Benim yaradılışımda fevkalade olan birşey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. - Atatürk |
|
||||||||||
|
Bugün de, gün batıyor sevgili günlüğüm✍🏻 Sağlımıza, ömrümüze, neşemize Allah bereket versin. Allah başımızdan yağdırsın mutluluğu ve mutlaka bir şarkın olsun… Türkçe olsun en başta, yanına ister Almanca, ister İngilizce, istersen benim gibi Fransızca… Rahmetli Anneciğim dualar eder eder en sonunda Allah başınızdan yağdırsın derken kazancımıza işaret ediyordu, “yağ”mada ki gizi!… Benim derdim mutluluk. Anneciğimin tüm duaları yerini buldu..Allah katında Annelerin duası reddedilir mi hiç? Allah önce sağlık, mutluluk ardından bereketli kazanç yağdırsın başımızdan. Eee hadi! Bakıyorsun, sadece okuyor musun yoksa sevgili günlüğüm? Yazıma devam edeceğim seni bekliyorum! Neyi mi bekliyorum? Amin; demeni bekliyorum şekercim… Dua ettim kendimle birlikte tüm okuyucularıma; Amin, dersen güzel olur… Mutlulukla gönülde doyar, karında; bence yani… Duan ne ise onu yaşarsın hayatta… Yarım kalan yazımızı kısmetse bugün bitirmeyi düşünüyorum vakit bulursam, ama ondan önce, ne gördüm biliyor musun sevgili günlüğüm✍🏻 Salyangoz gördüm geçen akşam🏊🏻♀ antrenmandan çıkınca çiseleyen yağmuru görmüş ciciş, salyangoz duvarda tıpkı benim denizde, deniz analarından, balıklardan, vatozlardan kaçışım gibi ”S” çiziyordu gri beton duvarda… İz bırakıyordu, parlak ve beyaz, gören gözlere neşe kaynağı al işte sudan ucuz mutluluk parayla mı? Para dediğin nedir ki? Neyi satın alabilmiş ki? Hadi kalıcı bir mutluluk alsında görelim! Hodri meydan… O vakit sözümü geri alırım ben de… Elimde şemsiye ile yanına eğildim konuştum biraz, sevgi gönderdim. Benim gibi canın var en az benim kadar yaşam hakkın var diyor sevgi dolu sözlerim cümlelere çevriliyordu.. Trafikte sıkışan arabalardan çıkan korna sesleri bile rahatsız etmedi bizi inan… Elinde şemsiyeyle hızlı adımlarla evinin yolunu tutan insanlar geçiyordu salyangozla benim yanımdan… Bir kafa uzatıp bu kadın kiminle konuşuyor merakı attılar hissettim enerjisel anlamda, düşünceleri kendilerine, ben kendi mutluluğuma bakarım… Kahverengimsiydi rengi. O kadar tatlıydı, öyle şirin, ya naifliği hiç bize benziyor mu yürüyüşü? Gözlerim nemlendi, beni duydu ve beni gördü biliyor musun? Oda karşılık verdi sevgiden antenlerinin biri ileri, bir diğeri ise geri oynuyordu.. Kaldırıp başını baksaydı gözlerime, öperdim gözlerinden öyle bir sevgi alışverişi vardı aramızda. Sanki dünyada bir ben, bir salyangoz ve çiseleyen yağmur vardı gerisini ne görüyor ne de duyuyordum… Çokk güzeldi minik salyangoz, arkadaşları da çok çok güzeldi. Akşam ezanı okundu İstanbul’ da… Madem davet edildik, hadi huzura yazı sonra 6. ncı bölüm
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hülya Kırklaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |