..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Mehmet Atılgan




14 Nisan 2005
Dost Değil Bu Amerika!..  
Mehmet Atılgan
"Amerika tüm kötülüklerin anasıdır" diye diye dilimizde tüy bitti, ama hâlâ "Ana gibi yâr olmaz" diyenler var.


:BGJE:
Bu Amerika, dost değil!..
Hemi de size yemin.
Vallahi de dost değil, Billahi de...
Yıllardır "Amerika tüm kötülüklerin anasıdır" der dururum ama, yine de Amerika’nın dost olmadığı görüşüme ihtiyatla yaklaşanlar oluyor. “Ana gibi yâr olmaz" diyenlerin sayısı da az değil.
Yahu etmeyin, eylemeyin. Dünyada ne kadar zulüm, ne kadar tezgah, ne kadar oyun varsa, hepsinin altında Amerika var.
Hızlı treni de onlar devirdi, Güney Asya’yı, Bingöl’ü de onlar salladı. Bursa’da sobadan zehirlenmelerde, Adana’da mantardan ölmelerde, Hakkari'deki hayvanların kaybolmasında, Antep'teki kuraklıkta, Trabzon'daki provakasyonda, Burdur’daki soğukta, Kaman cevizindeki çürükte Amerika’nın parmağı yoksa ben neyim. Her halt beklenir o şeytanlardan. Cemele’nin biberi niye hep acı çıkmaya başladı? Fasulye’nin Ayşe Kadın’ı niye cadılaştı? Kapkaççılar niye bu kadar azdı? Kızılırmak'ın suyu niye bu kadar kirlendi? Hepsi onların işi. Yakında Karadeniz’in hamsisi, Cunda’nın papalinası, yayın balığı gibi büyürse şaşmayın.
Dost değil bu Amerika, dost değil.
Ellerinden gelse Cumhurbaşkanı’nı Suriye’ye bile göndermeyeceklerdi. Alt tarafı bir büyükelçi, koskoca bir ülkenin Cumhurbaşkanı’na, aklınca telkinde bulunmaya kalkıştı. Allah’tan, Atatürk’ün koltuğunda oturan dirayetli, birikimli, cesaretli bir devlet adamımız var da, kuru gürültüye pabuç bırakmadı. Mehter Marşı’yla gelen cüretkâr Büyükelçi, şamarı yiyince, İzmir Marşı’yla tasını tarağını toplamak zorunda kaldı.
Dost değil bu Amerika, dost değil.
Ne çabuk unuttuk? Haşhaş ekimini yasaklayan, Kıbrıs Çıkarması’nı engellemek için ülkemize olmadık ambargolar koyan bunlar değil mi? Boğaz’a 6. Filo’yu getirip işgal provası yapan, Büyük Ortadoğu Projesi için, Irak’ı, İran’ı, Suriye’yi ablukaya alıp, çevresini kuşattığı Anadolu’ya göz diken bu yayılmacı, bu işgalci devlet değil mi? Cudi Dağları’na helikopterle erzak, giyecek, silah atan bunlar değil miydi? Kuzey Irak’ta askerlerimizin başına çuvalı müsamere oynamak için mi geçirdi bu Coniler? Bugüne kadar Türkiye'ye olmadık oyunlar oynayan Talabani gibi bir adamı, Irak'a niye Cumhurbaşkanı seçtirdi dersiniz bu Amerika? Kuzey Irak'ı; İrak halkı başta olmak üzere, Türkiye ve İran'ın üzerinde bir Demokles kılıcı gibi sallandırıyor ve Talabani'yi kullanarak gözdağı veriyor.
Haydi devlet büyüklerimiz, diplomatik terbiye yüzünden her fırsatta “dost ve müttefik ülke Amerika” gibi laflar ediyor da; bize n’oluyor? Bizim diplomatik bir zorunluluğumuz mu var ki, işgalci, emperyalist, zorba bir devleti “dost” görüyoruz hâlâ?
Dost değil bu Amerika, dost değil.
“Kurt derisinden post; Amerika’dan dost olmaz”.
Hinlik, hainlik, zalimlik, zübüklükle ilgili sözlükte, gramerde, dağarcığınızda ne kadar insanlık dışı terim varsa, hepsi Amerika’da mevcut. Bu kelimelerle ilgili ne zaman başımız ağrıyor, midemiz bulanıyor, dünyamız kararıyorsa, arkasında da ABD vardır. Bu kesin. İki kere iki dört…
Size, “dost ve müttefik Amerika”nın son bir marifetini aktarayım.
Echelon adında bir kuruluş, dünyadaki tüm haberleşmeleri dinleyen, izleyen ve kaydeden bir sistem kurmuş. Yani dünyada var olan 3 milyar telefon, cep telefonu, internet sitesi, mail hesabı ve aklınıza ne kadar iletişim aracı geliyorsa, bu şirket bunların hepsini izleyebiliyor. Tabi, hemen tahmin edeceğiniz gibi, bu işin önderliğini de, yine demokrasi havarisi geçinen ve kendine özgü hukukunu, tüm hukuk sistemlerinin üzerinde gören Amerika yapıyor. Ortakları da, Avustralya, İngiltere, Yeni Zelanda ve İtalya… Anlayacağınız, “Bilgi çağı”nda bilgiye ambargo.
Ayı 40 türkü bilirmiş; kırkı da armut üstüne… Amerika 40 değil, kim bilir kaç türkü biliyor. Ama iyi bilin ki; o türkülerin hepsi, zulüm üstünedir. Acı üstüne, gözyaşı üstüne, kan üstünedir…
Dünyanın her yerinde yıllardır bu türküleri söylüyor Amerika… Türkiye’de de çok türküler söyledi de, bunlar kimi zaman hoş gelmişti bizimkilerin kulağına. Şimdi çok uzun bir hava söylemeye hazırlanıyorlar, Irak, İran ve Suriye’nin ardından.
Başlayacağı türküyü bitirebilecek mi derseniz… Bu, bize bağlı. Duruşumuza bağlı.
Duruşumuz, “Metal Fırtına” kitabında olduğu gibi olursa, bitiremez. Boğazlar’ında kalır.
Dost değil bu Amerika, dost değil.
Amerika’sız günler dileğiyle…

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Dost Değil Bu Amerika!..
Gönderen: gönül sevinç / türkiye/Türkiye
19 Nisan 2005
kadın cocuk ayrımı yapmadan acımazca katliyamlarda bulunan amerika... sadece amerikamı acımasız olan amerikaya uşaklık yapanlarda tartışılır tabii... neyse biraz daha yazsam büyük potlar dökülecek elimden... Syn Atılgan elleriniz dert görmesin sağlıcakla

:: "Dost" ile "Amerika" sözcükleri yan yana gelemez!
Gönderen: Aysun Tekinel / Eskişehir/Türkiye
18 Nisan 2005
Amerika, dünyanın başına bela, kendi halkının bir kısmına bile düşman, insanlığın yüz karası bir zulüm örgütünün adıdır. "Dost" kelimesiyle, "insanlık" sözcüğüyle, asla aynı cümlede kullanılamaz. Ne kadar güzel anlatmışsınız, bu zulüm örgütünün gerçek yüzünü... Elinize, beyninize, yüreğinize sağlık. Tüm yazılarınız gibi bu anlatımınız da duru ve akıcı. Sevgiyle, "dostlukla" kalın.

:: "amerikasız günler.." ne kadar iyi niyetli temenni
Gönderen: alihamza / İstanbul/Türkiye
18 Nisan 2005
"Amerika tüm kötülüklerin anasıdır"...biz dünyanın anasının(dolayısı ile tüm kötülüklerin) ingilizler olduğunu biliyorduk...hattâ bir yazarımız londra'da uçaktan iner inmez yere kapaklanıp, ileri geri garip hareketler yaptığında, yanındakiler sormuşlar; "ne yapıyorsun böyle?!" diye...o da; "dünyanın anasını ......" demiş... en kahraman amerika, olsa olsa dünyanın babası olur!..çuval da geçirir, düğme de yapar...dilerse öper, dilerse sever!..ister kızartır, ister kokoreç yapar!.. ona karşı durmak kimin haddine!..niyeti olanlarsa, kendilerini neye nispet ederek bir karşı duruş sergileyecekelerini bilmek durumundalar... bu durumda atılacak her adım, bu heyulâ "godzilla" yı daha da büyüten sentetik gübreler olmaktan öte geçmeyecek yoksa!..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hayatın Acımasızlığı
Yazlık Yüreğim

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Mönüsüz Aşk [Şiir]
Beceremedim İşte [Şiir]
Ptt Ne İş Yapar? [Öykü]
Abdallar ve Kırşehir'e Üniversite [Öykü]
Kendini "Ti"ye Almak Erdemdir [Öykü]
Yaşanmış Kırşehir Esprileri [Öykü]
Bu Ne Türkü Âh!.. [Öykü]
Rakı Ucuz Olsa Da, Çoluk - Çocuğa da İçirsek!.. [Öykü]
Bu Senenin Modası Sizce Ne? [Öykü]
Zevkler ve Renkler Tartışılmaz mı? [Öykü]


Mehmet Atılgan kimdir?

20 yıldır yazıyorum. Daha çok güncel olayları, sorunları, çelişkileri makale olarak yazmaya çalışıyorum. Takıntılar, çelişkiler, aksaklıklar, aykırılıklar dikkatimi çeker. Şirin Kırşehir; Kaman ve Ceviz:; Çukurova'dan Kaman'a Dadaloğlu adlarında 3 kitabım yayınlandı.

Etkilendiği Yazarlar:
Yaşar Kemal, Gorki, Aziz Nesin, Zülfü Livaneli, Uğur Mumcu, Üstün Dökmen gibi yazarlarla; Hasan Pulur, Selahattin Duman, Deniz Som, Melih Aşık gibi gazetecileri beğeniyle okurum.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehmet Atılgan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.