Tanrı insanı yarattı, insan da sanat yapıtını. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Kısa bir süredir yaşıyorum ben İzmir’de. Her günüm, yepyeni bir insanı tanımaya çalışırken duyulan keyif gibi, heyecan gibi geçiyor. Sokaklarını dolaşıyor. Dilini çözmeye, ruhunu anlamaya çalışıyorum. Bostanlı pazarında satılan otların isimlerini ezberliyorum, tatlarını sonraya bırakarak. Gevrek, Kumru, Boyoz yiyip, Çiğdem çitliyorum. Hiç ummadığım bir anda, ummadığım bir huyunu görüp şaşırıyorum. Sabahın ikisinde üçünde, vapura biniyorum. Ben bu şehire geldim geleli, vapur dışında hiç bir araca binmez oldum... Yürüyorum... Yürümeden tanımak mümkün değil. Hangi sokağın köşesinde ne var ? Bilemezsin, yürümezsen. Detayları, yüzleri, anlık olayları yakalayamazsın. Alışverişe arabayla gidersen, ancak, büyük marketlerde rafların arasında dolaşıp çıkarsın. Oysa, Karşıyaka çarşısına yürüyerek gider, dükkan dükkan dolaşır, peynirin zeytinin kokusunu duya duya, tadına baka baka alışveriş yaparsan neler yakalarsın neler. Çarşıya peynir almaya gittim. Antikalarla, siyah beyaz fotoğraflarla dolu Dantela Kafe’yi gördüm şaşırdım. 50-60 sene öncesini yansıtan nefis bir mekan.. Sokağın içinde hiç beklemediğim bir anda, beklemediğim bir yerde çıktı karşıma. O kalabalık çarşı içindeki bu rastlantı; Çok yoğun, işlerden başını kaldıramayan, meşgul ve dağınık bir adamın, bir an durup, bana bir gül vermesi ve romantik sözler söylemesi gibiydi.. Gülümsedim.. keyiflendim.. . Anlayacağınız ben Karşıyaka’da oturuyorum. İzmirli’lilere normal gelen, doğal gelen herşey benim için yeni bir heyecan. Aynı Palmiyeler gibi. İzmirliler!!... Siz yolda yürürken palmiyeleri farkediyormusunuz?... Bu, insanoğlunun en kötü huyudur biliyormusunuz? Alıştığı şeyleri önemsemez olur. Bu aşkta da böyledir. Yeni tanıştığınızda her sözü, her davranışı, ilginç gelen bir insanın, bir süre sonra, kadınsa; Saç rengini değiştirdiğini, erkekse; Bıyığını kestiğini farketmez olursunuz. Ben öyle olmayı sevmiyorum. Ve şu an, aşk modundayım. Ben bu şehre aşık oldum. Bırakın, keşfin, acının, tanımaya çalışmanın, bazen hayal kırıklığı yaşayıp, bazen de mutluluktan uçmanın tadını çıkarayım. Bırakın aşkı doyasıya yaşayayım... Fügen Yılmaz 01.11.2000
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İnci Fügen Yılmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |