..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Sinema ve Televizyon > GÖNÜL SEVİNÇ




5 Temmuz 2005
Televizyonunuzu Kapatmayı Unutmayın  
Çemberimde Gül Oya

GÖNÜL SEVİNÇ


Zaman zaman bizlere unutturulmaya yok sayılmaya çalışılsa da ülkemizin gerçekleri… Türkiye'nin yakın tarihi bu kadar gerçekçi bu kadar yalın ve bu kadar anlaşılır bir şekilde aktarılmamıştı biz izleyicilere…


:CHBB:
Gözyaşları içersinde uğurladım ekranımdan çemberimde gül oya dizisini...
Bu kadar güzel bu kadar sıcak ve kısa sürede bizleri ekranlara bağlamış olan kimimizin belleğindeki anı kırıntılarını tekrar canlandıran
Bilmeyenlerimizi ise o yıllara götüren bu farklı dizide emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum...
Zaman zaman bizlere unutturulmaya yok sayılmaya çalışılsa da ülkemizin gerçekleri…
Türkiye'nin yakın tarihi bu kadar gerçekçi bu kadar yalın ve bu kadar anlaşılır bir şekilde aktarılmamıştı biz izleyicilere…

Şiirsel cümleleriyle öyküsel replikleriyle tertemiz çıkarsız aşklarıyla mücadeleci bir ruhla dostluk ve komşuluk ilişkilerinin sıcaklığıyla ustaca işlenmiş asıl kültürümüzü bize anımsatan alışılmışın dışında konusuyla ekranlara bağlayan kısa sürede kalitesiyle birçok yapımın önüne geçmiş tam anlamıyla dram, komedi, belgesel karışımı bir sanat eseri haline gelmiş bir diziydi çemberimde gül oya…

Fakat anlamadığım bir durum vardı ortada niçin BİTTİ?
Nedenini şuna bağlıyorum. Reyting kavramı! Birde şu var ki daha da can sıkıcı dış ülkelerin yabancı medyalarında izleyici tarafından tutulmuş, benimsenmiş-beğenilmiş projeler uzun yıllar sürdürülürken(örneğin: yalan rüzgârı) Türk medyası niçin kıvamına gelmişken sonlandırıyor yapımları anlamıyorum.

Lakin bizim medyamızda her güzelliğin bir sonu olduğunu üzerine basa basa anlatmak istercesine illaki sevilen projeler sonlandırılıyor.


Çağan Irmak gibi başarılara imza atmış bir yapımcı elbette yıllar yılı sürdürebilirdi bu alışılmışın dışında diğerlerinden çokça farklı olan diziyi. Aslında anlatılacak o kadar çok şey vardı ki, yarım kalan bitirilmekte acele edilmesinin sebebi ne ye bağlanabilir ki başka?
Evet, halk sevdi halk seçti ve tuttu çünkü gerçekçi bir yapımdı çemberimde gül oya.
Çoğumuzun o yılları yaşadığı ve kimimizinse çenesini avuçları içine alarak ilgiyle, hevesle, merakla büyüklerimizden dinleyip anlamaya çalıştığı darbe yahut ihtilal adıyla anlatılan o yılları...

Demem o ki her güzelliğin bir sonu olduğunu bir kez daha anımsattı Türk medyası bize...
Bizleri o yıllara götüren öğreten anlatan bu işe bu diziye yüreğini koyarak çalışmış tüm ekibe kalbimle
Teşekkür ediyorum…

Küçük kara balığın anısına…
Gönül Sevinç

Temmuz__2005


.Eleştiriler & Yorumlar

:: yazmak
Gönderen: osman tatlı / , Türkiye
17 Ocak 2010
mrb, sinema üzerine şuan bir site çalışmamız mevcuttur. sinema sitemizde film eleştirisi yapacak köşe yazarı arkadaşlar arıyoruz. düzenli ve istikrarlı bir film eleştirisi yapacağınızı düşünüyorsanız katılımlarınızı bekliyoruz. sitemizde sadece sinema eleştirine özgün yazılar yer alacaktır. güncel bilgi ve haberler yer almayacaktır. sadece sinema üzerine makaleler, araştırmalar ve eleştiri olacaktır. iletişim: msn : suskunsinemayazilari@hotmail.com

:: Kısaca
Gönderen: nida karaçizmeli / İstanbul/Türkiye
12 Ağustos 2005
1982... Yazılarını severek okuyorum. Sende ayrı bir hava var. Bu hava bana eski bahar akşamlarının söyleşisini hatırlatıyor. Ve bir güzeli çağrıştırıyor. Sen zihin kargaşası de, ben seni önceki hayatından tanıyorum. Hani resamları fırça darbelerinden, tanırlarmış. Senin kaleminin depreşmesinden tanıyorum seni. Yine kırkharemilirin suhuletleri yanı başımda ve kapı açılacak "açıl susam açıl" kırkı girse de içeri ben mağranın ağzında altın sesleriyle oyalanacağım. Çemberimde gül oya... Bunu hissetmen için o günleri yaşamış olman lazım. Belki sen...........'sın. "Televizyonunuzu kapatmayı unutmayın" kaç kişinin heybesine bu laf sığar... Saygılar Efendim.

:: Yaşandı ve bitmedi.
Gönderen: nida karaçizmeli / İstanbul/Türkiye
5 Ağustos 2005
Uyanık olduğumda gördüğüm düştür aşk… Madem gece benden nefret ediyor Uyumuyorum aksine, inadımın. Arkası yarınlarda yaşanacaksa mutlu son, Neden koltuğumun altında mezar taşı… Sen kalıyorsun da aksine.

:: "küçük kara balık..." kaç kişi bilir ki öyküsünü..
Gönderen: alihamza / İstanbul/Türkiye
28 Temmuz 2005
....sanal okyanusta, kırık tekneleriyle, kendi iç fırtınalarının tesiri ile, öteye beriye savrulan sürüklenen, duygu yüklü insanların, yüzlerindeki hüznü görmesek de,“yalnızlık” okunuyor yazdıklarında. Bu da insanın içini acıtıyor. İki nedenden dolayı eziliyor içimiz. İlki; burada yazan çoğu kişiyi söyleten ve şikayet edilen şey.” yalnızlık, anlaşılamamak, sesini duyuramamak ve paylaşamamak.” ikincisi; Her insanda var olan, o müthiş iç güzelliğinin, derinliğin, mucizevi gücün farkında olmayarak, soluk ışıkları nur sanıp bir pervâne gibi, etrafında kendini tüketircesine dönmek. Ya da, engin derinliklere dalabilecek soluktayken, küçücük su birikintilerinde oyalanıp, kendi oluşturduğu anaforlarında basit bir saman çöpü gibi dönüp durmak! Her insanın, belli bir yaşın getirdiği uçukluk ve esrikleri atlatıp, hayatı tanımaya, anlamaya başlamasıyla birlikte başlayan acıyla, hüzünle, kederle tanışma, geçmişle hesaplaşma, yaşananlarla yüzleşme savaşlarından bir parça kabul ediyorsun...sana bir cümlecik de olsa hediye edilmiş sözlere, sancıyla yazıldığını düşünüp, saygıyla karşılık vermeye hep hazırsın ya!...üstelik yürek dolusu. “anlayan, anlayacak olan, ehline, acı çekene, doğru yerde durana, lâyık olana, insanın hâlini yazmak istersin hep. Ama maalesef şu şikayetini ettiğin şeylerden kolayca kendini alamıyor ki insanlar, hayat kurtarmayacak olsa da, söyleyebilecek değerli sözlerin olsun! Zâten hayata sırtını dönüp “işte sırtım” ve “kimin ne alacağı varsa!” diyen birinin söyleyecek ne sözü olabilir ki, başkalarına. “yazılanlar, yaşananlar olmalıydı, ya da şâhit olunanlar hayata geçmeliydi!” ../..

:: Düşündüklerimizi birleştiren bir dizi.....
Gönderen: uğur lalek / İstanbul/Türkiye
11 Temmuz 2005
Seninle bir çok kümede birleşe bildiğimiz gibi yine bir başka konuda merhaba...İnanın benden daha iyi anlatmışsınız....Ne diyeceğimi bilemiyorum.....Sizin gibileriyle yazışmak çok güzel....daha başka konularda buluşmak üzere.... Sevgilerimle...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Baba Evim... [Deneme]
Adı Özlem Oldu! Özlenmiş Bütün Çocukluk Anılarımızın… [Deneme]
Baharın Rengidir Lila! [Deneme]
Baba (Mın) Kokusu... [Deneme]
Yağmur ve Barış (Manço) [Deneme]
Parmak Uçlarımla Dokunarak Elveda Dedim Her Anıma… [Deneme]
Sonbaharın Sondeminde Düştü Yüreğimize Aşk Denilen Cemre... [Deneme]
Tuvaletli Taşıt (Tren) [Deneme]
Anılarımda Saklı Çocukluğum [Deneme]
Kar Düşümü [Deneme]


GÖNÜL SEVİNÇ kimdir?

.

Etkilendiği Yazarlar:
.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © GÖNÜL SEVİNÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.