..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir insan bir kaplaný öldürmek istediðinde buna spor diyor, kaplan onu öldürmek istediðinde buna vahþet diyor. -Bernard Shaw
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Ahmet Zeytinci




26 Nisan 2021
Ah Bu Yoðurt Yok Mu Bu Yoðurt  
Ahmet Zeytinci
Akþam 19.30 sularý. Sofrada bir de güzel biber dolmasý var ki deðmeyin keyfime gitsin. Sevdiðimi söylemeye gerek yok zaten anlamýþsýnýzdýr. Biber dolmasýnýn kankasýdýr yoðurt. Yoðurtsuz biber dolmasý, biber dolmasýz yoðurt olmaz. Hatta bence biber dolmasýna yoðurt dökmeyenlere aðýr cezalar verilmeli, inim inim inletilmelidir. Tabi ki þaka caným, siz dökmediyseniz canýnýz sað olsun, bir daha ki sefere dökersiniz. Bilirsiniz ki bu güzelim gýda yoðurdu, ta Orta Asya'larda biz Türkler bulmuþuzdur. Birçok dilde de bunun adý bizim ona hitabýmýz olan yoðurt, yohurt, yogurt diye deðiþik þekillerde de isimlendirilir. Ayran da yoðurdun biraz sulandýrýlmýþ ve yakýn akrabalarýndan birisidir. Allah var çocuklarda haným da çok severler yoðurdu ve ayraný, kim bilir bana mý çektiler ne? Nefis uyku verir her ikisi de insana gece tüketildiði zaman.


:EIG:
Bizim evde akþam yemeklerinde sofrada yoðurt ya da ayran cinsinden bir gýda maddesi mutlaka olur. Bulunmazsa zaten ev de önce hýr, sonra gür çýkarýr, önce kýza, sonra oðlana en son da hanýma bir güzel fýrça atma moduna girerim. Onlar benim fýrçalarýmý hiç dikkate almasalar da, ben yine atarým, ama fýrça yerine ulaþýr ama güme gider. O da benim sorunum deðil tabi ki fýrçanýn sorunu... Ben sofraya oturacaðým ve o sofrada ayran olmayacak, yoðurt olmayacak. Hem vallahi hem de billahi o yoðurt alýnýp da gelmeden býrak sofraya oturmayý, sofranýn yakýnýnda ayakta bile durmam.




Akþam 19.30 sularý. Sofrada bir de güzel biber dolmasý var ki deðmeyin keyfime gitsin. Sevdiðimi söylemeye gerek yok zaten anlamýþsýnýzdýr. Biber dolmasýnýn kankasýdýr yoðurt. Yoðurtsuz biber dolmasý, biber dolmasýz yoðurt olmaz. Hatta bence biber dolmasýna yoðurt dökmeyenlere aðýr cezalar verilmeli, inim inim inletilmelidir. Tabi ki þaka caným, siz dökmediyseniz canýnýz sað olsun, bir daha ki sefere dökersiniz. Bilirsiniz ki bu güzelim gýda yoðurdu, ta Orta Asya'larda biz Türkler bulmuþuzdur. Birçok dilde de bunun adý bizim ona hitabýmýz olan yoðurt, yohurt, yogurt diye deðiþik þekillerde de isimlendirilir. Ayran da yoðurdun biraz sulandýrýlmýþ ve yakýn akrabalarýndan birisidir. Allah var çocuklarda haným da çok severler yoðurdu ve ayraný, kim bilir bana mý çektiler ne? Nefis uyku verir her ikisi de insana gece tüketildiði zaman.





Her neyse gelelim sadede. Eve misafir geleceði zaman mümkün mertebe yoðurt yememeye ve ayran içmemeye gayret gösteririm o gece. Lakin misafir davetsiz olunca haliyle siz de daha önceden yoðurt ve ayran yiyip içtiyseniz misafir karþýsýnda çok kroki bir duruma düþüyorsunuz aynen benin baþýma geldiði gibi. Apartman komþumuz Süleyman Bey ve hanýmý bizim hanýmý aramýþlar ‘'Beþ on dakika ayaküstü bir kahve içmeye size geliyoruz.'' Deyince bizim haným da ne desin kýramamýþ ‘'Buyurun gelin efeem bekleriz.'' Deyivermiþ. Üç beþ dakika geçti geçmedi Süleyman Bey ve eþi Sevcan Haným týk týk, güm güm ve de zýrrrrn makamýnda önce zili çalýp, sonra da kapýyý vurup damlayýverdiler. Allah var ben de haným da misafiri çok severiz, severiz sevmesine de en çok misafiri sevdiðimiz zamanlar yoðurt yemediðimiz ve ayran içmediðimiz zamanlardýr. Yani arkadaþ, Süleyman Beyciðim þu sofraya oturmadan yoðurdu yemeden önce telefon etsene be kardeþim de biz de yoðurda, ayrana aðzýmýzý sürmeyelim deðil mi ama?





Neyse salona geçtik hep beraber. Nasýlsýnýz, iyiyiz, iþte ne olsun, siz nasýlsýnýz, çoluk çocuk cemi cümle sorgu faslýndan sonra baþladýk havadan sudan sohbet etmeye. Klasik Türk aileleri sohbeti, havalardan baþlar öyle geliþir koyulaþýr sohbet. Varýp varacaðý yer ‘'Daha daha nasýlsýnýz?'' cümlesinde týkanýr kalýr. Baþmýþýz biber dolmasýna yoðurdu ve beþ on dakika sonra göz kapaklarým ile beynim arasýnda ateþli mücadele baþlamýþ en hýzlý biçimde. Göz kapaklarým, ýsrar ile kepenkleri kapatma yönünde istek bildirirken, beynim müthiþ derecede isyanlarda ve göz kapaklarýma hiç taviz vermemeye çalýþýyor. ‘'Ulan göz kapaklarý bir kapatýn kepenkleri de ben bir uyuyayým misafirin karþýsýnda o zaman sorarým size, gösteririm dünyanýn kaç bucak olduðunu.'' Diyeceðim geliyor gelmesine de yine de çok zorlanýyorum. Haným halimi ve periþanlýðýmý görüyor yanýmda ara ara çimdik atýyor çaktýrmadan. Ne yapmalý, ne etmeli? Kimselere hissettirmeden banyoya gidip de yüzüme su vurayým biraz. Biraz öksürük ‘'Öhö öhö öhö'' kaçarsýn Ahmet lavaboya. Þapýr þapýr yüze su vurulur. Oh be, biraz kendime geldim gibi. Dönerim tekrar salona. Baktým o arada hanýmda baþlamýþ göz kapaklarý ile cenge. Çaktýrmadan ben de onu dürtüverdim biraz. O da benden sonra seðirtip banyoya yýkadý yüzünü.





Süleyman Bey bir devlet dairesinde müdür pozisyonunda bir komþumuz. Eþi Sevcan Haným da öðretmen olarak otuz yýl çalýþtýktan sonra emekli olmuþ þimdilerde ev hanýmý bir bayan. ‘'Vallahi Ahmet Bey devlet de iþler öyle kolay yürümüyor, kimseye derdinizi hele hele de amirlere anlatamýyorsunuz zaman zaman.'' Gözleri benim üzerimdedir lakin göz kapaklarýma ile beynimin cengi tekrardan baþlamýþtýr. ‘'Allah Allah ya demin yýkadým ben yüzümü, bu göz kapaklarým yine faaliyette, illa kepenk kapatacaklar, bu gün pazarda ondan mý ki acaba?'' O arada Sevcan Haným ile benim hanýmda aralarýnda sohbet ediyorlar. Þu anda göz kapaklarýmýn aðýrlýðý ölçülse sanýrým iki ton ya da üç ton gelebilir. Hay Allah ne yapsak ki? Bir daha gidip yüzümü yýkasam, komþulara ayýp olacak. Banyo da geçirdiðimiz süre neredeyse salonda geçirdiðimiz süreyi geçecek. Ah ulan yoðurt ah, bu bana yapýlýr mý? Ne kadar da çok severim seni. Yoðurdun da dili olsa ‘'Ulan kerata, sen de beni yatarken ya da misafirler gittikten sonra yeseydin de misafirin karþýsýnda, kopmasaydýn, sürünmeseydin.'' Böyle derdi herhalde bana.





Zýrt pýrt saatime bakýyorum ki zaman çabuk geçse de bir an önce gitseler. Zaten gittiler mi olduðum yerde, pijamalarý filan giymeden kanepeye kývrýlacaðým. O ara da haným on onbeþ dakika önce koyduðu çayý getirir. Biraz umut dolar içime, çay içersem belki uykum kaçar diye. Bir iki fýrt çekeriz demli çaydan komþular ile beraber. Yok, arkadaþ yok demin iki ton olan göz kapaklarýmýn aðýrlýðý çayý içince beþ altý tona çýktý neredeyse. Üstten çaktýrmadan tuvalete gidip þeffaf bant mý atsam göz kapaklarýma? Bu sefer de gördüler mi çok ayýp olur. Belki bir iki dakika kapasam gözlerimi, komþular ‘'Ahmet Bey çok yorgun biz de kalkalým da dinlensin bari.'' Diye de düþünürler mi ki? Bu sýra da bizim hanýmda Sevcan Haným ile sohbete devam etmekte lakin o da göz kapaklarý ile kýyasýya mücadele etmektedir. Süleyman Bey yüzüme baka baka bir þeyler anlatmaktadýr anlatmasýna da, onun anlattýklarý benim bir kulaðýmdan girip öbür kulaðýmdan uzay boþluðunda ki yolculuðuna doðru son sürat yol almaktadýr.



- Ahmet Bey nasýl buluyorsunuz gidiþatý?
- Gidiþat mý, iyidir iyi fena sayýlmaz gidenler gider kalan saðlar bizim galiba.
- Çocuklarýn okulu nasýl dersleri iyi mi?
- Ýyi iyi ikisi de takdir teþekkür her bir þey var.


Ne teþekkür ne takdiri oðlan zaten üniversite de he he deyip geçiyorum her þeye.


- Sizin ticaret nasýl bu aralar?
- Vallahi iyi iyi.


Kafamda bin bir düþünce bir an önce gitseler de ben de olduðum yere elbiseler ile yýðýlsam.


- Siz Cimbomluydunuz galiba, bu sene çok kötü Galatasaray be Ahmet bey.
- Kötü kötü dediydim o kadar kötüsünüz diye de dinlemediler beni.


Uyku sersemliði ile inciler döktürüyorum farkýnda olmadan.


Göz kapaklarý ile cenkte havlu atmak üzere olduðumdan kýsa cümleler ile cevap verebiliyorum ancak Süleyman Beye.


Kahve içme dediðin beþ on dakika bilemedin en fazla on beþ dakika sürer. Bunlarýn ki neredeyse bir saat oldu týk yok. Gözlerinin içine içine bakýyorum ki anlasýnlar ki kalksýnlar diye ...


Sohbete devam en uykulu ve hararetli bir biçimde.


- Ah Ahmet Bey ah ben de bu sene emekli olayým diyorum yoruldum artýk.
- Ýyi olur iyi emekli olup ev de oturmak. Gece de geç saatlere kadar oturmamak lazým emekli olunca da erkenden yatmalý.


Bir þeyleri ima etmeye çalýþýyorum da anlarlarsa eðer. Sýk sýk esneyeyim hem de aðzýmý aça aça bari de belki anlar kalkarlar.


- Evet evet torunlar ile ilgilenmem lazým biraz da nineleri ile birlikte.


Sevcan Haným da lafa girer o arada.


- Ben daha gencim hemen babaanne anneanne yaptýn sen de beni.
- Öðle deðil misin haným? Ben dedeyim sen de ninesin. Hayatýn gerçeði bu.


