Ben bir öðretmen deðil, bir uyandýrýcýyým. -Robert Frost |
|
||||||||||
|
Gün aðarmak üzereydi. Arkadaþlarla oynadýðýmýz, uzuneþek, aþþýð ve saklambaç gibi sokak oyunlarýný yeni bitirmiþ yorgunluðun zirvesinde idik. Akþam ezaný okunmadan eve girmeliydim. Yoksa cezasý çok büyük olurdu.Dedem bakkala almaz, babam ise okkalý iki tokat patlatýrdý.Erzurum'da kýþ akþamlarý hava erken kararýr,geceler uzun olurdu. Bu uzun gecelerde çoðu zaman evin büyükleri küçüklere hekatlar anlatýrdý.Konu komþu bir araya gelir ,dertler ve sevinçler paylaþýlýrdý. Sert ve çetin geçen kýþýn ardýndan,arnavut kaldýrýmlý sokaðýmýza bahar gülen yüzünü göstermiþti adeta.Sokaðýmýzýn köþe baþýnda bulunan altý dükkan,üstü ev olan iki katlý binamýz sevimliydi. Sokaðýmýzýn tek bakkalý olmasý hasebiyle geleni gideni eksik olmazdý. Babam,dedemden öðrendiklerini bana pek anlatmazdý.Her þeyi dedemden öðreniyordum.Dedeme mahalleli Hacý Aziz derlerdi. Dedem, bir çok sohbetinde "Dört defa Hicaza gettim ama doyamadým." Derdi. Babam, dedeme pek çekmemiþti.Dedem, çalýþkan, merhametli,akýllý ve eski yazýyý okuyan ilmi geniþ bir adamdý.Babam ise sadece namazýný kýlar,dedemin dediklerini uygular veya uygulamazdý.Bir çok kez dedem onu azarlamýþtý.Her defasýnda olaylar, dedemin haklýlýðýyla sonuçlanmýþtý. Bakkaldan içeri giren baþ örtüsü bir kaç yerinden delinmiþ,eteði yýrtýk ve terliklerini zor kapatýr vaziyette duran Saniye ablaydý. O içeri girer girmez dedem ayaklanýr gibi oldu,Saniye abla; -Her defasýnda o yaþlý halinizle ayaða kalkýp beni utandýrýyorsunuz Aziz Amca dedi. Dedem, -Estaðfurullah kýzým! dedi. Saniye abla babama ters ters bakarak; -Aziz amca,Salih abi kýza istediklerimi vermemiþ, önce borcunuzu ödeyin,üç ay oldu demiþ.Körolasý Kazým size ayýrdýðým parayý sakladýðým yerden alýp içki zýkkýmlanmýþ.Ama söz artýk bende çalýþýp borcunuzu verecem dedi. Dedem,beyaz sakallarýný sývazladý,kafasýný saða sola esnetti.Babamýn yüzüne ters ters bakarak; -Bundan sonra, Saniye kýzýma ne isterse ben olayým olmayayým vereceksin tamam mý ? dedi. Babam kýzarmýþ ve bozulmuþ yüz ifadesiyle; - Ama baba demiþti ki, Dedem; -Konu kapanmýþtýr.Kýzým sen evine get ben erzaklarý Salih ve Þahinle tez elden gönderirim dedi. Dedem, tam üç çuval erzaðý, bakkala ikiyüz metre mesafede bulunan o eve babam ve bana taþýttý. Babamla, sýrýlsýklam terlemiþ bakkala týk nefes girmiþtik ki; Dedem, babamýn ve benim yüzüme kararlý bakarak; - Bakýn çocuklar, ! Bu kadýnýn kocasý özünde iyi birisi,lakin uyduðu adamlar tekin deðil,ben ona yardýmcý olacaðým.Belediye baþkaný ile konuþup iþe almasýný söyleyeceðim.Sarhoþ,iþsiz ve çocuklarýna ilgisiz.O kadýn ve çocuklarý bize Allahtan emanet.Onlar, bizim komþumuz.Eðer biz ona istediklerini vermezsek,kadýn baþka yollara düþebilir.Onun için halleri düzelene kadar bizim himayemizdeler. Dedi. Bu duruma daha fazla dayanamayan babam ayaða kalkarak; -Üç ay yiyip içeceksin ama bir kuruþ ödemeyeceksin.Yetmezmiþ gibi bir de hediye babýndan iki aylýk daha fazladan erzak vereceksin.Bu deðirmenin suyu nereden baba? Bize de bu mallarý bedava vermiyorlar. Dedi. Dedem mevcut duruma sinirlenip çýktý. -Þu babamý anlayamýyorum.Kocasý var, çocuklarý var...Neymiþ; sarhoþmuþ, berdoþmuþ, iþsizmiþ falan filan...Bana ne?Bari nüfusunuzu da üstümüze yaptýrýn olsun bitsin...Kendi kendine alýp veren babama yaklaþmak mümkün deðildi.Oturduðu sandalyeyi sayýsýz kere ileri geri çekip býraktý.Adeta kendi kendini yiyordu.Bir an için ayaða kalktý ve bana doðru bakarak; - Koþ ! Hamdi abiden iki tane çay kap gel.. Hamdi abinin çay ocaðý sokaðýn karþý kaldýrýmýndaydý.Berber Cemil abi ile Manav Ýbrahim abinin dükkanlarýnýn arasýnda beþ masalýk küçük bir yerdi.Lakin, çayýnýn kokusu insaný mest ederdi.Kýtlama þekerlerini akþamdan küçük küçük kýrar, ayaklý þekerliklerine koyardý.Koþarak yanýna gidip; -Hamdi abi, babam okkalý iki çay istedi dedim... Çay ocaðýnýn baþýnda kirli bardaklarý yýkamakla meþgul olan Hamdi abi, kalýn kaþlarýnýn altýnda içeri gömülü yeþil gözleri ile bana bakarak; -Sana kaç defa dedim, içeri girdin mi selam ver diye...Baban öðretmez bilirem ama dedende mi öðretmir.... Her defasýnda unutuyordum..Halbu ki dedem bana hem ilmihali bilgileri hem de sosyal yaþantýya dahil bildiklerini çokça anlatýrdý. Hazýrladýðý çaylarý tepsiye koyup verdi. -Çaylarý içtiz mi tepsiyi al gel dedi... Çaylarý götürdüðümde dedem ve Kazým abi de gelmiþlerdi.Ýkisinin de yüzlerinde güller açýyordu sanki.Çaylarý koyarken selam verip,hoþgeldiniz dedim. Dedem yüzüme gülerek baktý ve memnun olmuþ yüz ifadesiyle; -Aleykümselam dedi. Dedem, olanlarý babama anlatýyordu.Kazým abiyle beraber, Belediye Baþkanýnýn yanýna gitmiþler.Ricasý sonrasý Kazým abiyi Fen Ýþlerinde geçici kadroyla þoförlük iþine koydurmuþlar.E sýnfý ehliyeti olduðu için kamyon þoförlüðü yapacakmýþ.Gidip gelene kadar nasihat etmiþ. Ýçkiyi býrakacak ve çoluðuna çocuðuna sahip çýkacaksýn yoksa külahlarý deðiþiriz diye...Kazým abi çayýný içtikten sonra dedemin elini öpüp; -Artýk eve geçip müjdeyi çocuklara vereyim! dedi. Yanýmýzdan ayrýlýrken, ayaklarý yere basmýyor gibiydi.Dedemin yaptýðý bu iyilik deðildi.Sosyal bir sorumluluk,komþuluk,babalýktý. Sonra bize dönerek dedi ki;, -Hazýrlanýn yarýn Kayseriye mal almaya gidiyorsunuz.... Devamý yarýn
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Selim Adým, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |