Ağlamak da bir zevktir. -Ovidius |
|
||||||||||
|
Sesimde küskülü bir çocuk iç çekiyor derin derin Her an infilak edecekmiş gibi tedirgin şehir İstiklal'de bir kırmızı anı Gözlerimin gözlerine ilticası Caddelerden akan nedir yağmur mu? Yoksa yağmur kıvamında sesin mi? Düşlerde ellerim üşüyor, Bayram yaklaşıyor ellerim daha bir sızılı üşüyor Yoksa Ellerimin üşümesi yağmur kıvamındaki sesinden mi? "Bu bayramda boynumuz bükük kaldı yüreğim Haydi yüklen omzuna hicranını Bu şehirden geçip gidelim" Yüreğim bir tel örgünün kuduz dişlerine asılı Yüreğim bana sağır Yüreğim bana yabancı. Çağlar akıyor kelimeler vadisinden İmkansızdık'la başlayan Ve sonu gelmeyen cümleler kuruyorum Dilsiz sayfalara. Birbirine sevdalı iki imkansız, Biri yağmura yazılı, Diğeri güneşin metresi Sen, hep uzaktan seyrediyorsun Yamalı umutların gündüze akışını Yüzünün bir yarısını karanlık zapt etmiş Esirsin çizipte geçmiş zamanlarda, Derin bir ahla anılan boynu bükük karanfillere, Saçlarında yağmur sonrası toprak kokusu Avuçlarında liğme liğme bir güven. Ben, araladığın kapının Cılız nefesinden soluyorum hayatı Göçüyor ağır ağır gökyüzü Saçlarımın altın sarısından Devirip kirpiklerimi yanaklarıma Kandırıyorum "özlem kırmızısını" Aynı sokakta buluyorum seni intihar dönüşlerimde Bulut mavisinde Yemen Türküsünü söylüyor yetimliğin Bİldiğin tek türkü bu Gidenler dönmüyor, dönenlerse unutmuş... Sözün bittiği yerde Kesik bir kol gibi yarım ve yaralı gülüşün Kendine sustuğun her surette İzi kalıyor manası kendinden derin gözlerinin Sen susuyorsun, ölüyor martıları İstanbul'un Haliç'e çekilmiş vapurlar alnından vuruluyor Galata Kulesi tozu dumana katarak Çöküyor üzerine otobüs duraklarının Sen susuyorsun, içimden hasret trenleri geçiyor Sahipsiz bir bavul gibi yapayalnız Kalakalıyorum şehrin en kalabalık caddesinde Sen susuyorsun, İstiklal'de bir tranvay Pervasız kahkahalarla linç ediyor bedenimi Aralayınca sırrın sırlı perdesini Karanlığı aydınlatır, kalbin kör noktası Seni söylerim goncadaki hayale Diner fırtınası usumun , huzura demir atarım Sonra şehir eskir, şehir uyur Sen açarsın gözlerini Üç cümleyi şerh düşersin kainatın sebebine İfadesizliğinden utanır alfabe... 4.02.2003
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © BURCU İNCESU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |