..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle aramda tek bir ayrım var. Ben deli değilim. -Salvador Dali
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > M.NİHAT MALKOÇ




1 Haziran 2019
Elveda Ey Şehr-i Ramazan Elveda!  
M.NİHAT MALKOÇ
Zamanın çok çabuk geçtiğinden hep şikâyet eder dururuz. Bu konuda haksız da sayılmayız. Gerçekten de zaman su gibi akıp geçiyor. Fakat zamanın geçiş hızı, onun içini doldurmayla alakalı bir mevzudur. Siz zamanı dolu dolu yaşarsanız, zaman sanıldığı kadar çabuk geçmez. Zamanı boş meşgalelerle geçirirseniz ondan hiçbir şey anlayamazsınız.


:FGB:
M. NİHAT MALKOÇ

     Zamanın çok çabuk geçtiğinden hep şikâyet eder dururuz. Bu konuda haksız da sayılmayız. Gerçekten de zaman su gibi akıp geçiyor. Fakat zamanın geçiş hızı, onun içini doldurmayla alakalı bir mevzudur. Siz zamanı dolu dolu yaşarsanız, zaman sanıldığı kadar çabuk geçmez. Zamanı boş meşgalelerle geçirirseniz ondan hiçbir şey anlayamazsınız.

     On bir ayın sultanı, üç ayların sonuncusu olan ramazanın son günlerini yaşamaktayız. Doğrusu bu ayın bitiyor olmasından kaynaklanan bir hüzün var içimizde. Çünkü çabuk alışmıştık ramazana. Oruçla birlikte bir kısım alışkanlıklarımızı da değiştirmiştik. Önceleri yatsı namazını kılar kılmaz yatanlar, ramazanla birlikte sahura kadar oturmaya başlamışlardı. Günde iki öğün(iftar-sahur) yemeye iyice alışmıştık. Laf aramızda bu durum kadınların da işine geliyordu. Önceleri namazlarını evde kılanlar, ramazan nedeniyle camiye gider olmuştu. Camide cemaatle kılınan namazlar manevî bereketin gönül heybemize dolmasını sağlamıştı. Teravihler büyük küçük hepimizin tutkusu haline gelmişti. Mevlitler, camilerin havasını daha da güzelleştirmişti. Çocuklarımız camilerin manevî atmosferini teneffüs etmeye başlamıştı.

     “Allah’ım! Recep ve şaban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi ramazan ayına ulaştır” diye dua etmiştik. Rabbimiz dualarımızı kabul etti. Bizi ramazana ulaştırdı. Fakat o da, geçmişte kalan her şey gibi mazi oldu bizler için… Rahmet, bereket ve şefkat iklimini doyasıya teneffüs edip bayrama göz kırptık. Çok şükür ki bu güzel günlere de sağlıkla eriştik.

     Ayrılıklar hüznü çağrıştırır bizlere. Ramazanın bitişi de biz müminleri doğrusu hüzünlendiriyor. Fakat bu ay’ı layıkıyla misafir edip, içini ibadetlerle doldurabildiysek ne mutlu bize… Böyle yapanların üzülmesine hiç gerek yok ki… Asıl üzülmesi gerekenler, ramazanın içini dolduramayanlar, onu hakkıyla ağırlayamayanlardır. Onlar ne kadar üzülseler de ellerine bir şey geçmeyecektir. Zira son pişmanlığın fayda vermeyeceğini hepimiz biliriz.

Bir ramazanı daha geride bırakmak üzereyiz. Fakat ömrü olanlar için ramazanlar yine hanelerimize misafir olacaktır. Geçen sene ramazanda olup da bu yıl dünyadan göçtükleri için bu seneki ramazanı yaşayamayanlar olduğu gibi, bu yıl ramazanı idrak ettiği halde gelecek ramazan ayında aramızda ol(a)mayacak kişiler de söz konusu olacaktır. Müslüman kişi, kıldığı namazı son namazı, tuttuğu orucu son orucu, hatta aldığı nefesi son nefesi olarak farz edip hayatını ona göre tanzim etmelidir. Çünkü ömrümüzün ne zaman, nerede son bulacağı hiç belli değildir. Hiçbirimizin ömre dair senedi yoktur. Hayat her an son bulmaya namzettir.

Ramazanın son 15 günü veda ve hüzün rengindedir. Onun içindir ki bu son günlerde camilerimizde söylenen ilahiler de hüzün yüklüdür. İşte bu ilahilerden birinin sözlerini ramazanın bu son günlerinde sizlerle paylaşmak istiyorum: “Ey Mübarek Kur’an ayı/Saimlere gufran ayı/Müminlere ihsan ayı/Şehr-i Mübarek elveda!//Gündüzlerin rahmet idi/Gecelerin nimet idi/Âşıklara vuslat idi/Şehr-i Mübarek elveda! //Hakkıyla kadrin bilmedik/Pek çok kusurlar eyledik/Nâdim olup tövbe ettik/Şehr-i Mübarek elveda!”//Biz Ümmet-i Muhammed’iz /Lütf-u Nebîyi bekleriz, /Hakk’tan saadet dileriz, /Şehr-i Mübarek elveda!”

Biz ramazanı çok sevdik, ondan hoşnut kaldık. Onun içindir ki ‘ne zaman bitecek’ diye gün saymadık. İnşallah o da bizden razı olmuştur. Alışmıştık ramazanın iftarına, sahuruna, mukabelelerine, teravihine, davetlerine, davetlilerine, ilahilerine, mevlitlerine, davulcularına… Ramazanda ruhlarımız huzura erdi. Ramazanın tadı damağımızda kaldı.

Ramazanın nuranî atmosferinde kötülüklerden uzak durduk. Bu mübarek ay, bizi kulluğun zirvesine taşıdı. Fakat kulluk bir aylık ramazan ayından ibaret değil ki… Rabbimiz bizi son nefesimizi verinceye kadar sınayacak. Onun içindir ki ‘ramazan bitti’ diye kendimizi camilerden çekmeyelim. Kur’an-ı Kerim’i duvara asıp, örümceklere yuva yaptırmayalım. Teravih namazlarına nasıl büyük bir arzu ve iştiyakla devam ettiysek vakit ve Cuma namazlarına da öyle devam edelim. Unutmayınız ki camiler ruhunuzun en çok rahat edeceği yerlerdir. Rabbim cümlemizi gelecek ramazanlara sağlık ve afiyet içerisinde ulaştırsın.(Âmin)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yaşlılara Saygı ve Hürmet
Marifet İltifata Tabidir
Oruç Kalkandır
Uyan Ey Gözlerim Gafletten Uyan!..
Ramazan"ı Uğurlarken!..
Ramazan Bayramı Düşünceleri
Kâinatı Aydınlatan Işık: Mevlid Kandili
Ramazanı Uğurlarken...
Gül Bebek… Gül Yüzlü Yâr…
Sultan Murat Şehitlerine!..

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
beklenen Nesil
Şehadetinin 29. Yılında Batı Trakya Türklerinin Yolbaşçısı: Dr. Sadık Ahmet ve Davası
Vahşet Çağının Vicdanı: Aliya İzzetbegoviç
Şair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün...
Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu
15 Temmuz Gecesi Tankların Önünde Yatan Yiğitler Vardı
102. Sene - İ Devriyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı
Türkçenin Berrak Sularında…
dünden Bugüne Malazgirt Zaferi ve Edebiyatımızdaki Yeri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Sizin Kafanız İyi Mi? [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.