..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Sarper SAĞLAM




17 Aralık 2004
Dondurma Üstü Salep Çek!  
Kar, melek ve çocuksu salepler üzerine bir yazı...

Sarper SAĞLAM


Evlerin çatısına biriken kar yığınlarına şöyle muzipçe bakınsanız, sanki dondurma külahıdır hepsi. Hepsinin üstünde de üç top hâlis Maraş dondurması. Maraş dondurması dedim de...


:BEDG:
Dar mekânlardan sıkılıyorum. Yeni birşey değil bu. Belki de çocukken beni avutmak için “aydede”yi göstermelerinden anlamalıydım. Dar mekân dedimse, ferah bir asmakat da avutmaz beni, bilesiniz. İllâ da şöyle geniş ve büyük penceresi olan, ufka yakın yerler olmalı ki keyfi gelsin alemin. Beşinci katta oturmak, beşinci kata kadar tabanvayla çıkmak, çıkıp da kurulmak plastik sandalyeme. Sandalyemden dünyayı avuçlamak ve kuşatmak bütün serçelerini yeryüzünün. İşte benim keyfim.

“Beşinci kat”ın simgelediği mânâ mıdır beni etkileyen, yoksa sadece ferahfezâ bir bakış adına mı seviniyorum çocukçasına, bilemiyorum. Ama şuna eminim ki, asansörsüz bile olsa yüksek yerlerde oturmak içimi ısıtıyor.

Bizim buralarda kış demek, kar demektir. Öyle yağmurmuş, doluymuş, rüzgârmış.. Kesmez bizi. Öylesine de kış mı denir?! Bize şöyle okkalı tarafından kar tanecikleri gerek. Yoksa kışın tadı mı çıkar canım?! Evlerin bacalarından sevgi alaşımlı karbonmonoksit çıkar çıkmasına da, sizin bu manzarayı temâşâ edecek yükseklerde bir yeriniz yoksa hiç kıymet-i harbiyesi kalmadı demektir.

Evlerin çatısına biriken kar yığınlarına şöyle muzipçe bakınsanız, sanki dondurma külahıdır hepsi. Hepsinin üstünde de üç top hâlis Maraş dondurması. Maraş dondurması dedim de, hiç unutamam eksi beş derecede karlar üstünde yediğimiz dondurmayı. Nefesimiz donuyordu ama elimizdeki dondurmayı yüreğimizdeki sevgi ısıtıveriyordu. Ne günlerdi.. Ne yıllardı.. Bazen çocuk olası geliyor insanın. Bazen de büyük olmanın çocuk olmaya engel olmadığını hatırlayıveresi. İçimizde, tâ şuramızda bir yerlerde sindirilmiş bir çocuk yatıyor. Bazen, hani kimsenin görmediği yerlerde uyandırıveriyoruz onu. Birileri geldiğinde de “şişşt” deyip susturuyoruz. Ne çabuk unutuyoruz. Ne çok korkuyoruz “birileri”nden. Ve ne çok kendimizden uzaklaşıyoruz böyle.

Kışı anlatacaktım, keyfim kaçtı. Anlatmıyorum mevsim olan kışı. İçimizdeki kışları çözmeliyiz önce. Ya da çözmeli miyiz, ona karar vermeliyiz önce! Kışlarımızı da sevmeli değil miyiz aslında?! İtiraf etmeliyim ki, mükemmeliyetçi fıtratıma bu sözleri söyletmek hayli zaman aldı. Yanlışları bodoslama görmemek, sadrı geniş insan olmak... Belki de bir musîbet isabet etmeli, ki nasihatin binlercesini kulak ardı etmeyelim.

Kış demiştim, kış kış oldu!

Karların da senfonisi vardır. Her kar kendi makâmında iner yeryüzüne, bir melek eşliğinde. Hiçbiri de yolunu kesmez ötekinin. Berikine çelme takmaz yani. Bir dua gibi sarıverirler yeryüzünün sivilceli bedenini. Karı en çok çocuklarla melekler özler belki de. Biri oyun oynar onunla ibadet neşesi içinde, diğeri ibadet eder onunla oyun tadında. Çocuk, oyununa mâni oldu diye kızar karın üstüne basıp geçenlere.. Melek ibadetine mâni oldu diye kızar mı bilinmez karın üstüne basıp geçenlere.. Ama muhakkak ki dua eder, “kar vakti”ni “dua vakti” bilmeyen dar yüreklilere.

Melek, çocuk, beşinci kat, kar, kış, sevginin ısıttığı dondurma...

Hey kardeş, ehl-i keyf olana bir salep lütfen. Şöyle üzeri bol tarçınlı olsun, biraz da çabuk olsun; daha gidecek çok yolumuz, görecek ve hissedecek çoook mekânımız var. Daha “gidilesi mekânlara götürecek” bir avuç “kar”ımız var!



Kasım 2004
Kar yurdu Ankara



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çamlar Üşümezmiş Karda - Kışta...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
"Sana Zorsa Bırak Yanayım... ""
Yaşamak Gibi Birşey Seni Sevmek
Efendiniz Kim?
Komşu Duydun Mu: Huşû Tedavülden Kaldırılmış!
Elimizden Tutan Biri Var (!)
Yüksek Sesle Susuyorum.
Gitsin "Park"lar, "Cafe"ler...
Akşam Vakti
Gebe Kalalım Merhamete
Lord Of The Rings' E Tasavvufî Bakış.

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kimliği Belirsiz Bir Aşk Bulacaklar [Şiir]
Şiir Düzmek Zamanı [Şiir]
Lütfen Seni Sevebilir Miyim? [Şiir]
Kılpayı [Şiir]
Ruhun Bedenle İmtihanı - 1 [Şiir]
gözyaşı'na.. [Şiir]
Huzur mu Dediniz ?! [Şiir]
aynalara bakamamak [Şiir]
Ney' le hasbihâl [Şiir]
Ver elini pişmanlık [Şiir]


Sarper SAĞLAM kimdir?

1980'lerde doğmuşum. Şu anda Ankara'da ikamet ediyorum. Yazarlık çok zor bir iş. . Bense çok ciddiyetsiz bir adamım. . E nasıl bağdaşır bu iki olgu ?! Ne ise karalamalarımı sizinle paylaşmak istedim. . Umarım yeni ufuklara yelken açarsınız "okuma" larınızla.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl, İskender Pala, Cahit Zarifoğlu, Ali Çolak


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Sarper SAĞLAM, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.