Yüz kiþinin içinde aþýk, gökte yýldýzlar arasýnda parýldayan ay gibi belli olur. -Mevlana |
|
||||||||||
|
Hakikat Gazetesi-Lefkoþa 1.06.2019 Ýþ gününün son günü idi. Öðleden sonra 14.30’da TV programým için konuðumu da alýp Lefkoþa’ya gideceðim. Yaz aylarýnýn ilk günleri olmasýna raðmen bunaltýcý bir hava var. Güneþ, adeta tepenizde ve yakýyor sizi. Bu nedenle hava o kadar sýcak ki, dýþarýda güneþ altýnda duramýyor insan. Geçen ay bana hediye edilen 8 köþeli þapkayý da kafama giydim. En azýndan güneþten beni korurdu. Öyle ki kýsa bir süre içinde bu þapkaya da alýþtým. Neredeyse artýk hiç baþýmdan çýkarmýyorum. Hem serin tutuyor, hem de dökülen saçlarýmý bir nebze de olsa gizliyor… Saat 14.00 gibi kýzýmýn kamp parasýný yatýrmak ve kredi kartýmýn borçlarýný ödemek için bankaya gittim. Kapý, tam da saatinde açýldý. Tabii kapýda bekleyenler de vardý. Ýçeri girdik. Sýra numaramýzý almak için, kuyruk oluþturduk. Önümde 7 kiþi vardý. Aldýðým numara 193 idi. Koltuklardan birine oturup beklemeye baþladým. Çok geçmeden 193 numaraya sýra geldi. 3 numarada bulunan memura gidecektim. Yerimden kalktým ve oraya doðru ilerledim. Camekandan baþýmý uzattým. Memur, bir bayandý: - Siz, biraz bekleyeceksiniz, dedi. - Neden, dedim. - Sýranýzý kaçýrdýnýz, bu beye sýra geldi, dedi. - Ama hala 193’ü gösteriyor, dedim. Memur bayan, sesini biraz yükselterek: - Lütfen, biraz sakin olun beyefendi, dedi. Þaþýrmýþtým. Çünkü o kadar sakindim ki bayanýn neden böyle söylediðini anlayamadým: - Ben, gayet sakinim, dedim. Sakin olmayan sizsiniz, dedim. - Ben de sakinim, beyefendi. - Ama baðýrýyorsunuz, Sesinizi yükseltiyorsunuz, dedim. - Hayýr, baðýrmýyorum, siz sakin deðilsiniz, dedi. Anlaþýldý ki bayan, baþka birine kýzmýþ, acýsýný benden çýkartacak. Yani iþin ceremesini ben çekiyorum. - Sanýrým, siz, baþka birine kýzmýþsýnýz. Acýsýný da benden çýkarýyorsunuz. - Ben, kimseye kýzmýþ deðilim. - O zaman, niye sesinizi yükseltiyorsunuz? - Beyefendi, uzatmayýn. Bekleyin. Biraz sonra sizinle ilgilenirim. - Tamam da bakýn, hala ekranda 193 numarasý duruyor. O halde, nasýl sýramý kaçýrmýþ olabilirim? Bayan, daha da sertleþerek: -Beyefendi, orasý bana ait deðil. Baþka bir memura ait. Ben 4 numarayým, dedi. - O zaman, ben yanlýþ gelmiþim. Fark etmedim. Özür dilerim, dedim. Bayan seslenmedi. Ben, yan tarafa geçtim. Burada da gözlüklü, az þiþmanca bir bey görev yapýyordu. Önünde Londra’dan geldiði anlaþýlan yaþlý bir bayanýn iþlemini yapýyordu. Bayan, elindeki sterlinleri hesabýna yatýrýyordu. Görevli memur, bana dönerek: -Özür dilerim beyefendi, sizi biraz bekleteceðim, dedi. -Rica ederim. Ben, beklerim, dedim. Dedim demesine ama vaktim da çok yok. 1 saat içinde Lefkoþa yolunda olmam lazým. Beklemeye baþladým. Ama hemen yanda bulunan bayanýn bana öyle davranmasýný hala hazmedemedim. Dönüp kendisine: - Özür dilerim bayan. Neden bana "Sakin olun" deme ihtiyacýný hissettiðinizi hala anlayamadým. Size sert davrandýðým görüþüne mi vardýnýz? Bayan, daha da agresifleþerek: - Bakýn beyefendi, çok yoruldum. Sizle uðraþamam, dedi. - Özür dilerim. Ramazandayýz. Belki de oruçlusunuz. Bunu düþünemedim, dedim. Bu defa seslenmedi… Ben, tekrar önüme döndüm. Ýngiltere’den geldiðini zannettiðim bayan hala iþlemine devam ediyordu. Görevli memur elindeki paralardan birkaç banknotu uzatýp: -Özür dilerim bayan, bu paralar, yapýþtýrýlmýþ. Cihaz kabul etmedi. Deðiþtirmeniz mümkün mü? dedi. - Sorry. Diðer bankadan change yapmýþtým. Onlar böyle verdiler, diyerek banknotlarý deðiþtirdi. Görevli memur paralarý alýp: -Bunlarý yatýrýp geliyorum. Lütfen biraz bekleyin, dedi. Benim vaktim kalmamýþtý beklemeye. Kendi kendime: -Sabýrlý ol, sabýrlý ol… Sabrýn sonu selamettir, diyordum… Neden hep böyle olumsuzluklar beni buluyordu ki… Sýra alýrým, tam bana gelir, ya elektrikler kesilir, ya da görevli kiþi kalkýp bir yere gider. Olmadý, önümdeki kiþinin iþi uzadýkça uzar… Olmadý huysuz, kavgacý memurlar bana denk gelir. Uðraþ artýk uðraþabilirsen… Neyse çok sürmedi görevli memur yerine döndü. Bana dönüp: -Özür dilerim beyefendi, sizi de çok beklettim. Ama bitiyor, dedi… -Rica ederim. Sorun deðil, dedim. Tam bu arada, az önce bana “Sakin olun” diye kýzan bayan: -Ýsterseniz buyurun, ben yardýmcý olayým, dedi… Bir an durakladým. Gitse miydim, gitmese miydim anlayamadým: - Yok, ben beklerim. Baþkasýnýn sýrasýný almayayým, dedim. - Sýrada kimse kalmadý, buyurun, dedi… - Yok gelmeyeyim, dedim. - Niçin, dedi… O kadar çok korkmuþtum ki yanýna gitmeye, ona iþ yaptýrmaya cesaret edemedim: -Özür dilerim. Siz çok sertsiniz. Sizden korktum, dedim. - Asýl, siz çok sertsiniz, ben de siz den korktum, dedi… -Özür dilerim, sizinle iþ yapmak istemiyorum. Ben, 56 yaþýndayým. Bu yaþtan sonra dayak yiyemem, dedim. Bayan sert bir þekilde: -Siz bilirsiniz, dedi. Kýsýk bir sesle: -Teþekkür ederim, diyebildim. Hemen yaný baþýndaki beyefendi kýs kýs gülüyordu. Bana dönüp: -Buyurun beyefendi, sýra sizin, dedi. -Teþekkür ederim, dedim. Kýzýmýn, kamp parasýný ve kredi kartýmýn borçlarýný yatýrmak istiyorum, dedim. -Hemen yatýralým, dedi. Paralarý alýp hesap numaralarýna yatýrdý. Ýþ çok fazla uzun sürmedi. Bana dönüp: -Baþka bir iþleminiz var mý, diye sordu. -Yok, teþekkür ederim. Allah bazen karþýma iyi insanlarý da çýkarýyor. Dedim. -Ýyi günler beyefendi, dedi. Kartýmý alýp: -Ýyi günler, tekrar çok teþekkür ederim. Arkama dahi bakmadan dýþarý doðru yürümeye baþladým. Ama ne yalan söyleyeyim, o sert bayanýn o andaki suratýný da görmek isterdim… Bir insan görevinde bu kadar agresif olmaz ki… Siz, orada vatandaþa hizmet etmek için çalýþýyorsunuz. Ve bunun için ekmek yiyorsunuz. Biraz daha saygýlý olmak veya iþte sabýrlý olmak gerekmiyor mu?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |