Kendi görüşlerim var -sağlam görüşler-, yine de her zaman onlara katılmıyorum. -G. Bush |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Hepsi bırakıp kaçtığı zaman, Beni anlayacaksınız, halbuki ne kadar yalnız olsam da ben, Gelir bana muhtaç kalacağınız an... Kimse anlamıyor hâlimi, utanırım konuşmaktan, Ve her şeyi bir çift tanıdığa anlatmaktan, Ben ölüyorum, annem bile farkında değil babam, Onların da suçu yok, konuşan dilsizim inan... Gitsem de Arkadaş zekaiyi görsem, Görsem de bir güzel dertleşsem, Kimse olmadı hiç yanımda bilemem, Nasıl bir şeydir dostluk, dolmaz bir boşluk... Seni anarım sabaha kadar Ilgın, Belki de benim tek dostumdun, candaşımdın, Benim ilk kez sevdalandığımdın... Seni sabaha kadar durdum da andım... Nice zaman geçti üzerinden Ilgın, Keşke beni sevdiğini anlasaydım... Şimdi başkasının elinde kim bilir ne yaparsın, Keşke anlasaydım... Benim gerizekalı kafam! Anlaşılmaz biçim tasam! Sabah kadar seni ağlasam! Gözümü yummadım, sabaha kadar! Ben ne salak herifmişim, gözü görmez körelmişim, O yüzüme gülüp arkamdan öldüren kahpeye yenilmişim... Seni içtim durdum sabaha kadar! Ben asla unutmayacağım seni, yeminim bakî, İkimiz bir fidanın güller açan dalıydık! Biliyorum ben senin bir zeman dermanındım... Hala bazı geceler, aklımdan geçersin ılık ılık... Bu kahır mektubu, olur intihar satırlarım, An gelir! beni özlersin Ilgın, O güzel gözlerin her zeman bıkkın, Seni teselli edecek yok muydu arkadaşın! Geldin de Ilgın, sen bana çattın! Bu kahır mektubu, bir intihar demecidir! Küskün kaldığım dostlara özür dilekçesidir... Gözümden akan kanla yazıyorum kahır mektubunu, Bana kalan aşkınla yazıyorum en içten arzumu... Birazdan içerim, sarhoş olurum ölmek dileğiyle, Soğuktan titrerim sana kavuşmak ümidiyle... Şu camdan atlamak isterim dertler denizinde, Seni andım durdum, SABAHA KADAR ILGIN! Ben hep yenilmeye mahkum muyum? Ben hep ezilmeye mecbur muyum? İtirazım var kadere, dertlere, her şeye... Bak, bak, bak, bak, bak, bak... İçimdeki büyük aşkı hangi roman anlatacak, Hangi şair, hangi kitap, hangi şiir Şair Nedim mi anlatacak? Şimdi çok yorgunum, kalmadı tebessümüm, Bir dokunsanız ağlayacağım, o kadar üzgünüm... Necis içindeyim, kedime bir an bakmıyorum, Beni kimse sevmez, ne gerek var diyorum... Hepsinin sebebi sensin! Sensin! Sensin! Dil harabı aşkımın, Sensin! Sebebi berbadıma... Artık! eşlik etmem meyhane şarkılarına... Senden sonra tevbe ettim şarkı da okumaya, Cehennem azabıyla hazırım artık yanmaya, Hayatım niye çok zor! Tanrım! Tanrım! Tanrım! Tanrım! Tanrım! Tanrım! Tanrım! Sahte dostlar, yanlış sevgililer, Her şey sanki beni yenmişler... Üzerimde sanki bir ölüm ağırlığı var, Ne zaman çoşkulu bir çifti görsem... Orda ağlayasım, sözlerim gelir... Aklımda bir kere daha seni görsem, Gördüğüm yerde seni, öldüresim gelir, Ne zaman iki satır yazmaya kalksam, Alemin merkezi olursun, ne olur yerimden kalksam. Pencereden dışarı baksam, Seninle karşılaşsam... Sevda ektim kalbime, Yalnızlık biçiyorum, Her gece kederdeyim, İçmek istiyorum, Dünyadan uzaklaşıp, gitmek istiyorum Ilgın bu gece, ölümümün sebebi yalnız sensin. Elveda, elveda deyip bir gün; Viran edip gönlümü, Ayrılıp gidişinin, bu gece yıl dönümü! Elveda! Elveda! Elveda deyip bir gün Viran edip gönlümü; Ayrılıp gidişinin bu gece yıldönümü! Ayrılık öyle zordur, Kimsesiz kalan bilir, Gözyaşı ne demektir, Her gün ağlayan bilir... Karıştırmış kaderim şu gönlümün harcını, Yaş döküp ödüyorum şu bahtımın borcunu... Her şey yalnız senin için, üzme kendini, Belki bugün belki yarın, anlayacaksın, Çok sevdiğimi, anlayacaksın... Ayrılık mı çıktı falda... Sen bir yanda, ben bir yanda... BÖYLE BİR AŞK BU ZAMANDA! Aşkın kalmadığı bu dünyada, Saf sevgiden ördüğüm şu duvarda... Rüzgar gibi geçti yıllar, Tutulacak dal kalmadı... Bir an mutlu olmak için, Çekilmedik dert kalmadı... Senle dolu özlemlerim, dilimdedir sitemlerim, Düşman çıktı sevenlerim, sığınacak dost kalmadı... Sarılacak dost kalmadı... Bekleyişle özleyişle, ömrüm geldi geçti böyle, Gözyaşları döndü sele, ağlamadık gün kalmadı... Yaşanacak güz kalmadı... Bir yalanmış tüm gerçekler, o ümitler, o dilekler... Bir yalandı, tüm gerçekler, o hayaller o bilgiler... Boyun büktü hep çiçekler, koklanacak gül kalmadı Bir an mutlu olmak için; Yürünmedik yol kalmadı, Yaşanacak gün kalmadı, Bir an mutlu olmak için; Çekilmedik dert kalmadı, Yaşanacak gün kalmadı... Mazide kaybolan o hatıraları, Unutma yeniden ara ne olur... Kalbin sızlayacak baksan bir bana Yine ilk gün ki gibi gülümse bana İçimde bir his var, ağlamak istiyorum Belki çok uzaktasın, bunu da biliyorum Kader kelepçesini elime vurdu felek Bin şiir yazdım sana Bir şarkı yaptım sana Mutlu günüm her şeyim ah beni hatırlasana Masaların üstüne ismini kazıyorum Bu kahır mektubunu bin kere yazıyorum... Ilgın İçin; Ilık bir nefestin içimde sen, sanki şen şen alevlenen Leman parlayan bir güneş, heves zülfükârsın bilirmisin Gecem gündüzüm, her şeyim bilirsin ki sensin o mahveden Irak görme oldukça kevd duraklardayım sen bilirmisin Ne etsem yarar yok, içimde bir aşk dolar cilve meylenen *--*--*-*--*--*-*-
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
![]() | Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2023 | © Nedîm Nihâl, 2023
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |