Bir önyargıyı yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein |
|
||||||||||
|
İletişim kopukluğu, ebeveynlerle çocuklar arasında çözülmesi gereken en önemli sorundur. Gençlerimizin ve ailelerinin karşılıklı saygıya dayalı iyi bir iletişim kurabildiğini düşünmüyorum. İki tarafın da birbirinden beklediği tek bir şey var aslında: anlayış. Etrafımızdaki sorunların birçoğu ailelerin gençleri anlamamasından kaynaklanmaktadır. Aileler, her şeyi biz biliriz dedikçe evlâtlarının ellerinden kayıp gideceğini düşünemiyorlar. Dediğim dedik çaldığım düdük düşüncesi yüzünden evlâtlarıyla karşı karşıya gelecekleri ihtimalini göz ardı etmekten çekinmiyorlar. Evlâtlarına yukarıdan bakmayı kendilerince büyük bir marifet olarak görüyorlar. Gözlerinin önünde olup bitenleri anlama zahmetine bile katlanmıyorlar. Bu durum, onlar için bir gurur meselesi olabiliyor. Aile içi iletişim kopukluğunda maalesef anlayışsız ebeveynler birinci derecede rol oynamaktadır. Demiyorum ki gençlerimizin bunda hiç kabahati yok. Elbette, gençlerimizin de hataları var. Fakat gençlerimize sahip çıkacak, onlara yol gösterecek olan yine aileleri değil midir? Gençlerimiz ve ailelerin iletişim konusunda yeterince bilgiye sahip olmamaları ve iletişimin önemini kavrayamamaları onlar açısından en önemli eksikliktir. Kendi hayatımdan bir örnek vereyim. Babamla vakti zamanında şu konuşmayı yapmıştık: ¬— Biz seninle neden iki arkadaş gibi olamıyoruz, sen neden evlâdınla arkadaş olma yolunda yürümeyi denemiyorsun? — Ne yapmamı istiyorsun, seninle karşılıklı kadeh mi kaldıralım? Soru niteliğinde vermiş olduğu cevaba karşılığım şu olmuştu: — Senin arkadaşlıktan anladığın meyhanede karşılıklı kadeh kaldırıp içmekse benim sana başka bir diyeceğim yok, olamaz da! Aileler, evlâdımın arkadaşları zaten var fikriyle hareket ederlerse ve çocuklarına ilgisiz davranırlarsa büyük bir yanılgıya düşerler. Gençlerimizin de aileleriyle olumlu iletişim kuramadıkları için kendilerini farklı ortamlarda iyi hissedecekleri inancı, onların yanlış yollarda yürümelerine mazeret olmamalıdır. İki tarafın da ben haklıyım düşüncesi ile hareket etmesi durumunda iletişim kopukluğunun önüne geçilmesi imkânsız bir hâl alacaktır. Anlayış, iletişim kopukluğunu giderebilmek için iki taraf için de atılması gereken adımların başında gelmektedir. Ebeveynlerin gençlerimize karşı anlayışlı davranmaları gençlerimizin de bu anlayışı suiistimal edici davranışlardan kaçınmaları gerekmektedir. Yapılan bir yanlışın üzerini başka bir yanlışla kapatmak sorunu çözmez. Gençlerimizin de ailelerin de göz önünde bulundurması gereken bir şey daha var: Yaşamın sadece kendi doğrularından ibaret olmadığı. Aksi hâlde herkes boşa kürek çeker. Teknolojiyi doğru bir şekilde kullanmamak da iletişimde çok büyük önem arz eden bir sorundur. Gençlerimiz ellerinde birer bilgisayar yahut birer telefon, kafalarını onlardan kaldırmıyorlar. Bunun aileleri ile aralarında iletişim kopukluğuna sebep olduğu fikrini kabullenmek de istemiyorlar. Ebeveynlerin de teknoloji esaretine düşmeleri evlâtlarından oldukça uzaklaştıklarını göstermektedir. Teknoloji bağımlılığı, aileler ve gençler arasında kalın bir duvar örmektedir. Bunun dikkate alınmaması yapılacak en büyük hata olur. Bir diğer sorun da aile içi geçimsizlik ve bununla beraber artmakta olan boşanmalardır. Sudan sebepler yüzünden yuvalarını dağıtan ailelerin, gençleri ucu bucağı olmayan bir boşluğun içerisine sürüklemekte olduğunu görmezden gelemeyiz. Gençlerimiz anne ve babaları ayrıldıktan sonra bir tarafı seçmek zorunda bırakılmaktadırlar. Anne yanında kalan gençlerimiz babaları ile baba yanında kalan gençlerimiz de anneleri ile büyük bir iletişim kopukluğu yaşamaktadırlar. Bahsetmiş olduğum kopukluğu ebeveynlerin de yaşamakta olduğundan en ufak bir şüphe duymuyorum. Buradan ebeveynlere seslenmek istiyorum: Eğer çocuklarınızla iletişim sorunu yaşamak istemiyorsanız sizleri ayrılığa sürüklemekte olan sorunları kendi aranızda çözüme kavuşturmaya çalışın, hemen ayrılık kararı almayın. Bunu kendi aranızda yapmakta başarıya ulaşamıyorsanız bu konularda sizlere yardımcı olabilecek uzmanlardan destek almaktan kaçınmayın. Desteğe başvurmanız sizden hiçbir şey eksiltmeyecektir. Unutmayın ki çözümü olmayan hiçbir sorun yoktur. Bir diğer uyarım da çocuklarınızla yaşadığınız görüş ayrılıklarının aranıza girmesine izin vermemenizdir. Kırk ölçüp bir yapın ki elinizdeki en değerli hazineniz, çocuklarınız avuçlarınızdan kayıp gitmesin. Yazımı şu sözlerle sonlandırıyorum: Anlayış, ailelerimiz ve gençlerimiz arasındaki iletişim kopukluğu gidermek ve tarafların birbirine olan bağlılığını kuvvetlendirmek için hem bir anahtar hem de aile birliğini koruyan en önemli kalkandır. Elimizden bu kalkan düşmediği müddetçe ailemiz, girdiği her sınavdan kazanarak çıkacaktır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |