..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Ne elbiseler gördüm, içinde adam yok, ne adamlar gördüm sırtında elbise yok." -Mevlana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Atılgan




15 Haziran 2005
Domuz Turizmi  
Bir domuzu sevmem, bir de çakalı...

Mehmet Atılgan


Türkiye turizm cenneti. Şimdi de domuz turizmi başlıyor...


:BCEJ:

Bir domuzu sevmem, bir de çakalı…
Gazetelerde, halkın başına bela olan domuzların, ülkeye turist çekeceğini okuyunca, kafam karıştı.
Türkiye, turizm cenneti derlerdi de bu kadarını beklemezdim doğrusu… Deniz turizmi, tarih turizmi, doğa turizmi, inanç turizmi derken… Bir de domuz turizmi başlayacak anlaşılan.
Kilosu 10-15 Euro’dan gidiyormuş domuzun. Besili bir domuz da, 150 kiloymuş. Yani ortalama bir domuz 2.5-3 milyar lira, domuz avlamanın birinci cazip yanı fiyatı yani.
İşin bir başka tarafı daha var. Domuz, bir tarlaya girdiğinde, yiyeceği kadar ürünü yer, geri kalanın hepsini talan eder namussuz… Ulan pezevenk, (Duruma göre kahpe) yiyeceğini ye, acıkınca gel, bir daha ye. Tarladaki pancarın, üzümün hepsini niye berbat ediyorsun? Benimki de laf mı yani, adı üstünde domuz işte. Sırf başkalarına zarar veren bir karakterde olmasaydı, domuz olur muydu?
Domuza benzeyen insanlara da rastlamışınızdır mutlaka. İşi gücü başkasına zarar vermek olan mahlûkatlar… Kendinin tırnak kadar bir çıkarı olduğunda, başkalarını dağlarca zarara uğratmaktan çekinmeyen yaratıklar. Aman dikkat edin bu tür insan kılıklı domuzlara…
Laf açılmışken ben bir de çakalı sevmem. Bu şerefsizler de hayatta bir defa olsun avlarını kendi bulup, parçalayıp karınlarını doyurmazlar. Avcı hayvanları uzaktan takip derler. O ne zaman bir av yakalar, yemeye başlarsa, gidip elinden alır, kendisi yer. Bre çakal, Amerika bile sömüreceği ülkeyi kendisi işgal ediyor. Sen, ondan da betersin ki, başkalarının emek verdiği rızka beleşten el koyuyorsun.
Ha, diyeceksiniz ki, domuza benzeyen insanlar var toplumumuzda da, çakal kılıklılar yok mu? Olmaz mı?.. Pusuya yatıp, birilerinin emek vererek elde ettiklerini, sinsice, kurnazca ya da zorbalıkla alıp, mal-mülk dinenler o kadar çok ki etrafımızda.
Çakalın iğrenç bir özelliği daha var. Yavrularına yiyecek bulmak için ininden çıktığında, el koyacak bir av bulamazsa, inine dönüp yavrularını yer alçak…
Neyse. Çakal konusunu bir başka zaman daha ayrıntılı açarız. Biz dönelim şu domuz turizmi meselesine.
Domuz ne kadar şerefsiz, ne kadar namussuz olursa olsun, sonuçta yi para ediyor dürzü (Duruma göre, fahişe). Yani kıymetli… Bu kıymetinden dolayı da yurt içinden ve yurt dışından gelecek turistler, domuz avladıkları veya vurulan domuzları satın aldıkları bölgeye iyi para bırakacaklarmış. Velhasıl bir taşla iki kuş. Hem, hain domuzu temizleyeceksin ormandan, hem de para kazanacaksın.
Aklıma yattı bu iş. Şahsen ben varım domuz avcılığında.
Lakin;
Ozan Hasan Hüseyin’in, “Acıyı bal eyledik” şiirinde;
hor baktık mı karıncaya
kırdık mı kanadını serçenin
vurduk mu karacanın yavrulusunu
ya nasıl kıyarız insana…
Dediği gibi, karakterimiz, yapımız müsait değil bu avcılık mesleğine. Hayatımda hiçbir canlıya ateş etmedim. Ne bir insana, ne bir hayvana tabanca, tüfek doğrultmadım. Sitemizde avcı varsa bilir. Bana bir akıl verse, silahsız, tüfeksiz ve de ateş etmeden avcı olunur mu? Gerçi ben de biliyorum, bu işi susuz, sabunsuz yıkanmak gibi bir şey olur da; gene de mümkünü varsa bir çaresine baksalar.
Velhasıl, bu domuz avı iyi iş. Acilen sürek avına başlanmalı.
Tüfekleri indirin duvardan, fişeklikleri geçirin omzunuza, av bıçağınız belinizde olsun. Savulun domuzlar “biz” geliyoruz…
“Biz” dediğime bakmayın. sitemizdeki uzman bir avcı arkadaşın komutasındaki av ordusu dağlara doğru yol alsınlar tez elden.
Toplum içine karışmış insan kılığındaki domuzları da bana bırakın.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Domuz-çakal ve insan
Gönderen: gönül sevinç / türkiye/Türkiye
21 Temmuz 2005
ne kadar yerli yerinde bir benzetme bir gözlemleme yüreğinize sağlık mehmet bey inanın vakti zamanında o kadar domuz o kadar çakal tanıdım ki ben bir isim konduramadım siz tam üstüne parmak bastınız domuz ve çakal kılıklı insanlar bunlar...tekrar teşekkürler




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Abdallar ve Kırşehir'e Üniversite
Kendini "Ti"ye Almak Erdemdir
Yaşanmış Kırşehir Esprileri
Rakı Ucuz Olsa Da, Çoluk - Çocuğa da İçirsek!..
Konuşa Konuşa mı, Koklaşa Koklaşa mı?
4 İşlem
Allah Düşmanlarıma Zeval Vermesin!..

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ptt Ne İş Yapar?
Bu Ne Türkü Âh!..
Bu Senenin Modası Sizce Ne?
Zevkler ve Renkler Tartışılmaz mı?
Öğretmen Nasıl Ağlatılır?
"Sigarayı Bırak!"
Beyin Defilesi
Şeytandan Medet Umuyoruz

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Mönüsüz Aşk [Şiir]
Beceremedim İşte [Şiir]
Hayatın Acımasızlığı [Deneme]
Yazlık Yüreğim [Deneme]
Dost Değil Bu Amerika!.. [Deneme]
Eleştiri Özgürlüğü ve Hoşgörü [Eleştiri]
Türkiye'de Demokrat Olmak Zor! [Eleştiri]
"Gonül"lerde Neşet Ertaş... [İnceleme]


Mehmet Atılgan kimdir?

20 yıldır yazıyorum. Daha çok güncel olayları, sorunları, çelişkileri makale olarak yazmaya çalışıyorum. Takıntılar, çelişkiler, aksaklıklar, aykırılıklar dikkatimi çeker. Şirin Kırşehir; Kaman ve Ceviz:; Çukurova'dan Kaman'a Dadaloğlu adlarında 3 kitabım yayınlandı.

Etkilendiği Yazarlar:
Yaşar Kemal, Gorki, Aziz Nesin, Zülfü Livaneli, Uğur Mumcu, Üstün Dökmen gibi yazarlarla; Hasan Pulur, Selahattin Duman, Deniz Som, Melih Aşık gibi gazetecileri beğeniyle okurum.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehmet Atılgan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.