Baþka dillerle ilgili hiçbir þey bilmeyenler, kendi dilleriyle ilgili de hiçbir þey bilmiyorlar. -Goethe |
|
||||||||||
|
ÇAÐA AYAK UYDURURKEN Dün arkadaþýmdan beklediðim e-maili aldým ve hemen cevabýný yazýp yolladým. Biliyorsunuz, elektronik ortamda Ýnternet aracýlýðýyla yapýlan bu iletiþim hem çabuk hem de zahmetsiz oluyor. Anýnda yollayabiliyor, anýnda cevap alabiliyorsunuz. Evlerde, iþ yerlerinde, Ýnternet Cafelerde artýk hemen hemen herkesin elinin altýnda bir bilgisayar görmek mümkün. E-mail yazmak mektup yazmaktan daha kolay ve daha pratik. Öyle mektup yazmak için uðraþmak yok.” Kaðýt kalem bitti ne yapsam?” Demek yok. “ yanlýþ oldu, yýrtýp yeniden yazayým, adresi yanlýþ yazdým baþka bir zarf bulayým” demek yok. Bunlarýn hepsi tamamlandý diyelim. Bir de kalkýp postaneye gitmek gerek. Zarfýn üzerini yazmak, pullamak, yapýþtýrmak ne kadar zor görünüyor deðil mi? Bu iþler çoðumuza göre de zaman kaybý sayýlýyor artýk. Bilgisayarla haberleþmek öyle mi ya? Oturduðunuz yerden, birkaç dakika içinde dünyanýn öbür ucuna haber ulaþtýrabiliyorsunuz. Çeþitli sitelerde bulunan hazýr mektuplar, þiirler, aþk mektuplarý ve müzik eþliðinde sunulan resimli kartlar, her þey , her þey o kadar güzel ki… Özellikle de nostalji aðýrlýklý kartlar bir harika. Seçiyorsunuz konunuza uygun olan E-kartý ya da mektubu, pulu da hazýr, isterseniz müzik ekliyorsunuz. Mesajýnýzý ve adresinizi yazýyorsunuz. Sonra mausunuzu bir kez týklýyorsunuz. Anýnda ulaþýyor karþý tarafa. Böylesine ilerlemiþ olan teknolojiye hayranlýk duymamak elde deðil. Evimize bilgisayar ilk girdiðinde düðmesine bile dokunmaya korkarken, þimdi haberleþmelerimi Ýnternet yoluyla yapabiliyorum. Bizim çocukluk ve gençlik dönemlerimizde teknoloji böylesine geliþmiþ olmadýðý için bu kolaylýklarý ve güzellikleri yaþayamýyorduk ama, ben yine de o yýllarý o günleri özlemiyorum dersem yalan söylemiþ olurum. Postacý gelip de zilimizi çaldýðý zaman evde kim var kim yok kapýya koþar, postacýnýn elinden mektubu alabilmek için adeta yarýþýrdýk. Annem, “ evvela selam eder…” diye baþlayan, “ …daha yazacak idim , mürekkebim az idi…” ile biten mektubu defalarca okuturdu bize. Ben okumayý severdim sevmesine ama, sýra yazmaya gelince köþe bucak kaçar, bir bahane uydurur ortadan kaybolurdum. Niþanlandýktan sonra nedense mektup yazmak büyük bir zevk haline gelmiþti benim için. Kasabamýzdaki kitapçýlarý tek tek dolaþýr, mektup kaðýtlarýnýn en güzelini seçer, niþanlýma uzun uzun yazardým. Zarfa koyduktan sonra pulunu büyük bir özenle yapýþtýrýr, eline daha çabuk ulaþabilmesi için zarfýn sol alt tarafýna da " UÇAK ÝLE " yazmayý hiç ihmal etmezdim. Ondan mektup geleceðini tahmin ettiðim günler de camýn önüne oturur, postacýnýn yolunu dört gözle beklerdim. Daðýtým iþini önceleri yürüyerek yapan postacýmýz bu iþi bisikletle yapmaya baþladýktan sonra bisikletinin o çýngýr çýngýr çalan sesini duyduðumda hemen dýþarý fýrlar, mektubumu büyük bir sevinç içinde alýrdým. Pulu, damgasý zarfýn rengi beni mutlu etmeye yeterdi. Ýçinde çýkan, dalýndan yeni koparýlmýþ minik güller, papatyalar kasým patlarý mis gibi kokardý. Renkli kaðýtlara aktarýlmýþ güzel duygularýn yazýlý olduðu satýrlarý defalarca okur, yastýðýmýn altýna koyar öyle uykuya dalardým. Mektubum, her ne kadar en geç bir haftada elime ulaþsa da, gözlerim yollarda kalsa da, yine de o dönemde yaþadýðým için kendimi þanslý görüyorum. Benim çaðýmdakiler, eminim ki o dönemlerde almýþ olduklarý ve kendileri için önem taþýyan mektuplarý zaman zaman çýkarýp okuyorlar, yine eminim ki onlarý okuduktan sonra büyük bir özenle yerine kaldýrýyorlardýr. Ve maziyi yoðun bir biçimde tekrar yaþýyorlardýr. Yýlbaþýnda, bayramlarda, özel günlerde yolladýðýmýz tebrik kartlarýna ne oldu dersiniz? Neden artýk onlarý göremiyoruz? Yeni Yýla, Ramazan Bayramýna ve Kurban Bayramýna özel olarak hazýrlanmýþ o güzel tebrik kartlarýný artýk alamaz olduk. Alamadýðýmýz gibi kendimiz de yollamýyoruz. Yine çaðýmýzýn önemli bir iletiþim aracý olan cep telefonlarýmýzdan, oturduðumuz yerden yazýp yolladýðýmýz kýsa mesajlar, bu güzel kartlarýn yerini çabucak alýverdi maalesef. Sesli harfleri bile kullanmaya gerek görmeden yazdýðýmýz bu mesajlar bize postaneleri ve postane kültürümüzü, geleneklerimizi neredeyse unutturdu. Artýk bayramlarda bile, posta kutularýmýzdan su faturasý, elektrik faturasý, telefon faturasý ve kredi kartý borçlarýmýz çýkýyor. Postanelere de çoðunlukla bunlarý yatýrmak amacýyla gidiyoruz. Bu gidiþle bizden sonraki kuþak postanelerin bu amaçla kullanýldýðýný düþünecekler. Bizler çaða ayak uyduralým derken, bir kenara itiverdiðimiz bazý geleneklerimizin arasýna postane kültürümüzü ihmal etmeyi de katýverdik. Anne-babalar, gelin en azýndan bayramlarda küçük çocuklarýmýzýn elinden tutup onlarla birlikte postaneye giderek yakýnlarýmýza kart atalým. Böylece çocuklarýmýza postane kültürümüzü unutturmamýþ olalým. Postaneleri ihmal etmeyelim… Teknolojiyý de… NUR ERSEN
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Nur Ersen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |