..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Leyla'nın işi naz ve işve; Mecnun'un gözü yaşı çeşme çeşme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun)
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Anılar > Funda BİLGİLİ




18 Temmuz 2004
İstanbul Yolunda Bir Hesaplaşma  
Funda BİLGİLİ
Kilometreler bir bir artar, hedefe yavaş yavaş yaklaşırken...Yollar menzile varır, başlangıçlar geride kalırken...Bir yolculuk başlar içimde geçmişime, bir sapaktan dönerim geleceğime... Çocukluğumla kucaklaşırım gözlerim asfalt yolun sıcak buharında


:AICB:
Kilometreler bir bir artar, hedefe yavaş yavaş yaklaşırken...Yollar menzile varır, başlangıçlar geride kalırken...Bir yolculuk başlar içimde geçmişime, bir sapaktan dönerim geleceğime...

Çocukluğumla kucaklaşırım gözlerim asfalt yolun sıcak buharında erirken...Düş yolculuğum gelir aklıma. İstanbul'a ilk gidişim. Soğuk bir kış günü. Bu İzmir'de tanımadığım bir hava. Ayaza kesmiş bir sabah. Buzdan kara dönen beyaz tanecikler Havada duman rengi bir is kokusu. Yabancılık hisseder çocuk yüreğim bu uzak şehirde. Sıcak olan, kuzenlerimle, kocaman yemek masasının altındaki dar alana sıkıştırılmış saklambacın tadı... Henüz bir başka şehrin dokusunu, alacalı renklerini yorumlayamayacak kadar küçüğüm... Belki de tam tersi, gördüğüm her şeyi kopyalayıp küçük dünyama yapıştırabilecek ve sorgusuzca kabullenebilecek kadar büyük. Kimbilir? Gitgide zorlaşıyor beş yaşındaki küçük kızın gözleriyle tanımlayabilmek yeni şehirleri...

Başka diyarlara, uzak ülkelere yolculuklarımda kendi içimde uzun bir yolculuğa çıkarım eşzamanlı.Yetiştirilecek, miatlı işler yoktur bu harika anlarda Düşüncelerim özgürce uçuşur yüreğimde. İçsesimdir dertleştiğim. Benim içimdeki benlerdir kemimelerle oynaştığım. Bir dakikayı diğerine bağlayan her an, eksilen her kilometreyle birlikte dönerim geçmişime. Bir başka yolculuk düşüverir yıldırım hızıyla gözlerimin önüne. Altın sarısı buklelerini savura savura şarkılar söyleyen pamuk kızımla oyunlarım. Yani İstanbul yollarında ilk bebekli maceram. Ya da kara üzüm gözlü bir kız bebek olduğunu bilmediğim bir ceninle Diyarbakır'dan Antalya'ya bir uçağın kanadında süzülüşüm. Emniyet kemeri bebeğime bir zarar verir mi gibi tipik annelik kaygılarım. Birden bu anıların hepsinin arasından sıyrılan Amerika seyahatim. Bir başka kıtada, bir başka hayata karışmak için sabırsızlıkla attığım adımlarım...

Direksiyondaki ben değilim bu kez. Oysa bayılırım araba kullanmaya. Sürat ise tutkumdur. Bir otobüs koltuğunda edilgen fakatt huzurlu bir seyahatıin koynunda yol alıyorum İstanbul'a. Hayatla eşleştiriyorum içinde bulunduğum durumu. Kaç kez akışa bırakıp kendimizi vazgeçtik direksiyon üzerindeki hakimiyetimizden. Neler kaybettik bu vazgeçişlerde? Ya da bilinçli veya bilinçsiz hangi tehlikelerden koruduk içimizdeki savunmasız çocuğu...


Ağaçların yeşil kollarında uyuma isteği duyuyorum çılgın bir arzuyla. Yastığa, yorgana, ninniye gerek olmaz doğanın koynunda. Tıpkı bir ana kucağı gibi görünüyor çiçekli dallar bana. Ah yine çocukluk özlemi doldu bağrıma. Bebek saflığını en çok seyahatler de mi özlüyorum acaba diye düşünüyorum...Hani tüm mutlulukları bir bayrak gibi dalgalandıran çocuk kalbim? Utanır mı olduk acaba artık kahkahalardan. Bu mu erişkin olmaya yüklediğimiz anlam? Beş dakikalık zaman dilimlerinde yaşanıp bir ömre yayılan sevgi pırıltılarım... Çocuk yüreğim... Zaman direnen yanımı kucaklayıp öpmek istiyorum. Çünkü sahip olduğum en masum şey o...

Bir feribotun dev karnına girdik az önce. Bir yığın yavrusu olan şişman bir ana gibi...Kucaklayıp koynuna aldı hepimizi. Boy boy, renk renk çocukları olan bir ana...O da hayttan bir kesit. İnsan mozaiğinin rengarenk coşkusunu gözlemliyorum. Minik dudakları süsleyen kahkalahar, hayata ödedikleriyle yaşlanmış yorgun yüzler, aşkın iki yüzü sevgililer. Öyle güzel bir manzara ki yaşama dair. Çayımla birlikte yudumluyorum insanların duygularını...

Sevdiğim, Bitanesi olduğum adamın gözlerinde yansımalarımı görüyorum. Gülüşlerimle kucaklıyorum canözümü. Başımı koyuyorum kızımın dizine. Saçlarımı okşayan minik ellerinde hayatın sıcaklığını, sevginin kokusunu duyumsuyorum. Martı çığlıklarını arıyor kulaklarım, gözlerimse beyaz kanatlarını...Yoklar. İncecik bir sızı kaplıyor içimi. Önceki yolculuklarımdaki sadık arkadaşlarım tarafından terkedilmiş hissediyorum kendimi. Elimde kalıyor ekmek parçaları paylaşmayı umduğum Öksüz çocuk bakışım yerleşiyor gözbebeklerime...

Yüreğim yeni yolculuklara gebe, İstanbul'a adım atıyorum sessiz kelimelerimle. Bir yolculuğu daha katıp hesaplaşma haneme. Sımsıcak yaşama sevinci kardeş gülüşüme. Kilometreler bitti. Gündoğumunu yedi tepeli şehirde yaşayacağım yüreğimi emanet edip Symrna'nın deniz mavi gözlerine...

.Eleştiriler & Yorumlar

:: selam
Gönderen: levent saral / İstanbul/Türkiye
11 Ağustos 2004
Sehrime hosgeldin yaramaz kiz..gönlünce eglen bu sehirle..buna deger unutma..sevgiyle kal..mutlu kal..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Seni, Seninle Paylaşamayacak Kadar Çok Seviyorum...
Tensiz Sevişmeleri Bilir misin Birtanem?
Otuzlarında Bir Kadın...
Hangi Kışın Karını Haziran'a Sakladın?
Sakın Seni Seviyorum Deme Bana!
Ben Seni Hiç Sevmedim Ki…
İyi ki Doğdun Üzüm Gözlüm
Aşkı Tanıyan Bir Kadın Asla Aşktan Azına Razı Olmaz
Hesapsız Aşkların Kadını
Eksik Sevdaların Sabıkalısı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sana Uyandım Bu Sabah [Şiir]
Nasıl Borçluysan Beni Yaşamaya, Öyle Mecburum Seni Yaşamaya [Şiir]
Konuşulmayan Bir Dil Gibisin Coğrafyamda... [Şiir]
İzmir'e Sığmayan Aşk... [Şiir]
Rüya Kaçkınım [Şiir]
Sökmüyor Çivi Çiviyi... [Şiir]
Aşk Doğdu [Şiir]
İki Gülücüğün Kırmızı İzi [Şiir]
Darmadağın [Şiir]
Şehirlere de Aşık Olunurmuş Hesapsızca / İzmir'im Özlemim Sana... [Şiir]


Funda BİLGİLİ kimdir?

www. fundabilgili. com fundabilgili@hotmail. com MİNİK BEBEĞİM “İMZAMI BIRAKTIM TENİNDE” KİTAPÇILARDA! Yazan insanların yazmaktan aldıkları en büyük haz; okuyan insanların yüreklerine dokunmayı başarabildiğini düşünmektir. İzedebiyat’ta yıllardır yazıyorum. Her yazı eklediğimde aynı heyecanı yeni baştan yaşıyorum. Yeni paylaşımlar, yeni yorumlar, dokunulan yeni yürekler… Türkiye’nin en iyi yazar ve okur kitlesinin buluştuğu bu site benim bir parçam haline geldi zamanla. Eksik hissettim kendimi satırlarım buradaki gözlerle buluşmayınca. Şimdi yeni bir gündoğumunda kelimelerim. İki kızımdan sonraki üçüncü çocuğumun doğum sevincini yaşar gibiyim. “İmzamı Bıraktım Teninde” adını verdiğim minik bebeğim artık kucağımda. Bu güzel doğumu paylaşmak istedim sizlerle. Çünkü beni destekleyen, bana yazma gücü veren dostlar sayesinde kavuştum bu kitaba. Okuduğum, beni okuyan, yorum yapan, yazılarımı kütüphanesine alan tüm İzedebiyat dostlarına teşekkürler!


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Funda BİLGİLİ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.