..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Zaman dostluğu güçlendirir, aşkı zayıflatır. -La Bruyere
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Ahmet Zeytinci




31 Aralık 2020
Saadettin Ağabey İçeride mi  
Ahmet Zeytinci
Bizim iş yerlerimizde çoğu esnafımız sıradan dükkânlarda mesleklerini yerine getirmektedirler. Gerek tamirci arkadaşlarımız, gerekse bizim gibi ayakkabı malzemesi satan esnaf arkadaşlarımızın birçoğunun iş yerlerinde tuvalet bulunmamaktadır. Biz bu konuda çok şanslıyız. Arkadaşlar ile artık akraba gibi olmuşuz, birçoğu bizim dükkâna gelip, hem şehirlerarası, hem de milletler arası ihtiyacını giderir. Hemen anladınız tabi, şehirlerarası küçük hacet, milletler arası büyük hacet. Öyle adlandırmalarımız aramızda, onlar kod adları. Her ne kadar bizi tanımayıp o esnada dükkânımıza girenler konuşmalarımızdan dolayı, ara sıra orayı telefon kulübesi zannetseler de, sonra gerçeği öğreniyorlar bir şekilde...


:HBF:




Bizim kalfa sadettin ağabey, tuvalet ihtiyacını gidermeye geldiği zaman, hepimiz tedirgin oluruz, en büyüğünden, en küçüğüne kadar. Sadettin ağabeyin küçük abdest yapma süresi iki buçuk dakika, hadi rakamla da yazalım 2.5 dakika, büyük abdest yapma süresi ise en aşağı yirmi yirmi beş dakikadır. Her ne kadar o on on iki dakikada çıktığını zannetse de durum böyleyken böyle, şahitler bile var meslektaşlardan. Hiç boşuna inkâr etme sadettin ağabey. Suyu kullanıyormuş, elektriği harcıyormuş, tuvalet kâğıdını bitiriyormuş, onlar aslında hiç derdimiz değildir. Anladığınız gibi, bizi gerim gerim geren, o içeri de iken başta twist olmak üzere bütün dansları yapmamıza sebep olan işin kısmı içeride geçirdiği zaman dilimidir. Geldi mi de çoğu zaman elinde bir gazete bulunur sadettin ağabeyin. Ya gazete okur ya da kulağının arkasından çıkardığı kurşun kalem ile bulmaca çözer, tabi dışarıda da onun çıkmasını bekleyenler çözülür bu arada. Eee tuvalet de alafranga olunca işler daha da kolaylaşıyor haliyle...




Başka bir müşterimiz gelmiştir o anda kapıyı zorlar tabi ki içeriden öhö öhö ve de öhhhhö sesleri gelir. O an kapıyı zorlayan meslektaşımızda hemen başlar ümitsizlik belirtileri çünkü içeride alelade bir adam değil bu konuda fenomen olmuş Sadettin ağabey vardır.


- Ya İsmail içeri de sadettin ağabey var.
- Hadi ya ne zaman girdi ki?
- İki dakika önce
- Desene treni kaçırdık iki dakika ile bari ben de caminin tuvaletine gideyim.
- Sen bilirsin İsmail, ikindi ezanı okunana kadarda çıkmayabilir.



O arada sadettin ağabey elinde kalem içeride bulmaca çözmektedir...


- Soldan sağa dööört demirin simgesi neydi yahu hele deyin bakalım?



Dışarıdan cevap gecikmez



- Fe ağabey fe
- Hah tamam ben de biliyordum da unutmuşum.
- Yukarıdan aşağıya beeeş yat limanı
- Marina ağabey marina. Sen şakır şakır çözüyor idin bu bulmacaları, hem Türkün aklı ya sı....ken ya da kaçarken çalışırmış derler, sen de tam tersi mi oluyor yoksa ağabey...


