..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi dünyadaki yaþam ýrmaðýdýr. -Henry Ward Beecher
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Din > MUSTAFA ESER




18 Aralýk 2019
Ehli Sünnet Tasavvufu  
Þeriatsýz Tasavvuf Olmaz

MUSTAFA ESER


Þeriatsýz Tasavvuf Olmaz


:GIH:
EHLÝ SÜNNET TASAVVUFU

Baþlýðý okuyan herkes eminim tedirgin olmuþtur.Yýllardýr tasavvuf hakkýnda o kadar ileri geri konuþuluyor ki insanlarýn tasavvufa bakýþý deðiþti.Ülkemizde her dini sohbet yapan kiþi ve dini söylemleri bulunan cemaat Ehli Tasavvuf veya Tarikat ehli diye biliniyor ki insanýn kafasýnýn karýþmamasý mümkün deðil.
Niyetim kavram olarak Tasavvuf veya Tarikat'ýn kelime anlamlarý üzerinden bir þeyler yazmak veya bir þeyler ispatlamaya çalýþmak deðil.Bilinmesi gereken ilk þey Tarikat(Tasavvuf tarikat'ýn fiiliyata geçmiþ halidir) ile cemaat farklý þeylerdir.15 Temmuz'da baþýmýza gelen musibetin sebebi ehli sünnet inancýnýn dýþýndaki bir cemaattir.Cemaat için manevi bir silsile gerekmez,ilmi olan herkes-ilmi olmasa da olur,aðzý laf yapan herkes demek daha doðru olacaktýr- cemaat olur,oluþturur.
Tarikat olduðunu iddia eden bir gurubun meþruluðu silsile ile anlaþýlýr.Þu anda ülkemizde iki Ehli Sünnet tarikat ve þubeleri vardýr.Açýk zikir yapan Kadiri,Halveti gibi tarikatlar ve Gizli Zikir yapan Nakþi Tarikatý ve þubeleri.
Ehli Sünnet inancýndaki tarikatlarýn manevi silsilelerinin Peygamberimiz(asm)e kadar ulaþmasý gereklidir.Nakþibendi tarikatý Ehli Sünnet bir tarikattýr.Þu anda ülkemizde faaliyet gösteren þubeleri vardýr.Nakþi tarikatýnýn silsilesi Mevlana Halidi Baðdadi(ra) dan Hz.Ebi Bekir'e (ra) ondanda Peygamberimiz(asm) e ulaþýr.
Gazetelerde ne yazarsa yazsýn Nakþibendi tarikatýnýn yüz yýllardýr en önemli prensibi Nefis tezkiyesi sebebiyle Devlet iþlerinden ve devlet adamlarýndan uzak durmaktýr.Nakþilere her zaman siyasetten uzak durmalarý emir ve tavsiye edilir.
Nakþi diye bildiðiniz bir kiþi veya guruptan siyasete dair bir þeyler duyarsanýz, duyduklarýnýz tamamen kiþiseldir.Hiç bir Nakþi Þeyhi her hangi bir siyasi fikre ve ya partiye taraf olsa bile Mürid’ lerine böyle bir talimat vermez.Nakþi tarikatýný sadece Þeyh'in talimatý baðlar.Þeyhin talimatý yoksa kimsenin lafýna itibar edilmez.
Mevlana Halid-i Baðdadi Ýstanbul’a göndereceði Halifelerine ilk þartý Devlet adamlarýyla yüz göz olmamalarý ve kimseden para talep etmemeleridir.Bu sebeple fiili siyaset yapan tarikatlardan uzak durmak gerekir.
     Peygamberimiz(asm) zamanýnda isim olarak tarikat olmadýðý doðrudur.Asr-ý Saadet’te, Peygamberimiz hayatta ve vazifesinin baþýnda iken tarikata gerek yoktu.Çünkü sahabeler Peygamber efendimize tam manasýyla iman etmiþler ve hayatlarýný Son Peygamberin emrettiði þekilde tanzim etmiþlerdi.Allah Resulü’nün sahabelerinde Takva (Allah korkusuyla günahtan kaçýnmakta,Allah'ýn emir ve yasaklarýna uymakta titizlik gösterme. Allah'ýn himâyesine girmek, emrini tutup azabýndan korunma anlamýnda Kur'anî bir terim.) Zühd(Elde olan dünyalýða sevinmemek ve elden çýkana üzülmemek,elde bulunmayan þeyin gönülde de bulunmamasýdýr" þeklinde de tarif edilir.) ve Vera(aðýzdan giren ve çýkanýn Allah ve Resûlünün sevdiði þeyler olmasýna dikkat etmek, günaha düþmekten ve harama bulaþmaktan kaçýnmak için þüpheli þeylerden uzak durmak, zerre kadar da olsa kimsenin hakkýný üzerine geçirmemek vera'dýr. Hz. Ebû Bekir (r.a),vera’da "Bir nevi harama düþeriz korkusuyla yetmiþ çeþit helâli terk eyledik" sözüyle vera örneði sergilemiþtir.) en üst düzeyde idi.
     "Ama bizim uðrumuzda cihad edenleri elbette yollarýmýza eriþtireceðiz" (Ankebut, 29 /69) Ayetine istinaden Allaha ulaþmanýn sayýsýz yolu olduðuna inanan ve Allah(cc)a ulaþmanýn yollarýný arayan Ehli Tarikat/Tasavvuf ‘un gayesi Zühd ve Vera’yý yaþayarak Takva’ya ulaþmak olmuþtur.Baðlýlarýna(mürid) bu þekilde örnek olmuþ ve tavsiye etmiþlerdir.Ehli Tasavvuf’un bu yoldaki örneði þüphesiz Peygamber (asm)efendimizdir.Bu bakýmdan Peygamber efendimizin(asm) örnek alýnmadýðý bir tarikat veya dini gurup asla muteber deðildir.Ehli Sünnet inancýndaki tarikat ehlinin hayatlarýnýn tanziminde birinci öncelikleri þeriat,ikinci öncelikleri ise Hadis-i Þerif ve Sünnet-i Resulullah’týr.
Din-i Mübin-i Ýslam’ýn Edile-i Þeriyye olarak ifade edilen dört temelinden biridir.Çünkü Yüce Rabbimiz Kur-an-Kerim’de Zat’na itaat etmeyi Peygamberine itaat etmeyle birlikte zikretmiþ, Allah’ý sevmenin þartý olarak Peygambere(asm) uymayý emretmiþtir.Ali Ýmran 31 De ki: "Allah'ý seviyorsanýz bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarýnýzý baðýþlasýn. Allah affeder ve merhamet eder".Al-i Ýmran 32.De ki: "Allah'a ve Peygambere itaat edin". Yüz çevirirlerse bilsinler ki, Allah inkar edenleri sevmez".
     Ehli Sünnet inancýndaki þeyhler Peygamber sevgisini ve Sünnet’e uymayý kendilerine þiar edinmiþlerdir. 09/03/2018



Ehli Sünnet Mutasavvýflara göre Allah-ü Teala’ya ulaþmanýn sayýsýz yolu vardýr.
     
     (Konusu Allah, varlýk/âlem ve insan olan Tasavvuf ilmi; zat, sýfat ve fiilleriyle
Allah’ý tanýmayý, ruh ve nefis itibariyle insanýn yapýsýný, kalbin tasfiyesini, nefsin
tezkiyesini ve Allah, insan ve âlem arasýndaki iliþkiyi kendine mahsus düþünce sistemi
içinde inceler. Hilmi KARAAÐAÇ Yrd. Doç. Dr.Gümüþhane Üniversitesi Ýlahiyat Fakültesi Öðretim Üyesi)Tasavvuf karþýtlarýný okur veya dinlerken bir husus dikkatimi çekiyor.Çekinmeden Ehli tasavvufu þirkle itham edebiliyorlar.Tasavvuf karþýtlarýnýn medyatik olanlarý akademik kariyer sahibi olduklarý için söyledikleri dikkat çekiyor.Bunu yapanlarýn çoðu tasavvuf üzerinden Ýslami kaynaklara saldýrýyorlar,dinin temellerine-suizan etmek istemiyorum ama-bilerek zarar veriyorlar.Ýlim sahibi olmayanlarýn bilmelerine gerek olmayan konularý gündeme taþýyarak insanlarýn kafalarýný karýþtýrýyorlar.Biraz sert olacak ama yapýlan sanki yeni bir din oluþturma çabasý.
     Halbuki genelde Ehl-i Sünnet Tasavvufu-özelde ise Nakþibendile tarikatý her zaman Ehl-i Sünnet çizgisinde bulunmuþtur.:Bu iddiamýzý temellendoirmek için aþaðýdaki ayýntýlar kafidir sanýyorum:“Ehli Sünnet tasavvufunun büyüklerinden Muhammed Parsa,diðer bütün tanýnmýþ Nakþibendi þeyhleri gibi þeriate sýký sýkýya baðlýlýðý ile tanýnmýþ bir sufiydi.Rivayete göre bir gün þeyhine(Þah-ý Nakþibendi(ks)”Tarikat neyle bulunur? Diye sormuþ,þeyhi de “Þeriata sýký sýkýya baðlanmakla” cevabýný vermiþti.Muhmmed Parsa,Faslul Hitap-Tercümesi, Erkam yayýnlarý)
     Abdurrahman Dýmeþkiyye Nakþibendilik isimli kitabýnda bu hususu þöyle tespit etmektedir: (Þeyh Muhammed Emin”Elmevehib Elsermediyye” adlý kitabýnda þöyle demekte” Nakþibendi tarikatýna mensup büyük þeyhlerimizin inancý ve itikadý ehli sünnet vel cemaat itikadý olup yollarý sahabelerin takip ettikleri yolun aynýsýdýr.Bu inanç doðrultusunda tarikat prensiplerinen en ufak bir ziyade veya noksanlýk yapýlmamýþtýr.”
     Yasin bin Ýbrahim Essenhuti þöyle diyor:” Bilmiþ ol kiNakþibendi tarikatý sahabe-i kiramýn tarikatý olup aslýnda aslýnda en ufak bir ziyade veya noksanlýk yapýlmamýþtýr.(El envarel kudsiyye)
     Þah-ý Nakþibendin yakýnlarýndan olan Muhammed B(P)arsa “Faslul Hitap adlý kitapta þöyle demektedir:Þeyhimiz Þah-ý Nakþibend’in izlediði yol bütün tarikatlarýn rehberi olup,onlarca tamamen kabul edilmiþtir.Zira vefa sadakattýr.Kur’an ve sünnetten ayrýlmamýþ, bidat ve hurafelere itibar etmemiþtir.(EL mevehibül sermediyye)
