Sevginin bulunmadığı yerde us da arama. -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Betonlaşma alabildiğine büyük bir süratle devam ediyor.Yapılan her beton bina sağlığımızdan bir şeyler alıp götürüyor. Göz göre göre yeşili katlediyoruz. Ağaç dikecek yerde mevcut ağaçları keserek yerlerine beton binalar dikiyoruz. Harçtan müteşekkil ruhsuz yapılar… Oysa sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammet(SAV): “Bir saat sonra kıyamet kopacağını bilsen de elindeki ağacı dikmekten vazgeçme” demişti. Bu,günümüz insanına büyük bir mesajdır. Atalarımız: “Yaş kesen baş keser” diyerek bu husustaki tavırlarını ortaya koymuşlardır. Trabzon’umuz önceleri,dört tarafı yemyeşil ağaçlarla çevrili bir yerleşim yeriydi. Zamanla bina dikme sevdası, ağaç dikmenin önüne geçti.İnsanlar ağaçları kökünden sökerek beton yığınları inşa ettiler.Sonuçta bu güzel şehri,kuş gibi yoldular. Fakat bunun ağır bedelini yine Trabzonlular ödüyor. Malûmdur ki yeşil çevrenin havası temiz olur.Ağaçlar dışarıya bol bol oksijen verirler.İnsanların soluk alışıyla çevreye yaydıkları karbondioksitli kirli havayı ağaçlar bünyesine çekerek bertaraf ederler.Tabiattaki ilâhî denge bu şekilde sağlanmaktadır. Yeşil alanlar şehirlerin akciğerleridir.Pis hava bu alanlar sayesinde temizlenir. Çarpık kentleşme şehirlerin ruhunu karartıyor.Böyle bir şehirde sağlıklı insanların yetişmesi mümkün müdür? Yeşilin olmadığı yerde sağlık ve güzellik kavramları da yoktur.Yeri gelmişken değerli Araştırmacı-Yazar Mustafa Yazıcı dostumun yeşil sloganlarından birkaç örnek vermek istiyorum: “Çevre kirliliği olan yerde siyah yağmurlar yağar; Çevre temizliği olan yerde bembeyaz karlar…” “Madem ki,yenmek istiyoruz her türlü hastalığı; Galip getirilsin çevre kirliliğine karşı çevre sağlığı…” Çevreyi korumak medeniyetin en bariz göstergesidir.Bu bir terbiye işidir aynı zamanda… Yeşil çevrenin teşkili ve muhafazası konusunda,yerel yönetimlere büyük görevler düşmektedir.Şehirdeki boş alanların ağaçlandırılması ve çimlendirilmesi belediyelerin aslî görevlerindendir. Trabzon Belediyesi bu hususta da örnek olmuştur.İki buçuk yılda yirmi dört bin ağaç dikilmiş ve altmış bin metre karelik çim alan oluşturulmuştur.Vatandaşlarımız da bu taze fidanları ve çim alanlarını kendi malı gibi kullanmalıdır. Zengin iş adamlarımız kendi adlarıyla anılan hatıra ormanları oluşturmalıdır.Bu şehir onlara çok şey verdi.Onların da bu şehre bir şeyler verme zamanı gelmiştir. Yeşil Trabzon özlemi hakikate dönüşmelidir. Bu sanıldığı kadar zor değildir.Biraz gayret ve özveri gerekiyor. e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |