Kurguyla gerçek arasındaki ayrım, kurgunun mantıklı olmak zorunda olması. -Tom Clancy |
|
||||||||||
|
İnternette “Kadınlar.com” adresinde haberi okuyunca gözlerime inanamadım (!) Biz yani “Türkiye olarak dünya birincisi olduk...” diye haberin başlığını okuyunca ev ahalisinin garip bakışlarına aldırmadan salonun ortasında bir yandan zılgıt çalarken diğer yandan değme dansözlere taş çıkartırcasına göbek atmaya başladım. Hatta bir ara hızımı alamayıp üstümde sadece don gömlek olduğunu unutarak türk bayrağını kaptığım gibi sokağa fırlamışşım. Bahçesini sulayan yan komşum Alman Herr Baumgärtner biraz korku, biraz şaşkınlık karışımı bakışlarına aldırmadan, ilk önce avazım çıktığı kadarıyla salya, sümük eşliğinde istiklâl marşını okudum. Sonra ağzımdan köpükler saçarak pencerelerinden sarkan alman komşulara karşı “Avrupa avrupaaa duy sesimizi, Bu gelen türklerin ayak sesleri ” diye bağırdım. Ama belli bir süre sonra tek başına kutlama yapmanın tadı tuzu kalmayınca, bende tuttum bizim iki sokak ilerisinde Türkiye’lilerin yoğun olarak yaşadığı 10 katlı apartman bloklarının zillerine basmaya, benim ısrarlı zil çalışlarımın sonrasında apartman sakinleri ile aramda şu tür konuşmalar geçti - Gözünüz aydın Millet!!! Dünya şampiyonu olduk - Ne uyuması bilader hadi in aşağı, böyle bir günde uyunurmu?? - Niye küfrediyorsun ki? Bende senin senin lan! - Yeğenim anne babana söyle dünya birinciliği kutlamaları içim aşağıya insinler - Bayraklarınızı alın gelin hadi Kutlamalara katılmadıkları gibi “neden durduk yerde zili çalıyorsun lan??” diye bir kaç tane ruhsuz vatan haini(!) Kılıklının beni dövme girişimi kutlamalara katılan diğer vatansever(!) vatandaşlar engelledi!!. Zannedersem 3 saat sonra apartman bahçesinde kesilen 5. koçtan sonra şöyle yaşlıca bir teyze bana yaklaşıp “evladım biz neyin birincisi olduk” diye sormasıyla zınk diye kendime geldim. Sahi ya biz neyin Dünya birincisiydik??? Diye eve doğru koşmaya başladım. Bizim evin önünde bir taksi ve iki polis arabası vardı. Kapıdan içeri girmek için hamle yapınca eşimle burun buruna geldik. Eşim bavulunu çoktan toplamış “ Bıktım senin şu abartılı sevinmelerinden. Konu komşuya daha fazla rezil olmamak için ben annemin evine gidiyorum” dedi çocukları alıp, taksiye bindi ve gözden kayboldu. Ben eşimin beni terk etmesinin şokunu yaşar iken polisin biri “Herr Ocak bizimle polis merkezine kadar gelmeniz lazım” dediler. İtiraz etme teşebbüsüm çam yarması tabir edilen irice bir polis memurunun kolumu “çatırt” diye bir efektle bükmesiyle son buldu... Ertesi gün yorgun ve bitkin bir vaziyette eve geldim. Tabii doğal olarak eşim ve çocuklar evde yoktu. Bir ara az önce posta kutusundan aldığım gazetenin başlığı ilişti “Almanya’lı Türklere bir haller oldu” hemen haberi okumaya başladım... “Kimliği tesbit edilemeyen bir şahıs dün Türkiye’lilerin yoğun olarak yaşadığı filanca cadde’ de bulunan apartman bloklarında yaşanan Türkiye’lileri -Dünya birincisi olduk – diye olayları başlattığını açıklayan Böblingen polis merkezi basın sözcüsü Hans-Dieter Meier, tüm yapılan araştırmalarda son yirmi dört saattir herhangi bir Türkün, herhangi bir spor dalında, birincilik kazanmadığı halde insanların bir dünya birinciliğini kutlama yapmasının aslının araştırıldığını belirtti” Kutlamalarda yapılan taşkınlığın bilançosu; - Hüseyin ve Hayri isimli İki Türkiyeli otoban kenarında dünya birinciliği şerefine niyetine kesmeye kalkıştıkları dananın saldırması sonucunda bazı uvuzlarını kaybettikleri için adlarını Hüsniye ve Hayriye değiştirdiler - İmam nikahlı kocasının balkondan ruhsatsız silahı ile ateş etmesine itiraz eden kadının üstüne kocası tam 28 kurşun sıkmak süretiyle öldürmüş. Koca Ali A. İlk