..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir gün karşıma biri çıkacak ve bana: "Herşey olması gerektiği gibi olmaktadır, efendim" diyecektir. -A. Ağaoğlu, Yazsonu
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Popüler Kültür > ömer akşahan




17 Mart 2004
Matador Şair  
ömer akşahan
Bu yazıyı yazmamak için uzun süre direndim kendimle. Hem bunları yazarak neyi kanıtlayacaktım ki? Her şey gün gibi ortada olup biterken...


:BBFH:
Ömer Akşahan

Bu yazıyı yazmamak için uzun süre direndim kendimle. Hem bunları yazarak neyi kanıtlayacaktım ki? Her şey gün gibi ortada olup biterken... Ve en önemlisi, bu yazıyı kimler ve kaç kişi okuyacaktı? Oysa birileri, bunları, mutlaka kaleme almalı ve internet dünyasına aktarmalı, dedi, öteki akıl..
Düşümdeki evrende bir uydu gibi çevremde dolaşan bir gezegen var: Adı ŞİİR! Bu gezegenin bir de İmparator Poetius adında despot bir yöneticisi var. Bu gezegende her şey sanal yaşanır. Aşklar, ihanetler, yalanlar, adam kayırmalar, öne çıkarmalar, susturulmalar ve daha neler var neler...
Ama asıl önemlisi; her yıl, çiçek açma zamanı, büyük şölenler düzenlenir bu evrende.. Başkentte görkemli arenaya, ülkenin dört bir yanından toplanıp getirilmiş şair ve şaireler birer birer arenaya çıkartılır, alkışlarla karşılanır.. Hallerinden günlerce bu işe hazırlandıkları kolayca anlaşılır..Bu arenanın tarihteki Roma arenalarından tek farkı, şairlerin karşısına çıkan gladyatörler, sanal site yöneticileridir...
Burada temel kural, her akşam mutlaka arenaya çıkılıp, en son kaleme aldığı şiiri siteye basıp, puan ve yorum toplamaktır... Ana amaç, ne şiirin özü, ne hatasız yazılışı, ne öykü oluşu ..hiç biri önemli değildir...Puan ve yorum için her yol mubahtır. Önemli olan, onun, arenaya çıkmasıdır.. Ancak unutulmaması gereken diğer bir konu da, İmparator Poetius’un özel istekleri! Bu isteklerin ne olduğu ise derin bir sır olarak tarihe kaydedilecektir. Bilinen tek şey, eğer bu istekler yerine getirilmezse, küçük bir parmak işaretiyle o şair sürgünlerden sürgün, sitelerden site beğenmeye gönderilir...
Aklınıza gelen bir diğer soru belki şu olabilir: Peki, arenaya şairlerle çıkan site yöneticilerinin işlevi nedir? Onlar, arenanın genel işleyişinden sorumlu sanat danışmanları pozunda, İmparator Poetius’a tüyolar verip, kimlerin ön plana çıkarılması gerektiği konusunda fikir beyan ederler. Son karar, elbette sevgili İmparator Poetius hazretlerine aittir.
Gezegen yöneticisinin kararlarındaki temel etkense; İmparatorun bütçesini ve giderlerini karşılamada kimlerin daha etkin rol almakta olduğudur..Bu kişiler, her zaman günün şiirinde, günün öyküsünde, günün yazısında sizi kapıda karşılarlar...
Yani sizin anlayacağınız; bu ŞİİR gezegeni, bildiğiniz gezegenlere hiç benzemez.. Bu işten arenaya çıkma gafletinde bulunanlar bin pişman, çıkamayanlarsa bir pişman...Gerçekte burada tek geçer akçe, ne para, ne de pul! Ancak geçerli bir alışveriş yöntemi konusunda yüzlerce yıldır süren arayış ve incelemeler henüz bir sonuç vermediğini kayıtlardan anlamış bulunmaktayız.
Bir şeyi az kalsın heyecandan unutacaktım: Bu gezegenin en büyük şairi, tahmin edebileceğiniz gibi İmparator Poetius! Her arena akşamında, doğal olarak, en büyük alkış ona yapılır..Bu arenada tüm yağdanlıklara, site yönetici kayırmalarına karşın öne çıkmayı başaran var mı, derseniz, zor ama neden olmasın, derim. Çünkü gerçek şiir altına benzer; çamura düşse de, nasıl altın değerinden bir şey kaybetmiyorsa, şiir de aynen öyle!
Eh, arada şiirinin gücüyle site yöneticilerine karşı cengaverce karşı koyanlara İmparator Poetius bile şapka çıkartmak zorundadır burada. Onlar da olmasa, bu koca gezegende yaşam sürer miydi hâlâ?
Boş verin, o kadar çatlak da, su testisinde olsun canım!

17.03.2004 / Alsancak-İzmir





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın popüler kültür kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gerçeği Bize Kim Gösterebilir?
Lütfen Bu Yazıyı Okumayın!
Küresel Düşün, Yerel Davran

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Eleştiri Ya Da...
Yazar Adaylarına...
Dilek Kutusu! Peri Olmak İstiyorum!
Aforizmalar, Kafka
Eğitim, Ama Nasıl?
Eleştiri mi Özeleştiri mi?
Öğretmen Benisa
Seçim Potporisi
Tazlar Köyünden Borusan'a
25'le 35 Kelimelik Bir Yaşam

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hiçliğe Övgü [Şiir]
Kayıtdışı Şiir [Şiir]
Gece Dokunuşları [Şiir]
kalem [Şiir]
Meğer [Şiir]
Güz Yağmurları [Şiir]
Küçük Mariya İçin Kar Senfonisi [Şiir]
Giderken Düşürdünüz 'Ben'i Çantanızdan [Şiir]
Issız Sokak [Şiir]
ayrılıklar [Şiir]


ömer akşahan kimdir?

Kendini nasıl anlatır ki insan… Oturup yazılmaya kalkılsa, her edebiyat işçisinin yaşamı kalın bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdığım denemelerde ve şiirlerimde yansıtmaya çalışıyorum. Yapıtlarımı izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüğümüz, tümcemiz. . Kendimi şiirde ilk keşfedişim beni aynı zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaşattı ve düzene yenik düştüm. Yol göstericim de yoktu yanımda; düzene isyan edeceğime, şiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaşananlar ortaokul dönemime rastlar. Yine bir gün düzen beni aldı, bir sonbahar yaprağı gibi Aydın Dağlarının zirvesine fırlattı. Yıl 1981. Ve beni yeniden hayata bağlayan sihirli gücün şiir olduğunu orada anladım. O gün bugündür, can yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım ve en büyük sığınağımdır ŞİİR! İnanıyor ve haykırıyorum; şiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben şuyum diyemez. Tek inancım, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdırarak da olsa şiire ihanet etmeyeceğim. Aydın’ın İncirliova ilçesinde, ‘53 yılının Ocak ayında, bir Kova erkeği ve sevgili annemin tek eşinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmişim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiş bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öğretmenlik uğraşımı resmi düzeyde ‘99 yılına dek sürdürdüm. Halen özel sektörde işimden arta kalan zamanlarda, öğrencilere Türkiye’nin hemen her noktasında şiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk şiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarından öğrenemeyen gençlere yeni Türk şiirinin kapısını aralamaya çalışıyorum. İnanın bu çalışmalarda şiir adına öyle ilginç olaylara tanık oluyorum ki, gözyaşlarınızı inanın tutamazsınız. Tüm uğraşlarımdan edindiğim çok önemli bir gerçeğin altını kalınca çizmek istiyorum: ŞİİR ÖYLESİNE SİHİRLİ BİR ANAHTAR Kİ, AÇMADIĞI BİR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIŞTIR! Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde şiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , anı yazılarımla yer aldım. ‘90’da Ödemiş EFE dergisi yöneticiliği, Almanya’da Almanca yayımlanan GEMEİNSAM adlı yayının sorumluluğunu yaptım. Almanca şiir, öykü denemelerinin yanı sıra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye şiir kazandırma çalışmalarımı yayımladım. ‘90’da “Nasıl Çalışalım? Nasıl başaralım?” adlı çalışmam M. E. B. ca tavsiye edildi. Egebank tarafından 3000 adet basıldı. ‘98’de ilk şiir kitabımı Sivas’ta yakılan 37 güzel insana adadığım için yalnızca 37 şiir içermektedir. Evliyim. Eşim de emekli sınıf öğretmeni olup, bir oğlum ve bir kızımla beraber yaşamımızı renklendirmeye çalışmaktayız.

Etkilendiği Yazarlar:
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.