Son zamanlarda ülkemizin üzerine oynanan oyunlar git gide artıyor. Bilinçli kesimler bunların oyun olduğunu ve hatta halkı 2 ye değil 3'e 4'e bölme amacını güttüğünü söylüyorlar. Sorunlar rakamsal sıralamaya sığmayacak kadar yoğun ve bununla beraber etkisiz..! Çünkü, durup bakıldığında bu tuzakları herhangi bir dünya ülkesine kursalar çoktan iç savaş çıkmıştı. Demek ki, TÜRK ulusu hangi ırktan hangi dilden olursa olsun Türklüğü kabul etmişse eğer, umursamaz bir hale bürünüyor. Bu da bizim ne denli Haysiyetli, Onurlu ve Sadık olduğumuzu gösteriyor.. Peki bütün bunları her birimiz az çok biliyoruz.. Peki ya bu oyunları planlayanlar Osmanlı Devletinden Türkiye Cumhuriyetine dek her dönemde bunlara benzer planlarla saldırmaktan bıkmadı ya da bizi hala aptal ve şahsiyetsiz olarak düşünmekten sıkılmadılar.. Bu da o meşhur ülkelerin sindirimsizliği olarak her defasında yüzlerine çarpıyor.. Aslında Türkiye'nin ne KÜRT, ne ERMENİ, ne TÜRBAN, ne ÖZGÜRLÜK, ne AB, ne ABD, ne de Kimlik sorunu yoktur..!
Kürt sorunu olarak görülen tamamen PKK dayatmalı bölücülüktür. Detaylara bakıldığında Kürt kesiminin büyük bir çoğunluğu zaten Türklüğü benimsemiş ve her ne kadar yaşamsal sorunlardan rahatsız olsalar da Kimliklerinden bir şikayetleri yoktur..
Ermeni soykırımı..??? sözde soykırıma maaruz kalmış insanların hemen hemen tüm akrabaları ve yakınları şu an Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan birer yurttaşımızdır. Gerek medya da gerekse çevremde gördüklerime baktığımda büyük bir çelişkiyle karşılaşıyorum. Türk ermenileri böyle bir soykırımı kabul etmiyorlar ve eğer olmuşsa de bu Ermenistanı dahi ilgilendirmez çünkü bu bizim iç meselemizdir diyerek TÜRKİYE'nin bütünlüğünü ve kimliğini kabul etmiş olduklarını ıspatlamışlardır. Bu sözün üstüne bırakın Ermenistanı Tüm Dünyanın HADDİNİ BİLMESİ gerekir..
ve diğerleri.. Türban, Özgürlük, AB, ABD vs.. Bu sorunları çözmenin en kısa yolu ise Türklük bilincinin yeniden doğması kabul görmesi ve uygulanmasıdır.. Türban gibi önemli ve hassas bir olayı sorun olarak görmekten vazgeçip, Toplumsal Özgürlükleri ve beraberinde kişisel hak ve özgürlükleri düzenli ve adil bir şekilde uygulamaya koymak gerekir. Sonucunda ulusal bir düzelme oluşacak, bağlılık artacak ve toplum kendi kendini yönetebilecek pozisyona girecek. Kişisel Hak ve Özgürlükler kısıtlandığı sürece belli kurumların ya da şahısların güdülemesiyle oluşan tepkiler ve ayaklanmalar artacak ve kaos ülkemizden hiç eksik olmayacak!!!
AB ve ABD.. Bildiğim kadarıyla AB, ABD hakimiyetine engel olmak isteyen ülkelerin birleşmesiyle kurulmuştu.Her ne kadar yakın dönemde ticari ve sosyal bir anlam kazandırdılarsa da asıl gerçek buydu. Türkiye hükümetinin en kısa sürede referandum yaparak halkının isteklerine karşılık vermesi gerekir. Türk halkı ne ABD hakimiyetine ne de AB yalanına ihtiyaç duymuyor. Zaten bu konularda basiretsiz kalmış olan HÜKÜMETİMİZ halkının ne düşündüğünü bildiği için yabancı ülkelere mahçup olmamak adına böyle bir karar alamıyor.. Kendi acizliğinin vesikasını da halkına yaşatmaya çalışıyor..
Sonuç olarak tek gerçek MİLLİ ŞUUR'da saklı.. Son günlerde EY TÜRK TİTRE VE KENDİNE GEL sözünü biraz daha anlamlaştırıp EY TÜRK TİTRE VE ÖZÜNE DÖN halinde her fırsatta söylemeye başladım.. Kanımca asıl mana bu kısa cümle de saklı..!
Allah Türk'ü korusun ve yüceltsin..! Çünkü Kullarında yücelme duygusu yok...!!!!