Düşgücü güzelliği, adaleti, mutluluğu yaratır. -Pascal |
|
||||||||||
|
Üzerinde pembe krep bir elbise... Eteği bol büzgülü...Evlerinin çatısında küçük bir teras balkonu varmış. Bir bayram günü oraya çıkıp çektirmişler işte bu fotoğrafı. Muhtemelen eve çağrılmış fotoğrafçı. Herkes şık, süslü. Babaannesi, dedesi ( o günlerde henüz hayattalarmış) ve halası, amcası... Herkes çok genç. O ise daha 5 yaşında ... Ailenin ilk torunuymuş !.. İlk mürüvvet ! Çok sevildiğini bildiğinden midir nedir, belki de o günlerin çocuk fotoğraf pozu modasıydı : pembe krep elbisesinin bol büzgülü eteklerini iki yanından tutup hafif açmış yelpaze gibi ... Sanırsınız bir bale gösterisi sonrası alkışlar eşliğinde selam veriyor. Bence, o katıksız ve sonsuz çocuk neşesi, koşulsuz mutluluk yani , gözlerinden eteklerine dökülmüş, oradan da aman yerlere saçılmasın diye tutuyor etek uçlarından.. Şimdi 68 yaşında Nurten Teyze. O fotoğraftakinden çok farklı değil gülümsemesi. Farklı olan, iki yanından yelpaze gibi tutup açmaya çalıştığı hayatın bol büzgülü etek uçları . Hem bayramlaşalım hem de apartman sorunlarını görüşelim diye uğradıydık ... Salondaki fiskos masasına oturtulup her temizlikte tozu alınan bu 5 yaş yıllarındaki bayram fotoğrafından yola çıkarak, bir acı kahve içimi neler konuştuk neler... Apartman sorunları kıskançlığından çatladı sıra beklerken. Bir ara konu , bayramda apartmanın boşalmasına , kapısını kimsenin çalmamasına geldi. Hayret, hiç hayıflanmadı. : “Onlar da haklı evladım. Hiç kızmıyorum. Herkes bayramları başka türlü güzelleştirmeye çalışıyor. Gitsinler, gezsinler.! Sonradan bu günleri düşündüklerinde güzel şeyler hatırlasınlar ! “ dedi. Bizi üzmemek için, kibarlığından öyle söyledi sanmıştım... Ama o tatlı tatlı devam etti : “ Güzel şeyler yaşamak lazım ! Onları unutamıyor insan. Bugün yalnızım ama mutlu, güzel günlerimizi düşünmek hoşuma gidiyor. Güzel günlerimiz de olmuştu bizim... Bir onlar kaldı işte... Bir de bu fotoğraf kaldı elimde. Bayram hatırası olarak.... ” Onun artık iyice küçüldüğü halde hâlâ mavisi solmamış gözlerinden kendime baktım. Sonra 68 yaşındaki beni düşünüp, o benmişim gibi o yaşımdan, bu yaşıma baktım... Zaman kelebek olup uçarken, yıllar sonra da hatırlayabileceğimiz, hatırladıkça gülümseyeceğimiz bir dolu hoş anımızın olmasını diledim. Eve dönünce , bir “bayram hatırası “ da benim elimde kalsın istedim. Fotoğraf makinamızı televizyonun üzerine koyduk, otomatiğe ayarladık ve koşup karşısına geçip poz verdik ailecek. Bayram hatırası olarak..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © S. Bekar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |