..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Herþeye imgelem karar verir. -Pascal
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Atýlgan




17 Mart 2005
Abdallar ve Kýrþehir'e Üniversite  
Mehmet Atýlgan
Kýrþehir ve Abdallarýn tanýtýmý. Bozlak müziðinin önemi. Bozlak sanatçýlarýnýn deðeri.


:EHEJ:
Abdallar ve Kýrþehir’e üniversite...
Mehmet ATILGAN
Hikâyenin birinci bölümünü bilirsiniz.
Büyük Önder Atatürk, cumhuriyeti kurduktan sonra yanýna Cumhurbaþkanlýðý Senfoni Orkestrasý’ný da alarak Anadolu gezisine çýkar ve çeþitli illerde konserler verilir.
Sivas’ta konser arasýnda Atatürk, vali ve belediye baþkanýna konseri nasýl bulduklarýný sorar. Vali, bürokrasi icabý mükemmel bulduðunu söyler. Belediye baþkaný, düþüncelerini açýkça ifade eder ve “Paþa’m. Sivas, Sivas olalý böyle zulüm görmedi!” der.
Ýlginç olan hikâyenin sonraki kýsmýdýr.
Rivayet odur ki; bundan tam 71 yýl önce, Þubat 1934’te Atatürk, Kýrþehir’e üçüncü kez gelirken, Orkestra’yý da yanýnda getirir. Büyük bir kalabalýða verilen konser bitiminde, daha önceden adet olduðu üzere Atatürk, Kýrþehir Valisi B. Nazým Akyürek’e görüþünü sorar. Vali Bey de, yine diplomatik dille, konserin muhteþem olduðunu söyler. O sýrada daha 21 yaþlarýnda bir delikanlý olmasýna raðmen, türküleri dilden dile dolaþan Muharrem Ertaþ’a iliþir Atatürk’ün gözü... “Söyle bakalým Muharrem Usta, sen nasýl buldun konseri?” diye sorar. Muharrem Usta, her zamanki Abdal mütevâzýlýðý ile “Saðolun Paþa’m. Kýrþehir’e bir senfoni getirmek lütfunda bulundunuz. Lâkin, Gýrþehir de Gýrþehir olalý böyle zulüm görmedi” der.
“Niye Usta? Neresi zulüm bu konserin?” diye sorar.
“Daha ne olsun Paþa’m. Bethoven’in 2. Senfonisi çalýnýrken, 4. kemancý, ‘Re Bemol’leri hep yanlýþ çaldý. Gýrþehir gibi bir memlekete bundan böyük zulüm olur mu, gözüne gurban olduðum?” der Muharrem Usta.
Aslýnda bir müzik otoritesi ve ozanlar piri olan Muharrem Ertaþ’ýn biraz da tarih bilgisi olsa, lafý nerelere götüreceði belli de... Lâkin cehaletin gözü kör olsun.
Demek istediði þudur ki; Hacý Bektaþ-ý Veli’nin ilk müridlerinden Çepniler, büyük bir güç olup, Çiçekdaðý’nýn Çepni köyü baþta olmak üzere, bir kolu Keskin, Kýrýkkale, Çorum’dan Ordu ve Giresun’a kadar yayýlýrken; bir kolu da ayrýlýp Avrupa’ya daðýlýrlar. Ýþte bu Avrupa’ya yerleþen Çepniler’in yetiþtirdiði büyük bir usta olan Bethoven’in senfonisindeki “Re Bemol”lerin yanlýþ çalýnmasý, Bethoven’le ayný gelenekten gelen Muharrem Usta’nýn aðrýna gitmiþtir.
Muharrem Usta, yine bir sohbette, Johann Sebastian Bach’ýn bir eserinde, kendisine ait “Sen bir þahin olsan, ben de balaban/Taksam cýrnaðýmý gitsem çöle ben” bozlaðýndan esinlendiðinden þüphelenmiþ. Neyse ki, Bach’ýn 1750’de Leipzig’de öldüðüne inanmýþ da, ikna olup, öfkesi yatýþmýþ.
Tabi o zamanlar YÖK Baþkan Vekili Savaþ Küçükyavuz, Gazi Üniversitesi Rektörü Kadri Yamaç Kýrþehir’e bu kadar sýk gelip gitmediðinden, Kýrþehir’i bu kadar iyi tanýmadýðýndan ve Dekan Mehmet Günay, henüz Kýrþehir’e atanmadýðýndan, derdini ifade edememiþ garibim. Ýþte, Muharrem Usta’nýn hissedip de tarih bilgisinden yoksunluðu nedeniyle meramýný anlatamamasý bizi kahrettiðinden, hep Kýrþehir’e bir üniversite ister dururuz. Üniversitede “Muharrem Ertaþ Konservatuarý” veya “Muharrem Ertaþ Güzel Sanatlar Yüksek Okulu” istememiz bundandýr.
Oðlu Neþet’in de, ta 1972’de “Avrupa gurban olsun gara gaþýna/Ýngiliz Fransýz deðmez döþüne/ Amerika Belçika düþmüþ peþine/Bir de Alman gurban kal Acem kýzý” diye, türküyle Avrupa Birliði’ne gayri resmî müracaatta bulunmasý, bugünkü iktidarýn ufkunu açmýþ, 17 Aralýk’ta müzakere tarihi almamýza vesile olmuþtur. Yine bununla ilgili olarak ünlü Amerikalý þarkýcý Eminem’in, Çepniler’den olduðu ve akrabalýðý nedeniyle Neþet Ertaþ’ýn söylediði, (Münir Nurettin Selçuk’un bestesi) “Emine’m” parçasýndan etkilenerek kendisine bu adý seçtiði büyük bir ihtimaldir. Yani kurulacak üniversitemizde Neþet Ertaþ Kürsüsü’nü de ezbere istemiyoruz.
Dünyada yaþamlarý boyunca, kavgaya, nizaya, hýrsýzlýða, ahlâksýzlýða bulaþmamýþ, Abdallar’dan baþka bir topluluk, bir aþiret var mý acaba? Böylesine insan sevgisiyle, iyilikle, saygýyla, hoþgörüyle donanmýþ bir kültüre dünyanýn ihtiyacý olduðuna inandýðýmýzdan üniversite eðitimiyle, Abdal kültürünü birleþtirip, insancýl bir yaþam biçimi yerleþtirmeye çalýþýrýz hep...
Kahpe Moðol’un Anadolu’yu yakýp yýkýp, talan etmesinden sonra Malya Ovasý’nda kýlýçtan geçirilen Babalier’in de çil cücüðü gibi daðýlmasýndandýr ki; dünyanýn her yerinde Babailer, Çepniler ve Abdallar bulunur. Öyle olmasaydý, Anadolu’dan baþka yerde semah, Kýrþehir’den baþka yerde bozlak, Baðbaþý’ndan baþka yerde maya, aðýt olur muydu? Gerçi, aslýný inkar edip Ýspanya’ya yerleþen Rodrigo’nun gitar konçertosunda, sosyeteye heves eden Cemal Reþit Rey’in, Ahmet Adnan Saygun’un bestelerinde 4/2’lik Abdal vuruþlarýna rastlanýyor ama; Aydýn Çekiç’in, Veli Ertem’in baðlamayla amansýz döðüþünü, Ahmet Usta’yla davul, Ayvaz Usta’yla zurna, Abidin Ertek’le kaþýk, Resul ile keman arasýndaki dostluðu ve diyaloðu, hiçbir ezgide, hiçbir enstrümanda bulmak mümkün deðil... Ama bu özelliðin, bu güzelliðin “kadrinin, kýymetinin” bilinmemesine de içerlemiþler. Nitekim “Nedir senden çektiklerim/Deli gönlüm Abdal gönlüm” derken de bu konuya dikkat çekmiþlerdir. Ýþte bundandýr ki, Belediye Bandosu ya da Belediye Abdallar Korosu kurulsun diye yetkililere seslenip duruyoruz.
Muharrem Usta’dan 20 yaþ küçük Çekiç Ali’nin “Çubuðuna lüleyim, yar koynunda öleyim” diye baþladýðý türküyü “Oy lele lele, Ýbraðam oy” diye bitirmesi de yine bir üniversitemizin olmamasýndan... Çoðumuz, Çekiç Ali’nin türküsündeki “Ýbraðam”ý, Kýrtýllar’da ya da Akbayýr’da kuzu giden “Ýbraðam” sanýrýz. Oysa Ali Çekiç, 1809-1865 yýllarý arasýnda yaþayan ABD’nin 16. Cumhurbaþkaný Abraham Lincoln’un hâllerini anlatmýþtýr. Anadolu’dan daðýlan Çepniler’in bir bölümünün ABD’ye yerleþtiðini bilen; Abraham’ýn nargilesinin çubuðundaki lüle olmak isteyen, fakat üniversite olmamasýndan Abraham’a Ýbraðam diye hitap eden Çekiç Ali’nin adýnýn üniversitede bir anfiye verilmesini istememiz de bundandýr.
Bir baþka gerekçemiz de Tina Turner ve Melina Mercuri’nin gýrtlaktan çýkardýklarý sesin, bozkýrdan esen seher yeli gibi yayýlan Hacý Taþan’ýn taklidi olduðunu bilmemizdir. “Bugün ayýn ýþýðý”ný söylerken, “Diyacaðým çok amma da” derken Hacý Taþan’ýn gýrtlaðýndan çýkan sesle, Melina Mercuri’nin, Zülfü Livaneli’yle birlikte yarý Türkçe, yarý Yunanca “Kalbim Ege’de kaldý”yý söylerken gýrtlaktan çýkardýðý ses aynýdýr. Keþke mümkün olsa da Mercuri’ye “Evel yarin sevgilisi ben idim”i de bir söyletsek de benzerliði daha iyi görsek... Hatta Shakira’nýn Kolombiyalý babasý, Çepni annesini Orta-Doðu’dan kaçýrmýþ, vatan hasretiyle yanýp tutuþan Lübnanlý annenin bozlaklarý, Shakira’nýn müzik bilgisinin temelini oluþturmuþtur. Bu benzerliktendir ki, Kýrþehir’de kurulacak üniversitenin müzik bölümündeki sýnýflardan birisine Hacý Taþan adý verilmesi lâzým diye çýrpýnýrýz.
Hiç akýl edip de düþünen var mý? Çukurova’da doðup, aþiretiyle Kozan’da, Pýnarbaþý’nda, Yozgat’ta eðleþip, sonunda Kaman’a yerleþen Dadaloðlu, bu topraklara niye gelip, buralarda öldü? Veya gezmedik yer býrakmayan Aþýk Sait, onca memleketten sonra, dönüp dolaþýp, niye Kýrþehir’e gelip Toklumen’de can vermiþ? Topraðýnda türkü, insanýnýn yüreðinde sevgi, kederinde bozlak, sevincinde oyun havasý vardý da ondan... Biz de, onun için üniversitede Dadaloðlu’nun, Aþýk Sait’in, Aþýk Seyfullah’ýn adýyla müzik eðitimi yapýlsýn ister dururuz.
Velhasýl, bozlaklarý, türküleri, oyun havalarýný yüreðinde hissetmeyenler, Abdal kültürünün, Anadolu’nun öz kültürü olduðunu bilmeyenler, ozanlarýn “gýymat”ýný da bilemez. Bizim ozanlarýmýzýn tek mýsrasý boþa deðildir. Ta 51 yýl önce Muharrem Usta, “Sebep mezarýnda yosunlar bitsin/Yýlanlar çýyanlar mekanýn tutsun/Ak göðsün üstünde baykuþlar ötsün/Evin yýkýlsýn sebep, belin bükülsün sebep” derken; Talat Halman’dan Nermin Neftçi’ye; Rýfký Danýþman’dan Namýk Kemal Zeybek’e; Agâh Oktay Güner’den Fikri Saðlar’a; Ercan Karakaþ’tan Ýstemihan Talay’a, Erkan Mumcu’ya kadar tüm Kültür Bakanlarý’na çaðrýda bulunmuþ, “Bize sahip çýkýn, biz yok olup gidersek, koskoca bir Anadolu kültürü de yok olur” demek istemiþtir. Büyük Usta; ekmek derdi olmasaydý, Antalya’da 5 yýldýzlý otellerde, Ýtalyanca, Ýspanyolca, Ýngilizce þarký söyleyen yeðeni Birol Ertek’in, o yeteneðini Abdal kültürüne katkýda kullansaydý, kim bilir, halk müziðimize ne türküler, bozlaklar kazandýrýrdý diye bugünleri görmüþ, “küsmemiþ” ama “kahretmiþ”tir.
Bu sese biraz kulak veren Ýstemihan Talay, 15 kiþilik bir Abdallar Müzik Topluluðu’nun kurulmasýný saðlamýþ, fakat yüzlerce Kýrþehir Abdalý kaderine terkedilmiþ... Ayvaz Usta’nýn “10-15 yýl önce Baðbaþý’nda saz çalýp türkü söyleyen 230 hâneydik. Þimdi 21 hâne kaldýk” feryatlarýna dikkate almazsak, birkaç yýl sonra bozlaðýn adýna sözlüklerde rastlarýz. Duvarlara asýlan sazlarý, davullarý, zurnalarý, kemanlarý indirip, naðmelere dökecek kimse bulamayýz.
Görünen o ki; üniversitenin eli kulaðýnda artýk. Haziran olmazsa, Temmuz’da tamam gibi. Þimdi acil görev, el birliðiyle Abdal kültürünü yok olmaktan kurtarmak... Hem onlara iþ, aþ temin ederek, hem kültürlerini sürdürmelerini saðlayarak, hem de vefa borcumuzu ödeyip, üniversitede isimlerini yaþatarak...

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Üniversite tutkusu
Gönderen: Aysun Tekinel / Eskiþehir/Türkiye
21 Mart 2005
Bir kente üniversite istemi, ancak bu kadar düzeyli, arzulu ve içten olabilir. Ýnþallah, kýsa sürede kavuþursunuz üniversitenize... Kutluyorum.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn gülmece (mizah) kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kendini "Ti"ye Almak Erdemdir
Yaþanmýþ Kýrþehir Esprileri
Raký Ucuz Olsa Da, Çoluk - Çocuða da Ýçirsek!..
Konuþa Konuþa mý, Koklaþa Koklaþa mý?
Domuz Turizmi
4 Ýþlem
Allah Düþmanlarýma Zeval Vermesin!..

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ptt Ne Ýþ Yapar?
Bu Ne Türkü Âh!..
Bu Senenin Modasý Sizce Ne?
Zevkler ve Renkler Tartýþýlmaz mý?
Öðretmen Nasýl Aðlatýlýr?
"Sigarayý Býrak!"
Beyin Defilesi
Þeytandan Medet Umuyoruz

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Mönüsüz Aþk [Þiir]
Beceremedim Ýþte [Þiir]
Hayatýn Acýmasýzlýðý [Deneme]
Yazlýk Yüreðim [Deneme]
Dost Deðil Bu Amerika!.. [Deneme]
Eleþtiri Özgürlüðü ve Hoþgörü [Eleþtiri]
Türkiye'de Demokrat Olmak Zor! [Eleþtiri]
"Gonül"lerde Neþet Ertaþ... [Ýnceleme]


Mehmet Atýlgan kimdir?

20 yýldýr yazýyorum. Daha çok güncel olaylarý, sorunlarý, çeliþkileri makale olarak yazmaya çalýþýyorum. Takýntýlar, çeliþkiler, aksaklýklar, aykýrýlýklar dikkatimi çeker. Þirin Kýrþehir; Kaman ve Ceviz:; Çukurova'dan Kaman'a Dadaloðlu adlarýnda 3 kitabým yayýnlandý.

Etkilendiði Yazarlar:
Yaþar Kemal, Gorki, Aziz Nesin, Zülfü Livaneli, Uður Mumcu, Üstün Dökmen gibi yazarlarla; Hasan Pulur, Selahattin Duman, Deniz Som, Melih Aþýk gibi gazetecileri beðeniyle okurum.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Atýlgan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.