Of ki of ne zaman kalkacak bunlar. Ne yapsam ne etsem. Ýçimden salâvat getiriyorum la havle çekiyorum. Bir þeyler yapmalýyým yoksa rezil olacaðýz komþulara en uykulusundan en horlamalýsýndan. Çalýþtýr toriði Ahmet


Döndüm Hatuna...


- Haným birazdan oðlanýn arkadaþlarý gelecekti beþ altý kiþi ders çalýþacaklardý deðil mi?


Haným da uyanýk kaþ göz iþareti yapmama bile gerek yok yani o derece.


- Evet evet bu gün sabahlayacaklardý þimdi gelirler beþ altý kiþi varlar. Ben de onlara birazdan börek ile kek yapacaðým zaten.


Konuþmalar böyle geliþince Süleyman Bey ve eþi nihayet kalkma pozisyonuna girdiler.


- Hadi haným biz de kalkalým bak çocuklar ders çalýþacaklarmýþ okusunlar da keþke büyük büyük adam olsunlar, rahmetli bir büyüðümüzün dediði gibi Böyük Türkiyeyi kursunlar. Bize müsaade...


Of ki of müsaade ne demek caný gönülden bittabi seve seve hem de coþkuyla ve heyecan ile arkadaþ þimdi es kaza ‘'Ne güzel oturuyorduk, kalkmasaydýnýz desem belki de lafýn üstüne lap diye atlayýp biraz daha oturalým haným derse Süleyman bey ben de küt diye sekteyi kalpten gider düþerim oracýða.


- Çoook memnun olduk Süleyman Beyciðim. Ama bu olmadý daha geniþ bir zamanda uzun oturmalara da bekleriz inþallah. Ufak bir rica lütfen yoðurt yemeden ve ayran içmeden bildirirseniz geleceðinizi daha da mutlu oluruz. Bu son cümleyi söylemedim tabi ki kafamdan geçirdiklerimdi sadece...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn gülmece (mizah) kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Onunla Çok Güzel Günlerimiz Geçti
Böyle Ýdam Görülmedi
Gece Kuþu
Kitaplarýmý Ararken
Kadrolu Ev Erkeði
Geel Geel Geel
Onun Koltuðun Altýna Girmesine Ýzin Verme
Çisil Haným ve Topçular
Ütülüp Ütülüp Durduk
Tavla Tavla Beni Tavla

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yedi Paket Birinci
Bir Ýki Gazete
Ay Em Ef Biraderler
Karýnca Kararýnca
Biri Baharat mý Dedi
Çay Kaþýklarý
Güzel Bir Ýnsan Patates Kýzartmasý ve Gazoz
Ben de Saadet Zinciri Kuruyorum
Maaþýný Soruyorum Söylemiyor
Limited Þirket Ortaðý Bile Deðiliz Abi Ne Stratejik Ortaðý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Gökyüzü [Þiir]
9. 15 Þemsiyesi [Þiir]
Bir Papatyaya [Þiir]
Buradan Bir Þiir Çýkmaz Demeyin [Þiir]
Yaþadýklarýmý Yazdým Sadece - 2 - [Þiir]
Ne Günlerdi [Þiir]
Al Koy Cebine Bende ki Bu Yüreði [Þiir]
Melek Halamýn Evi [Þiir]
Havai [Þiir]
Ölüm Kolay Be Oðlum [Þiir]


Ahmet Zeytinci kimdir?

1961 Ankara'da baþlayýp devam eden bir hayat. Ýlk ortaokul, lise ve iki yýllýk bir üniversite deneyimi, ticaret hayatý Ankara'da iki tane aslan gibi evlat biri diþi biri erkek aslan olmak üzere hayat mutlu bir þekilde akýp gidiyor. Biraz þiir, biraz öykü ve denemelerin sýcaklýðýnda. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Nazým Hikmet, Aziz Nesin, Erich Fromm


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.