     Nakþibendî geleneði içinde üretilen çok sayýda eserin tetkiki,bu geleneðe mensup þeyhlerin temel gayretlerinin, tasavvufý öðreti ve pratiklerinin Ýslam’ýn yasasý olan Þeriat ile sürekli uyum içerisinde olduðunu bize göstermektedir. Siyasi ve sosyal faaliyet çaðrýlarý onlarýn bakýþ açýsýndan böylece ehl-i sünnet içerisine oturtulmuþ olmaktadýr. Tasavvuf ile ehl-i sünnet itikadý arasýndaki temel uygunluk, asýrlar boyunca Þazelî, Halveti ve diðer pek çok tarikatlarca tarihlerinin belirli dönemlerinde cemaat tavrý olarak sergilenmiþtir. 11 .yüzyýlýn meþhur âlim ve sufýsi, Ebu Hamid Gazzali’nin de aralarýnda olduðu pek çok müslüman düþünür tarafýndan da altý çizilerek vurgu yapýlýr hale gelmiþtir. Fakat hiç bir tarikat bu iki temel kaideye Nakþibendî þeyhlerinin gösterdiði tutarlýlýk ve süreklilikte vurgu yapmamýþtýr. NAKÞÝBENDÝLÝK Itzchak Weism ann      
     Seyr u sülûk yoluna giren bir sâlikin bu yoldaki önceliði, saðlam bir itikada sahip olmaktýr. Bu ise en baþta Allah’ýn varlýðýnýn, zât ve sýfatlarýnýn doðru bir þekilde bilinerek tasdik edilmesine, yani sahih bir tevhid inancýna baðlýdýr. Taþçý, Özcan, “Gümüþhanevî’de Kelam Tasavvuf Buluþmasý – Sulhu”, I. Uluslararasý Ahmed Ziyaüddin Gümüþhanevî Sempozyumu, 03-05 Ekim 2013, Gümüþhane, s.736-737.Nitekim bu durum Risâle-i Kuþeyrî’de þöyle ifade edilir: “Biliniz ki! Mutasavvýf imamlar iþlerinin esasýný sahih bir tevhid inancý üzerine bina etmiþler ve inançlarýný, onunla bidatlerden korumuþlardýr… Onlar, itikadýn ana konularýný açýk ve kati’ delillerle muhkemleþtirmiþlerdir… Ebu Muhammed el-Cerirî; ‘Her kim delilleriyle tevhid ilmine vakýf olmazsa ayaðý kayar ve helak olur.’ demiþtir.” el-Kuþeyrî, Ebu’l-Kasým Abdülkerim, er-Risâletu’l-Kuþeyriyye, Kahire, 1995, s.19-20.
     Dün akþam bilgisayarýmda bir yazý buldum.Kimin yazdýðýný bilmiyorum.Büyük ihtimalle internetten indirdiðim bir yazý.Kelam ilminden bahsediyor.Yazýlanlara yazdýðýna göre Kelam ilminin ilk ortaya çýkýþ zamanlarýndaki kafa karýþýklýðý bu gün de aynen mevcut.
     Allah-ü Teala bizim için din olarak Ýslamý seçtiðini ve dinimizi kemale erdirdiðini buyururken bir takým insanlarýn-ilmi kisveleri ne olursa olsun-müteþabih ayetler üzerinden meþhur olmak adýna insanlarýn akaidlerini tehlikeye atmalarý kabul edilecek bir þey deðil.
     Ayný kiþiler bir takým kiþilerin yanlýþlarý üzerinden Ehli Sünnet inancýnýn hizmetindeki tarikat ve cemaatlere saldýrmalarý inanýn bana ÝYÝ NÝYETLÝ DEÐÝL.
     Tasavvuf/Tarikat yaþanarak öðrenilir.Ýlim Allah-ü Teala(cc)nýn katýndadýr çok az bir kýsmý da insanlara verilmiþtir.Allah-ü Teala(cc) bizleri kendisine kulluk etmemiz için yaratmýþtýr.Ýster kabul et ister etme KULSUN.
     Ýtaat edersen bilmediðin hususlarda mazursun.Bilerek isyan eder baþkalarýný da isyana teþvik edersen KAFÝRSÝN!
     Sorularým kerameti kendinden menkul akademik kariyer sahiplerinedir:
-Kul olmak,kulluðu kabullenmek bu kadar zor mudur?
