..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Çocukların eğitimi, zaman kazanmak için nasıl zaman yitireceğimizi bilmemiz gereken bir meslektir. -Rousseau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Yazarlar ve Yapıtlar > M.NİHAT MALKOÇ




9 Ağustos 2005
Ölümden Şimdi Daha Çok Korkuyorum  
M.NİHAT MALKOÇ
Türk şiirinin üstatları birer birer aramızdan ayrılıyor.Bu durum Türk şiiri adına bir hayli endişelendiriyor bizi.Çünkü pınar baştan kuruyor.Yeni sesler ve yeni renkler geliyorsa da bunlar bir balon misali kısa zamanda sönüyor.


:CJIJ:
“ ÖLÜMDEN ŞİMDİ DAHA ÇOK KORKUYORUM”
M.NİHAT MALKOÇ

Türk şiirinin üstatları birer birer aramızdan ayrılıyor.Bu durum Türk şiiri adına bir hayli endişelendiriyor bizi.Çünkü pınar baştan kuruyor.Yeni sesler ve yeni renkler geliyorsa da bunlar bir balon misali kısa zamanda sönüyor.Şiirimiz,o eski ihtişamlı günlerini mumla arıyor.Her işte olduğu gibi sanatta da arz ve talep dengesi söz konusudur.Talep olmayınca araz da olmuyor.Günümüz insanı,güzel sanatlara zaman ayırmayı gereksiz buluyor.Bu iş,bir avuç gönüllünün üstün gayretleriyle yürüyor.
Geçtiğimiz yıllarda Türk şiiri bir büyük üstadını daha kaybetmişti. “Ölümden şimdi daha çok korkuyorum” diyen Mehmet Çınarlı,Hakk’ın rahmetine kavuşmuştu.17 Ağustos depreminin ülkeyi sarstığı o yoğun günlerde öldüğü için pek gündeme gelmedi.Deprem şehitleriyle beraber aynı gün Kocatepe Camiî’nde kılınan cenaze namazı sonrasında defnedilmişti.Ama O, Ankara’da yaşıyordu.Yani depremde ölmemişti.
Çınarlı,1925 senesinde Ermenek’te dünyaya gelmişti.Antalya Lisesi’nden mezun olduktan sonra Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girdi.Okulunu bitirdikten sonra değişik müesseselerde başarılı görevlerde bulundu.Sekiz aylık bir Amerika macerası yaşadı.Ülkemizin en kritik kurumları olan Sayıştay’da ve Anayasa Mahkemesi’nde üyelik vazifesini ifa etti.Daha bunun gibi pek çok kurum ve kuruluşlarda çalıştıktan sonra 1990 yılında her şeyden elini eteğini çekerek emekli oldu.
Çınarlı hem iyi bir hukukçu,hem iyi bir yazar,hem de iyi bir şâirdi.Bunun gibi daha pek çok meziyete sahipti.Yani bir elinde iki karpuz tutabilenlerdendi.İlk şiirlerini “Çınaraltı” ve “Doğu” isimli dergilerde yayınlamıştır.Onun ilk gözağrısı ve en büyük eseri,bir kısım arkadaşlarıyla birlikte çıkarmış olduğu “Hisar Dergisi” dir.1950’de Ankara’da yayın hayatına başlayan Hisar Dergisi,zamanla bir edebî mektep olmuştur.Bu derginin etrafında toplananlar,ortak görüşler etrafında birbirinden güzel ve orijinal eserler vücuda getirmişlerdir.Bu insanlar hiçbir siyasî görüşe itibar etmemişlerdir.Daha değişik bir ifadeyle,sanatı siyasallaştırmamışlardır.Sanatçının bağımsız olması gerektiğini savunmuşlardır.Sanatın millî olmasından yanaydılar.Yazdıkları eserlerde yaşayan dili kullanmışlardır.Hisar pek çok kez yayınını kesmek zorunda kalmışsa da uzun soluklu bir dergi olmuştur.Bugün bu dergi yayın hayatından çekilmiştir.
Bir edebî ekolün zeminini teşkil eden Hisar Dergisi’nin kurucularının başında gelen Mehmet Çınarlı,şiirlerini daha çok aruz vezniyle yazmıştır.O eski Türk şiirini çok iyi biliyordu.Türkçe’ye uymadığı söylenen aruzu ustaca kullanmıştır.Aruz kusurlarına pek rastlanmaz şiirlerinde.Hem aruzla yazdığı şiirlerinde yaşayan Türkçe’yi kullanmıştır.Bu Hisarcılar’ın ilkelerinden biridir aynı zamanda.O da bir Hisarcı olarak bu kurala harfiyen uymuştur.Çok rahat bir söyleyişi vardır.Aruz vezninin rafa kaldırıldığı bir dönemde,bu ölçüye hayat veren şiirler yazması onun şiirde radikal bir anlayışa sahip olduğunu göstermektedir.Çınarlı’nın aruz ölçüsüyle alâkalı enteresan fikirleri vardır:
“Şiirde ahengi,musikiyi zaruri görürüm.Bunu sağlamakta aruz vezni çok değerli bir vasıtadır.Bu vezne yöneltilen (Türkçe’nin bünyesine uymadığı,Arapça,Farsça kelimeler,terkiplerle yazmak zarureti doğurduğu ve rahatsız edici bir takırtı yarattığı gibi) suçlamaları,Mehmet Akif,Yahya Kemal ve onlardan sonra gelip aruzu iyi kullanan şâirler eserleriyle çürütmüş bulunmaktadır.
Ancak,şunu belirtmeliyim ki bu vezin yeteri kadar ustalığı olmayan,şiir yazma kabiliyetine gerçekten sahip bulunmayan kimselerin eline düştüğü zaman çekilmez bir hâl alıyor,dayanılmaz bir sıkıntı veriyor.Ben aruz veznini huysuz bir ata benzetirim.Usta bir binici bu atla hedefine rahatlıkla ulaşabildiği hâlde,acemi bir binici atın daha ilk şahlanışında tepetaklak yuvarlanır yahut da dizginlere hakim olamayarak kendi istediği yere değil,at nereye götürürse,oraya gitmeye mecbur olur.”(Türk Edebiyatı Dergisi,Ekim 1983)
Mehmet Çınarlı,Türk şiirinde belirgin bir iz bırakarak ebediyete göçtü.O,sanatta şahsiyeti ön planda tutuyordu.Günübirlik değişimler onu pek ilgilendirmezdi.Topluma ayna tutan bir insandı şüphesiz…Zaten şâirleri cemiyetten kopuk bir vaziyette tasavvur etmek muhâldir.Çünkü onlar da sonuçta insandır.Toplumun yaşadıkları,onları yakından ilgilendirir.Hatta eserlerinin altyapısını cemiyetin ahvali teşkil eder.Gerçi kendi dünyasına hapsolmuş,cemiyete sırt çevirmiş şâirler de mevcuttur.Fakat Çınarlı bunlardan değildi.O,millî değerleri yaşam tarzı olarak benimsemiş vefalı bir insandı.Onun şiirlerinde güzelliği ve çirkinliğiyle,toplumun gerçeklerini bulabilirsiniz.Her şâir gibi,insanların gidişatını o da beğenmez.Doğru bildiklerini söylemekten hiç sakınmaz.Hiciv onun şiirlerinde bambaşka bir hâl alır.Toplumun aksayan yönlerini eleştirirken ,bazı şâirler gibi ağzını bozmaz.Ahlâkî ölçüler içerisinde kalmaya özen gösterir.Bununla beraber yanlışlara da asla rıza göstermez.Gün gelir beyitlere siner kızgınlığı:

“Sustuk sabırla, her şeyi öğrettiler bize.
Sevdikçe, nefret etmeyi öğrettiler bize.

Bir silkinişte ülkeye peygamber oldular,
Çektik, bütün günahları yüklettiler bize.

Bin bir düzenle saygıyı, imanı öldürüp,
İnkarı, kini, şüpheyi devrettiler bize.

Kaynarken ortalıkta cehennem kazanları,
Cennet, barış masalları dinlettiler bize.

Bizsiz ayakta durmaya yetmezdi güçleri,
Her gün bizimle güçlenerek, yettiler bize.”(Gerçek Hayali Aştı)

Çınarlı’nın şiirlerine bakınca,şiirde şekle,mânâya ve ahenge ehemmiyet verdiğini görürüz.Sanıldığı kadar çok miktarda şiir yazmamıştır.Kemiyetten ziyade,keyfiyete değer vermiştir.Daima şiirsel kaliteyi ön planda tutmuştur.Şiirlerini bir sarraf titizliğiyle işlemiştir.Bir çırpıda şiir yazmaktan kaçınmıştır.Her hususta ifrat ve tefritten sakınmıştır.Şiir kitapları Güneş Rengi Kadehlerle(1958),Gerçek Hayali Aştı(1969),Bir Yeni Dünya Kurmuşum(1974)’dur.1943 yılından 1983 yılına kadar kırk yıl boyunca yazmış olduğu şiirleri “Zaman Perdesi” isimli kitapta bir araya getirmiştir.Bunların yanında deneme ,edebî hatıra ve gezi notlarını içine alan Halkımız ve Sanatımız(1970),Söylemek Yaraşır(1978),Sanatçı Dostlarım(1979),Hatıraların Işığında(1986),Aynı Yolda(1987),Mısralarda Gezinti(1991) adlı kitapları da vardır.
Şâir Çınarlı,Mısralarda Gezinti adlı eserinin “Ölüm” bahsinde,19 yaşında geçirdiği bir hastalıktan bahsediyor.O zaman ölümden kıl payı kurtulmuştur.Yaşamla ölüm arasında gidip gelmiştir.Bu trajik hikâyeyi anlattıktan sonra şöyle devam ediyor:
“O zaman(19 yaşında) ölseydim,ne kitaplarım olacaktı,ne şâir dostlarım,ne de birlikte çıkardığımız Hisar Dergisi!..Ne çeşitli alanlarda kazandığım başarılar,ne aşkı tadabilecek,ne de çocuk ve torun sahibi olacaktım!Bunları gösteren ve bu günlere ulaştıran Tanrıma şükürler olsun.Yurdumuz insanlarının ortalama ömrü kadar yaşamış,bir şeyler yapmış oldum.Ama,itiraf edeyim ki,ölümden şimdi daha çok korkuyorum.Belki,içimde 19 yaşın güveni ve cesareti kalmadığından;belki de,nasıl olsa ulaşılacak olan bir sonun yaklaştığını hissetmiş bulunmaktan.”(Mısralarda Gezinti,s.63)
Merhum Çınarlı,bir şiirinin bir mısrasında “Bilmem benden ne kalacak geriye?” diye soruyordu.Ondan geriye şiirleri,denemeleri,hatıraları kaldı.Bıraktığı bu kıymetli eserler,onun bedenen olmasa da ruhen ve fikren aramızda yaşamasını sağlayacaktır.Gençlerimiz onun sanat eserlerinden istifade ederek,bu sanat ve edebiyat halkasına yeni eserler ilâve edeceklerdir.Ölümsüzlük,arkamızda hatırı sayılır eserler bırakmakla mümkündür.Mekânın cennet olsun Çınarlı…Seni hiç unutmayacağız.Eserlerini okuyarak hatıranı tazim edeceğiz.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve yapıtlar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gevheri'nin Hayatı ve Şiirleri
Yusuf Has Hacip'in Şâirlere Bakışı
Trabzonlu Edebiyat Tarihçisi Nihat Sami Banarlı
Muhteşem Bir Mâziyi Muhteşem Bir İstikbale Bağlayan Köprü: Cemil Meriç
M. Nihat Malkoç "Sevgini En İyi Sen Anlat" Şiir Yarışmasında Türkiye Birincisi Oldu
Kanunî'nin Şâirliği
Zevrakî"nin Kırıldı Gönül Sazı
Hüseyin Albayrak'ın Kaleminden "Trabzon'un Fethi"
"Gülün Vedası" Yahut Bahattin Yıldız'ın Şahadeti
Tarihi Sevdiren Adam: Yavuz Bahadıroğlu

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Okul ve Hapishane
Arif Nihat Asya'nın Doğumunun 100. Yılı
Vatan Sevgisi İmandandır
Yapraklar Dökülür Kasımlarda!..
Veremle Savaş
Bir On Kasım Sabahı
Memleket Havası ve Köprübaşı Tv Sitesi
İlköğretim Okulları ve 100 Temel Eser
Öğretmenler Günü
Sabrın Sonu Selâmet

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Menzilin Mübarek Olsun [Şiir]
Alev Denizlerinde Mum Kadar Çaresizim… [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Sizin Kafanız İyi Mi? [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Buz Tutmuş Karanfiller [Şiir]
Aslan Aksoy Abimiz [Şiir]
Berceste Mısralar - 303 [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.