Müzik söylenemeyeni, ama sessiz de kalınamayanı anlatıyor. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
*Ekolojik denge; insan ve ve diğer canlıların varlık ve gelişmelerini sürdürebilmeleri için gerekli olan koşulların tümüdür. *Bir erişkin 2.5 kg su, 1.5 kg besin, 15 kg hava alır. *1273 yılından itibaren Londra’da kömür kullanımı yasaklanmıştır. *1927’de Türkiye’de 66 olan kent ayısı 1960’da 107, 1985’de 384 oldu. *M.Ö. 600 yıllarında Eski Roma’da Sybaris kentinde araba tamircileri ve kazan ustalarının gürültü yaptıkları belirlenmiş ve bunun üzerine bu işyerleri kent dışına çıkarılmıştır. *Çevre sorunlarının temelinde, eğitilmemiş insan unsuru yatmaktadır. *Türkiye’de bir dakikada 3 kişi doğmakta, bir kişi de ölmektedir. *Sınırlı olanaklarımıza dakikada 2, günde 2880 kişi ortak olmaktadır. *Nüfus artışı bitki türlerini azaltmakta, bu da radyasyon kadar olumsuz etki yapmasına yol açmaktadır. *Amerikalı gangaster Al Capone cinayetlerinden değil de, vergi kaçırma suçundan mahkum olmuştur. *Kentleşmeyi hızlandıran önemli kararlardan çoğunu merkezi yönetim alır. Buna karşılık kentleşmenin artırdığı yerel hizmetlerden tümünü karşılama görevi ise belediyelerin omuzundadır. *Polen kirliliği genellikle orman bölgelerinde rastlanır. Nefes yolu ile akciğere inen polenler, kana karışmasıyla da nefes darlığı, astım, göz nezlesi, baş ağrısı ve allerjik durumlar göze çarpar. Sarıçamın bir çiçek demetinde 5 milyon, bir ağacında ise 12.5 milyar polen ürettiği bilinmektedir. *Yeşil örtü sesi azaltır, gazı emer, partikülleri tutarak dumanı süzer ve tozu tutar. Bitkilerin gürültü önlemede etkinliğini gösteren en ilginç örnek, tampon ağaçlandırma sistemidir. Otoyol gürültüsünün önlenmesinin en etkin biçimi de perdelemek için ağaç dikmektir. Ağaçlandırma, çalılık ve ağaç karışımı olarak yapılırsa, iki taraftan gelen gürültüyü yuttuğu görülür. *Ekolojik dengenin bozulmasında önemli etkenlerden biri de, yer altı sularının sondaj kuyularından çekilip yüzey sulaması yapılmasıdır. Böylece akarsu yataklarından taşınan su miktarı azalmakta, nem oranı düşmekte, susuzlukla birlikte çölleşme başlamaktadır. Buna en tipik örnek, Aral gölüdür. Bu bölgede pamuk tarımında yapılan sulama sonucu göl suları çekilmiş, geriye geniş tuz bataklıkları kalmıştır. Yurdumuzda ise buna örnek olacak alanlardan biri de Küçük Menderes ovasını sulayan akarsuyun bu yıla gelinceye kadar kış döneminde dahi akmaması gösterilebilir. Tarımda damlama sulama sistemine geçilmediği takdirde bir çok tarım alanında çölleşme yaşanacağı kesindir. *Bugün gelişmiş ülke kriterleri arasında, o ülkenin eğitime, araştırmaya ve çevreye ayırdığı pay büyük önem ve değer taşımaktadır. *Türkiye, genel bütçeden Milli Eğitime ayırdığı payla dünyada 172., askeriyeye ayırdığı payla dünyada 14. sıradaysa, ülkede ne ekonomik, ne sosyal bir gelişmeden söz edilemez.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |