Tarih 23 nisan 2003 Trendeyim , Adana ya hasta ziyaretine gidiyordum. Hafiften başım ağarıyordu. Camsız ara bir bölmeye oturdum. Önümde de Ellili yaşlarda bir adam oturuyordu. Trenin kalkmasına sanırım 10 dk kadar vardı azıcık kestireyim dedim. Gözlerimi kapattım koltuğa güzelce yaslandım. Etrafta sesler çoğalmaya başladı bebek ağlamaları, Üniversiteli gençlerin gülüşmelerine karışıyordu . Birden yaşlı bir teyzenin sesini işittim ,gözümü açtım. Atmış yaşlarında bir teyzemiz yanında torunuyla belirdi. Ve önümdeki adama : Beyefendi torunum Trene ilk defa biniyor çok rica etsem cam kenarına oturabilir miyiz ?i Adam sinirli sinirli : Banane torunundan canım benim yolum uzun ! diye bağırdı . Teyze hem etrafa hemde torununa mahcup olmuştu .Adamın yanına oturmakta istemedi benim yanıma oturdu . Birazdan Tren kalktı önce yavaş yavaş sonra hızlanarak ilerliyordu . Bizde teyzeyle sohbete başladık konu konuyu açtı , Dalıp gitmişiz sohbete dalmışken önden büyük bir cam kırılma sesi geldi . Şaşkın şakın bakışların ardından konu anlaşıldı. Zaman zaman küçük çocuklar oyun zannederek treni taşlarlar , çok büyük zararlara yol açarlardı . İşte bu seferde böyle olmuştu. Önümde duran yaşlı adamın bulunduğu yere taş atılmıştı. Camda büyük bir gürültüyle patlamıştı. Oturan Adam yüzünde birkaç sıyrıkla ucuz atlatmıştı bu olayı. Allah tan cam parçaları gözüne gelmedi. Sonrasında adam yerinden kalkmak zorunda kaldı zira oturduğu yer cam kırığı dolmuştu. Şimdi sizce bu neydi. Yine bir çocuk tarafından adama verilen cezamı ? Yoksa adamın cam kenarına oturtturmadığı çocuğa verdiği bir ödülümü ?