O arada yine dışarıdan tanıdık bir meslektaşımız olan Faik ağabey gelir, bir iki malzeme alıp çıkacaktır. Sıkıştığından dolayı hızlıca tuvalete yönelir, ama korktuğu başına gelmiştir, tuvalette Sadettin ağabey vardır. Başından kaynayan ve kaynamayan bütün sular dökülür...


- Kim var içeride yahu hemen çıkar mı Ahmet?
- Ağabey üç beş dakika oldu daha sadettin ağabey var içeride, hani tutarım dersen sen bilirsin, on on beş dakika daha kalır içeride en temizinden, bulmacayı ancak yarılamış zaten.
- Hadi ya tüh tüh bundan sonra gelmeden önce telefon edeyim size, Sadettin içeride mi değil mi diye. Adam içeride kaldığı süre içinde memlekette rejim değişikliği bile olur neredeyse...



O arada sadettin ağabeyin kulağı deliktir, dışarıda konuşulanların hepsini duymaktadır. Dışarıya doğru seslenir...



- Faik bak asabımı bozma, çıkarsam paralarım seni ha, hepinizin ben tuvaletteyken mi çişi kakası geliyor oğlum. Ne yapalım bizim bağırsaklarımızda yavaş çalışıyor.



Sadettin ağabey bulmacaya ara verip spor sayfasını okumaya geçer o arada...


- Of ulan of Trabzon bu sene ne transferler yapmış be, Fener ile de Ersun'un yolları ayrılmış.


Dışarıda tuvalet için bekleşen iki üç kişi sıradadır. Umutları tükenmek üzeredir. Faik ağabey lafa girer...


- Anaam yandık ki ne yandık. Ben sadettin’i tanırım ta çıraklığından mesleğe beraber aynı yerde başlamıştık çıkmaz o daha. Hele de spor sayfasından başlamış ki okumaya, baş sayfaya anca yirmi yirmi beş dakikaya gelir. Hepinize naçizane önerim caminin tuvaletine doğru yönümüzü çevirelim, paralı maralı ama bunun çıkacağı yok, hiç olmazsa altımıza etmeyiz bir de don masrafımız olmaz...


Tuvalet sırası bekleyen vatandaşların hepsi elli metre ileride ki cami tuvaletine doğru bozuk paralarını hazırlayıp, hızlı adımlar ile hareket ederler... ]



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonra Bir Gün
Nenişti O Bizim Gözümüzde Senelerce
Gece Kuşu
Sam Amca Hayırsız Yeğenine Neden Yahu Diyemiyor
Kitaplarımı Ararken
Böyle İdam Görülmedi
İtinayla Kahve Falına Bakılmaz
Patlıcan Oturtma
Muz Kabuğu ve Merdiven
Onunla Çok Güzel Günlerimiz Geçti

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir İki Gazete
Yedi Paket Birinci
Ay Em Ef Biraderler
Karınca Kararınca
Biri Baharat mı Dedi
Çay Kaşıkları
Güzel Bir İnsan Patates Kızartması ve Gazoz
Ben de Saadet Zinciri Kuruyorum
Limited Şirket Ortağı Bile Değiliz Abi Ne Stratejik Ortağı
Maaşını Soruyorum Söylemiyor

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Papatyaya [Şiir]
Babam Eve Her Döndüğünde [Şiir]
O Zamanda Bir Leştiniz [Şiir]
Bağışlayın Bizi [Şiir]
İlahi Adalet Bu Mutlak Gerçekleşecek [Şiir]
Gökyüzü [Şiir]
Hiç Tanımadığım Çocuklar [Şiir]
Bu Kadar mı [Şiir]
Melek Halamın Evi [Şiir]
Bak Bakalım Arkadaş [Şiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da başlayıp devam eden bir hayat. İlk ortaokul, lise ve iki yıllık bir üniversite deneyimi, ticaret hayatı Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri dişi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir şekilde akıp gidiyor. Biraz şiir, biraz öykü ve denemelerin sıcaklığında. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.