"Kirazlar ve dutların tadını çocuklar ve serçelerden sor." -Goethe |
|
||||||||||
|
( sorumlu olduğum belediye hudutları içerisinde ) futbolu desteklemezdim. Çünkü yıllardır dikkat ediyorum. Dünyada o kadar çok çeşit spor çeşidi varken bizim gibi kalkınmakta olan ( ? ) ülkelerde futbol birinci spor dalı. Bu hem devlet hem de medya desteği ile böyle. Futbol maçı oynandığı esnada akan sular duruyor. Derbi diye adlandırılan maçlarda ve milli maçlarda hayat duruyor. Hatırlarım lisede ve üniversitede bazen maçlar gündüz saatlerde olur ve hocalar dahi dersi kırıp futbol tatili yaparlardı. Halen yapılıyor mu bu futbol tatili bilemiyorum.? Milli maçlarda da mantık şuydu. Bak ülkemiz tüm dünyada tanınıyor. Tanınmak önemli. Siz Kenyalı atlet maratonda birici olunca Kenyaya bakış açınız değişiyor mu. Ya da merak edip haritada Kenya nerede diye bakıyor musunuz.? Olayın birde hep bahsedilen beyni uyuşturma noktası var. Aptal makinası ( TV ) karşısında uyuşturulan beyinler , sahalarda ve kampanyalarla satılan decoderler ile sağlanıyor. Çocuğuna kitap parası vermeyen baba ya bu decoderi alıyor ya da kahveye gidip bilmem kaç lira vererek bu maçları takip ediyor. Maç sonrası yaşanan araba turları , korna sesleri , atılan silahları söylemiyorum bile.. Benim söylemek istediğim maçın ertesi günü işyerinde veya okulda insanların takımlarıyla ilgili yaptıkları yorumlar ve şakalar. Yenen takımı tutan mutlu. Çünkü onun takımı bilmem kaç gol atmış. Biri de frikikten miş.! Yenilen üzgün suç hakemdeymiş. Ne oluyor beyler siz yenilmediniz ve yenmediniz ki. Sahada olan ve milyarlarca lira para alan kişiler yendi veya yenildi. Siz değil. Siz ancak kendi yaptığınız iyi veya kötü şeylerle başarılı veya başarısız olabilirisiniz. Sizin aynı takımı tutuyor olmanız ortak yanınızın çok olduğu anlamına gelmez. Ortak yanlar başkadır. Bu da insanları bireysel başarılardan çok başkalarının başarı ve başarısızlıklarından mutlu ve mutsuz etme çabası bence. Bunu hak etmiyoruz. Bir de show programlarında ... bahçeli var mı.? Cevap evetttt ve yarısından da yuhhhhh. Ne yapmaya çalışıyor sunucu anlayan var mı.? Olayın ben ce en vahim tarafı ekonomik taraf. Sadece size 10,000 nüfuslu küçük bir beldeden örnek vereyim .Siz bunu binlerle çarpın ve bölün bakalım. Bu tür beldelerde belediye spor kulübü pardon futbol kulübü için yılda yaklaşık 100 milyar görünen bütçe ile yürütülüyor. Görünmeyen ise belediyenin araçlarının götürüp getirdikleri vs ler hariç. Bir de topa iyi vuruyor diye işe alınan ve bankamatik memuru olanlar da bu rakama dahil değil. Bu rakam ne için harcanıyor. 11 kişi topa vursun , belediyenin adı duyulsun , amaç spor olsun vs vs vs.. Bir de bunların alt yapısı olmalıymış. Onlara ise çamur saha da oynamak ve abileri gibi ve belki de İlhan Mansız gibi olmak yatıyor. Kolay para kazan. Oğlan olursa futbocu kız olursa manken yapacan ki hem o hem sen zengin olasın mantığı. Halı sahalarda sağını solunu kıranları , amatör küme olsa bile kavgada kaşlarını gözlerini yaralayanları , sadece topa iyi vurduğu için adam yerine koyulanları saymıyorum bile. Ben futbola bu kadar gıcıksam ne yapacağım. Adı spor kulübü olan bu takımı futbol harici spor kulübü yapacağım. Önce çamur futbol sahasını 8 e böleceğim. Asfatlatıp 2 tenis , 4 basket , 2 voleybol/hentbol sahası yapacağım. Bunun yanındaki harabe binayı da on adet duş soyunma odaları ve kilitli dolaplar yapacağım. Bu binanın diğer bir köşesine 4 adet masatenisi odası ve 6 adet tavla/ çin daması / satranç odası yapacağım.Yanına da ufak bir kafeterya . Burada kola harici her türlü alkolsüz içecek. Sonra her mahalleye bir basket bir voleybol sahası yapacağım. Bunların hiçbiri ücretsiz olmayacak. Aylık cüzi miktar ; şu anki rakamla öğrenci 10 milyon , yetişkin 30 milyon .Bu üyeler o beldedeki tüm sahalardan o ay içerisinde ücretsiz spor yapabilecekler. Eğer ücret almazsanız spor gibi ciddi bir hizmetin değeri anlaşılamaz ve bir süre sonra kırık potalar , yırtık fillerle ve akmayan sıcak sularla spor yapmak zorunda kalırsınız.Sadece içecekler ve yiyecekler ücretli olacak. İşletme de ihale ile özel sektöre verilecek.Başkanın selamı var ben bedava gireceğim olmasın diye. Bir yıl içerisinde buradan kazanılan para ile kapalı yüzme havuzu yapacağım. Eş zamanlı olarak veya daha sonra fitness centre oluşacak. Sonra yüzme kulübü, basketbol kulübü ve altyapısını yaptığım her dalda kulüp kuracağım. Daha sonra binicilik , okçuluk , uzun atlama , gülle atma , atletizm eklenecek. Tüm bunları yaparken 1 yıl futbol kulübüne ayrılan para ile kuracağım ve sonraki tüm yatırımlar buralardan alınan katkı payları ile sağlanacak. Belki çok küçük belediye desteği olacak. Para değil iş makinası ve işci anlamında . Tek bir sorun var. Piyango bileti almayan adam gibi ben başkan adayı değilim ve olmayı da düşünmüyorum. Bunları da sadece iş olsun diye söyledim. Hepsi saçmaydı .
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © murat uzuner, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |