Kýz sýký ders çalýþýyor arkadaþlarý ile... Bazen de apartmanýn bahçesinde spor yapýyorlar... Kýzlý erkekli voleybol, basketbol oynuyorlar. Ne güzel çocuklarýn spor yapmalarý. Onlar oynuyorlar ben de balkondan ya da yanlarýna giderek zevkle seyrediyorum. Biraz da gururlanýyorum...

Tabi çocuklar bayaðý terliyorlar. Terleyince de su içiyorlar. Haliyle su içince de tuvalete sýkýþýyorlar. Sýkýþýnca da dýþarýdan gelen çocuklarýn bazýlarý bizim eve tuvalet kullanmaya geliyorlar... Canlarý sað olsun, hepsi de benim evlatlarým, çocuðumun arkadaþlarý, pýrýl pýrýl çocuklar. Bir çoðu yüksek öðrenimde ...

Dur ulan dedim þunlara bir ufak espri yapayým tuvalete geldiklerinde. Aldým bir A-4 kaðýdýný, üstüne gazlý kalem ile küçük elli kuruþ, büyük bir lira yazdým. Bant ile yapýþtýrdým görecekleri bir yere. Sonra aklýma dahiyane bir fikir daha geldi... Eski kaðýdý yýrttým yeniden bir A-4 aldým ’’Küçük elli kuruþ büyük bir lira, ikisi birden olursa tenzilatlý yetmiþ beþ kuruþ. Kolonya, sabun ve peçete ikramýmýzdýr.’’ yazýverdim... Bekledim bebelerin tuvalete gelmesini...

Akþam maça ara verince damlamaya baþladýlar yavrumun arkadaþlarý. Onlara ayýrdýðýmýz tuvalete girdiler, ama giren gülerek çýkýyor haliyle tuvaletten. Erol girmiþti önce, çýkýnca elini cebine attý, ’’Ahmet Amca bozuðum kalmamýþ, sonra vereyim ya da pos makinen varsa kredi kartý çekiver.’’ dedi. Yanaðýndan makasa alýp yolladým...

Peþinden baþka bir kýz arkadaþý geldi. O da içeride bir müddet kaldýktan sonra gülerek çýktý içeriden. ’’Amca bende dolar var olur mu?’’ demesin mi? Dedi de ’’Yok kýzým borcun olsun bir dahaki sefere iki katý verirsin, dedim...

Bir ara kýz da geldi tuvalete girmeye ’’Nasýl baba bu gün ki hasýlat?’’ nasýl olsun kýzým, çok kötü, çok kötü, kimse para vermiyor herkes veresiye þaaapýyor, böyle giderse batarýz, dükkaný kapatýrýz billahi, dedim hep beraber gülüþtük...