-Resulullah Efendimize(sav) ümmet olmak çok mu zordur?
-Her þeyi bilmek zorunda mýsýnýz?Bilmiyorum demek çok mu zordur?
-Ýslam’da önemli olan çok bilmek midir?Ýtaat eden sadýk Mü'min olmak mýdýr?
-Eski Ulema ve Mutasavvýflarý karaladýðýnýz zaman baþýnýz göðe mi erecek?
-Alim? olduðunuz için aðzýnýzdan çýkanlarý kontrol edemediðiniz belli,sizin yüzünüzden akaidi tehlikeye giren insanlarýn vebalini nasýl ödemeyi düþünüyorsunuz?(Münafýklarýn durumu týpký þeytanýn durumu gibidir. Çünkü þeytan insana «Ýnkâr et» der. Ýnsan inkâr edince de: Ben senden uzaðým, çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarým, der. Haþr 16)
-Bu gidiþin sonu önce-Allah Korusun-Peygamber Efendimizi ardýndan Kur'aný Kerim'i tartýþmaya açarak kafanýzdan din uydurup Peygamberliðinizi ilan etmek midir?(Hadis düþmanlarýndan biri Amerika'daki 19 cu sahte peygamberi ölünce melanetlerine burada devam ediyor)
     Alemlerin Rabbi olan Allah tan korkarým.Sizden uzaðým.Herkes hakkýný helal etsin.
     Tasavvuf, dinimizi ayrý bir sevinç içerisinde uygulamayý hedeflemiþtir. Tasavvufun en büyük sermayesi de elbette ki ilâhî muhabbettir. Tasavvuf terbiyesi muhabbet, ihlâs ve teslimiyete dayanmaktadýr. Zaten Ýlâhî aþk ve edeb olmadan tasavvuf yoluna girilemez. Tasavvuf, ancak kalp ile yol alýr. Kalp temiz olmadan maneviyatýn da tadýna erilmez. Kalplerin doktorlarý olan kâmil mürþitler, amel etmek de dört hak olan mezhepten birine baðlýdýrlar. Ýnanç olarak ise, Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaate göre hareket ederler.
     Maneviyattaki terbiyeye gelince ârif zatlar, bu hususla deðiþik ve çeþitli meþrepleri tercih ettiler. Kalbin manevi olan hastalýklarýndan, dünya sevgisinden ve nefsin esaretinden kurtulmasý için Kur’an ve de Sünnetin anlattýðý usulleri, tasvip ettiði prensipleri, teþvik ettiði edepleri meydana çýkardýlar. Kur’an ve Sünnetin iþaret ettiklerinden yola çýkarak, çeþitli metodlar geliþtirdiler. Bu terbiyenin bizzat öðretildiði yer ve müesseseler yaptýlar.
     Bu þekilde dinimizin baþka ilimlerinde olduðu gibi, mânevî terbiye alanýnda da çok yollar meydana geldi. Tüm anlatýlan bu yollarla ulaþýlmak istenen yer, kalbin ýslâhý ve dinimizin asýl anlamýyla yaþanmasýdýr. Efendimizin (s.a.v) en önemli görevi kalbi küfür, Allaha ortak koþma, isyan ve gafletten temizleyip, insaný ihsan makamýnda kulluða ulaþtýrmaktýr. Tasavvuf yolunun da hedeflediði konu budur.
     Ýmam Rabbânî (k.s.) tasavvuf terbiyesini bizlere þöyle ifâde etmiþtir. “Tasavvuf ve hakikat menzillerini aþýp geçmekten maksad;rýzâ makâmý için gerekli olan ihlâsýn tahsilidir, baþka þey deðildir.”
     “Bu yola girmekten maksat, hakiki imâna ulaþýp, ilâhî emir ve hükümleri muhabbetle
uygulamaktýr.”(Ýslam Alimi.com sitesinden alýntý)

     Ehl-i Sünnet tasavvufuna saldýranlar aslýnda Nakþibendi tarikatýna saldýrmaktadýrlar. Çünkü Nakþibendi tarikatý yüz yýllardýr Ehl-i Sünnet inancýnýn kalesi durumundadýr.Bu yüzden saldýrýlarýn doðrudan hedefi durumundadýr.28/09/2018



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn din kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýslam Felsefesi - Ýslamýn Felsefesi - Müslümanýn Felsefesi
Selefiler - Reformcular
Kelimeler Kavramlar - Reform - Ýslamda Reform
Kelimeler - Kavramlar - Oryantalistler
Kelimeler Kavramlar - Kelam Ýlmi
Yaratýcý - Yaratma
Elfaz - I Küfr
Kelimeler - Kavramlar - Ýbni Teymiyye
Kelimeler Kavramlar - Mümin - Müslüman - Veli
Kelimeler - Kavramlar - Felsefe

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Amatör Yazarýn Çilesi
Zafer Toprak Söyleþisi - Tarih
Kelimeler Kavramlar - Ýnsan Anlatan Bir Kelimedir
Okur Haklarý
Kuraný Kerim Ýnsaný Anlatýr
Kelimeler Kavramlar - Akýl Cehalet
Ýyiler Çay Ýçer

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bereli 30 [Roman]
Bereli 25 [Roman]
Bereli 33 Final [Roman]
Bereli 28 [Roman]
Bereli 32 [Roman]
Bereli 19 [Roman]
Bereli 20 [Roman]
Bereli 31 [Roman]
Bereli 21 [Roman]
Bereli 29 [Roman]


MUSTAFA ESER kimdir?

50 YAÞINDAYIM. MEMURUM. ÝKÝ ÇOCUÐUM VAR.

Etkilendiði Yazarlar:
HERKESTEN VE HÝÇ KÝMSEDEN


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © MUSTAFA ESER, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.