ifadesinde “Namusumu temizledim. Pişmam değilim” demiş - Kutlama halayı çeken bir grubun içinden hafif alkollü baba “Ulan gavat! elinin kızımın omzunda ne işi var?” dedikten sonra 6 kişiyi ruhsatsız tabancayla öldürmüş. - Mehmet.K isimli koca karısının ve 7 yaşındaki kızının kutlamalara cânı gönülden katıldıklarından emin olmadığı için kör bıçakla kesmeye kalkışmış. Mehmet K. polise verdiği ifadesinde “Namusumu temizlemek için yaptım, pişman değilim” demiş. Ağır yaralı olarak yoğun bakımda tedavi altına alınan Anne Fatma K. ve 7 yaşında kızı Nazire K.’nın yaşam mücadelesi verdiği yoğun bakım servisinin önünde Anne Fatma K.’nın babası Muzaffer D.’a şu anki duygu ve düşünceleriniz nedir sorumuza karşılık “Valla ne diyeyim kocası hem döver hem sever. Atalarımızın dediği gibi karı koca arasına girilmez, şimdi allahtan tek isteğim var damadımın fazla ceza almaması, alaman adaletine güveniyoruz” peki kızınız ve torunuzun durumuna ne diyorsunuz sorusuna karşılık “Umarım ikiside bundan sonra böyle cahillik etmezler” dedi. - Kutlamalar sırasında kadınlara yönelik şiddetti protesto etmek için basın toplantısında 200’ün üzerindeki kameraman ve foto muhabirleri önünde don sütyen poz veren manken Şule Görgüsüz erkeklerin içini gıcıklayan bir ses tonuyla “Ayyy! Az önce dediğim gibi ben kadınlara yapılan şidette karşı bundan sonra yaşayacağım günübirlik seviyeli aşklarımdan iki katı ücret... pardon.. sevgi talep edecem demek istedim..” dedi Bu haberleri okuyunca kendime gelmem uzun süre aldı. Kendime gelir gibi olduktan sonra bu kadar olaya sebeb olan! şu dünya şampiyonluğumuz neymiş diye baktığımda Dünya birincisi olduk Türkiye, kadınlara dayak sıralamasında dünya birincisi oldu. Amerika'nın saygın gazetesi Washington Post gazetesinde yer alan bir araştırmaya göre, Türk kadınlarının yüzde 58'i kocalarından dayak yiyor. Türkiye Center for Health and Gender Equity (Sağlık ve Cinsiyet Eşitliği Merkezi) tarafından hazırlanan araştırmada kadınların dayak yediği ülkeler sıralamasında birinci sırada yer aldı. 50 ülkedeki 140 bin kadın üzerinde gerçekleştirilen araştırmalarda dünya kadınlarının üçte birinin dayak yediği ortaya çıktı. Türkiye ise, yüzde 58'lik oranla Bangladeş, Etiopya, Hindistan, Mısır gibi ülkeleri bile geride bıraktı. Listede Türkiye'den sonra ikinci sırayı yüzde 47'lik oranla Bangladeş, üçüncü sırayı ise yüzde 45'le Etiopya izledi. Dayak yiyen kadınların oranı Avrupa ülkelerinde de beklenenin üzerinde çıktı. Araştırmaya göre İngiltere'de kadınların yüzde 30"u, Hollanda'da yüzde 21'i, Norveç'te ise yüzde 18'i eşlerinden ya da sevgililerinden dayak yiyor. Diye haberi görünce ağır bir sinir krizi sonucunda başladım kafamı duvarlara vurmaya. Ne kadar süre ile duvarlara kafa attığımı bilmiyorum ama, kendime geldiğimde gürültüler sonucu aşağı inen ve kapının açık olduğunu görünce içeriye giren üst komşum Allahverdi bey başım ucumdaydı. “ Demirhan bey kardeşim bu haliniz ne? Bakınız her tarafınız kan revan içinde allah için yapmayın lütfen. hem kendi canınıza kast edecek kadar zorunuz ne Demirhan kardeşim? Diye sorunca bende olayların hepsini anlattım. Allahverdi bey üzüldüğün şeye bak dercesine hafif bir sırıtmanın üstüne “Mirim bu kadar üzmeyiniz kendinizi bakın *Nisa suresinin 34. Ayetin’de ne der?” dedi ve kendisi hafız olduğu için Ayeti ezberinden okumaya başladı “ Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.” Annelerinizin, Eşleriniz, Kızkardeşlerinizin kıymeti bilin ve kendinize iyi bakın, Mısmıl ** olun Nisa Suresi*: DİYANET VAFKININ ORJİNAL TÜRKÇE ÇEVİRİSİ Mısmıl**: Akıllı uslu kimse
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Demirhan Ocak, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |