavaş!" Şoför yine sorar: -"Sen Pejo'yu biliyon mu?" Amca ne bilsin, -"Hayır!" der. -"O zaman susacan der" şoför.. Bu kez bir kadın seslenir: -"Hamileyim! Lütfen biraz yavaş, çocuğumu düşürcem !!" Şoför yine sorar: -"Sen Pejo'yu biliyon mu?" Kadın: -"Yok!" der. Şoför yine aynı cevabı verir.. Arkadan kızgın bir ses tonuyla bir genç seslenir: -"Yavaş git kardeşim, öldürcen bizi !!!" Şoför yine sorar: -"Sen Pejo'yu biliyon mu?" Genç: -"Biliyorum , ne olacak?" der. Şoför: -"O zaman çabuk söyle, bunun freni nerde?"... *** İÇİME KUŞKU DÜŞTÜ Başarılı avukat mahkeme sonunda beraat eden müvekkiline dönüp: -“Artık duruşmalar bitti, bana doğruyu söyleyebilirsin” demiş; “Gerçekten o parayı zimmetine geçirdin mi?” Adam: - “Vallahi..” demiş, “ Ben geçirdiğimi zannediyordum ama savunmanızdan sonra içime ciddi bir kuşku düştü doğrusu. *** BIRAKIN Akşamdan kalma bir adam, büyük bir başağrısı ile sabah uyanmış. Zorlukla gözlerini açıp, yerinden doğrularak, şöyle bir etrafına bakınmış. Komodinin üstünde bir bardak su ve iki aspirin duruyor. Yatağın ayakucundaki sandalyede elbiseleri temiz ve ütülenmiş.. Aspirinleri içerken, komodindeki not dikkatini çekmiş; ”Sevgilim, günaydın. Kahvaltın mutfakta. Ben alışverişe çıkıyorum, erken dönerim. Seni seviyorum’. Kalkıp, giyinmiş ve kahvaltı için mutfağa gitmiş. Bakmış oğlu oturmuş, kahvaltı ediyor. Masada da kendi servisi ve gazeteleri duruyor. Oturmuş, kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş; - Evlat, dün gece ne oldu, biliyor musun? - Evet, dün gece saat 3’ü geçiyordu, sarhoş olarak eve geldiğinde. Önce koridordaki sandalyeyi devirdin, ardından kustun, daha sonra da odanın kapısına kafanı çarptın, bir gözün morardı. Adam, şaşırmış vaziyette: - Anlayamadım. O zaman niye herşey temiz, kahvaltı hazır ve gazetem alınmış? – Ha onu mu soruyorsun. Annem seni sürükleyerek yatak odasına götürüp, pantalonunu çıkarmaya çalıştığında, Bayan, beni rahat bırakın, ”BEN EVLİ BİR ADAMIM” dedin.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |