Yaþamýn her aný hakkýný ister. -Goethe |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() “Direniyorlar, ah anlayabilseler, bunun onlarýn iyiliði için olduðunu”. Anlayabilseler, beyaz yanaklý medeniyetin, siyah saçlý çocuðunkinden daha “iyi” olduðunu, “beyaz”ýn “iyi”nin rengi; siyah”ýn karanlýk, ilkellik, utanç ve cehalet olduðunu… Tüm iyi ve yüce deðerleri mündemiç beyazýn mütevazý davranmak zorunda olmadýðýný, yeryüzünün siyah çizgi ve yuvarlaklarýný gölgelemek isteyen dev bir silgi olduðunu… Anlayabilseler “siyah” olmanýn, tabiatýn gövdesinde yatýp kalkýp türkü söylemenin “on kusurlu hareketin onu” olduðunu ve beyaz yanaklý medeniyetin onlarý bu kusurlardan ayýkladýðýný.. Genlerini ve dillerini “beyazlaþtýrarak” bu sefalete bir yerde kucak açmýþ olduðunu, merhametle baðrýna bastýðýný. Anlayabilseler, minnettar kalýrlardý tabi! Çit filmi; Avustralya’da, 1930’lu yýllarda Ýngiltere hükümetinin resmi politikasýnýn bir sonucu olarak ailelerinden koparýlarak toplama kampýna götürülen üç aborjin kýzýn kamptan kaçýþlarýný ve eve dönüþ yolundaki maceralarýný anlatýyor.. Çit, hem “yayan” yürünen bir yol filmi, hem de toprak üzerindeki hâkimiyetini “abartmaktan” hiç gocunmayan imparatorluk dönemlerinden artma bir üstünlük vehminin tehditkâr boyutlarý üzerine fikir veren politik bir film. Çit, gerçek bir öyküye dayanýyor demiþtim. Ýþte adý geçen Moore River kampý da, kampýn baþ sorumlusu ve görevde bulunduðu yýllarda kendini Aborjinlerin ýslahý ve korunmasýna vakfetmiþ A. O. Neville karakteri de, kamptan kaçarak annelerine ulaþmaya çalýþan üç küçük kýz Molly, Gracie ve Daisy de gerçek yaþamdan beyaz perdeye aktarýlmýþ… Film bugün 80’li yaþlarýný süren ve o yýllarda 10 yaþýnda olan ana karakterimiz Molly’nin kýzý Doris Pilkington’un “Follow the rabbit prooffence (Tavþan çitini takip et) adlý kitabýndan uyarlanmýþ… Çit, pek yerinde bir isim olmanýn ötesinde Avrupa’nýn toprak üzerindeki hegemonyasý ve harita üzerindeki “sýnýrlarý” konusunda ne kadar hassas ve ihtiraslý olduðunu vurgulayan bir imge ayný zamanda. Tavþan çitinin, Moore River’daki ehlileþtirme kampýndan kaçan kýzlarýn bu çiti takip ederek köyleri Jigalong’a varabileceklerini düþünmeleri baðlamýnda yepyeni bir “yol haritasý” olmasý ise olayýn baþka bir boyutu. Özgürlüðün, ailenin ve yuvanýn yolu, ülkenin yerlilerini ýstýraba sürükleyen bir hegemonik gücün göstergesini, “tavþan çit”ini takip etmekten geçiyor ironik bir biçimde. Ehh tabii ki olur ya, böyle terslikler. Beyaz adamýn tarihi böyle “neye niyet neye kýsmet”lerle, “cehennemin yolu iyi niyet taþlarý ile doludur” cümlesini haklý çýkaran cansiparane kurtarma operasyonlarýnýn “besle kargayý oysun gözünü” türünde bir sonuca baðlanmasýyla “the end” olmuþtur pek çok kez. Netekim film “Bu kamp beni hasta ediyor, bu toprak, bu insanlar beni hasta ediyor” diyerek kaçmaya karar veren Molly”nin Aborjin kanýndaki kimyayý da, A. O. Neville”in Ýngilizce ve Ýncil gibi iki büyük nimetle þereflendirilen esmer çocuklarýn bu iyilikleri kavrayamayýþýndan duyduðu elemi de usta iþi bir oranlama ile yediriyor dokuya. Ancak, tabii ki bizim kalbimiz, kampýn kendisini hasta ettiðine inanan, çünkü buradaki topraðýn, buradaki dualarýn kendisi için “zehirli” olduðunu düþünen siyah, cahil ve zeki Aborjin kýzdan yana. “Eðitim mutluluk verir mi? Ýnsanlar talep etmediði halde, onlarý zorla kurtarmaya giriþmek, coþkulu bir yardým ve eylemperverliðe hatta “babacan”lýðý çaðrýþtýran bir koruma þevkine dayansa bile, “insani” midir gerçekten?” sorularýný ikinci plana iten asýl faktör baþka bir þey: Çocuðun annesinden “zorla” koparýlmasýndaki tarafsýz acý, kocaman evrensel bir kalpte yankýlanýyor. Filmin yarýdan fazlasý açýk mekânda, Avustralya’nýn çeþitlilik içeren bitki örtüsü üzerinde geçiyor. Kimi zaman üç küçük kýzýn ruh dünyalarýna ayna olan büyük beyazlýklarýn ve koyu karartýlarýn hakim olduðu bir toprak tabakasý üzerinde gerçekleþiyor yolculuk. Bu ruh haleti, fazlasýyla canlý olan renklerin özel yollarla soldurulmasýný gerektirmiþ. Çit, Üç küçük Aborjin kýzýn oyunculuk kabiliyetlerini görmek için bile izlenebilecek bir film. Molly karakterinin daha sonraki yýllarda hamile olduðu halde tekrar kampa götürüldüðünü ve sýrtýnda çocuðu ile tekrar kaçtýðýný ve yaklaþýk 2000 km’lik yolu tekrar yürüdüðünü belirtelim. Çalýnmýþ bir kuþaðýn çalýnmaya itiraz etmiþ köktenbireylerine dair, anlamlý bir film Çit. Bakalým siz de sevecek misiniz?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © Yûþa Irmak, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |