Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Bu kadar güzel bu kadar sıcak ve kısa sürede bizleri ekranlara bağlamış olan kimimizin belleğindeki anı kırıntılarını tekrar canlandıran Bilmeyenlerimizi ise o yıllara götüren bu farklı dizide emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum... Zaman zaman bizlere unutturulmaya yok sayılmaya çalışılsa da ülkemizin gerçekleri… Türkiye'nin yakın tarihi bu kadar gerçekçi bu kadar yalın ve bu kadar anlaşılır bir şekilde aktarılmamıştı biz izleyicilere… Şiirsel cümleleriyle öyküsel replikleriyle tertemiz çıkarsız aşklarıyla mücadeleci bir ruhla dostluk ve komşuluk ilişkilerinin sıcaklığıyla ustaca işlenmiş asıl kültürümüzü bize anımsatan alışılmışın dışında konusuyla ekranlara bağlayan kısa sürede kalitesiyle birçok yapımın önüne geçmiş tam anlamıyla dram, komedi, belgesel karışımı bir sanat eseri haline gelmiş bir diziydi çemberimde gül oya… Fakat anlamadığım bir durum vardı ortada niçin BİTTİ? Nedenini şuna bağlıyorum. Reyting kavramı! Birde şu var ki daha da can sıkıcı dış ülkelerin yabancı medyalarında izleyici tarafından tutulmuş, benimsenmiş-beğenilmiş projeler uzun yıllar sürdürülürken(örneğin: yalan rüzgârı) Türk medyası niçin kıvamına gelmişken sonlandırıyor yapımları anlamıyorum. Lakin bizim medyamızda her güzelliğin bir sonu olduğunu üzerine basa basa anlatmak istercesine illaki sevilen projeler sonlandırılıyor. Çağan Irmak gibi başarılara imza atmış bir yapımcı elbette yıllar yılı sürdürebilirdi bu alışılmışın dışında diğerlerinden çokça farklı olan diziyi. Aslında anlatılacak o kadar çok şey vardı ki, yarım kalan bitirilmekte acele edilmesinin sebebi ne ye bağlanabilir ki başka? Evet, halk sevdi halk seçti ve tuttu çünkü gerçekçi bir yapımdı çemberimde gül oya. Çoğumuzun o yılları yaşadığı ve kimimizinse çenesini avuçları içine alarak ilgiyle, hevesle, merakla büyüklerimizden dinleyip anlamaya çalıştığı darbe yahut ihtilal adıyla anlatılan o yılları... Demem o ki her güzelliğin bir sonu olduğunu bir kez daha anımsattı Türk medyası bize... Bizleri o yıllara götüren öğreten anlatan bu işe bu diziye yüreğini koyarak çalışmış tüm ekibe kalbimle Teşekkür ediyorum… Küçük kara balığın anısına… Gönül Sevinç Temmuz__2005
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © GÖNÜL SEVİNÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |