"İnsan - işte tüm sır burada. Bu sır üzerinde çalışıyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Bütün kadınlar ne kadar da samimi .Merhaba kardeş.Senin ki neden içerde.İsim falan yok . sadece tek soru bunun etrafında gelişen muhabbet.Anlatıyorlar anlatıyorlar doymuyorlar hep anlatıyorlar.Ellerinde mendiller kenarları mavi,pembe çizgili kirli mendiller.Ona da soruyorlar ama oralı değil .Kimseyle konuşmuyor.Bana arada kardeşlerine bak diyor .Güzel giyinmiş yine, bizi de güzel giydirmiş.’’ Büyük suçtan bunlar belli, baksana üste başa’’ diyor yan masada ki yaşlıca çirkin kadın. Doğru büyük suçtan; insanın böyle bir yerde olması için büyük bir suçu olmalı. Bir asker çıkıyor isimleri okuyor o ana kadar uğultu halindeki insan sesi bir anda kesiliyor koca bir sokak yüzlerce insan sus pus.Bir tek adamın ağzından çıkacak isme kitlenmiş.Sonra yine hengame itiş kakış.İnsan denizi.Pis bir deniz.Mecburi dokunuş’’.Nefret ederim ben dokunmayın’’ diyemiyorum.Ayrılma yanımdan diyor kardeşlerimin elinden tutmuş.Öyle ya benim elimi tutan yok içerde çünkü, hem de büyük suçtan. Şimdi içerdeyiz aynı filmlerde ki gibi teller uzun uçsuz bucaksız sanki.O filmleri getiriyorum aklıma nasıl davranılır burada tellere parmaklarını geçirip mi beklemeli yoksa biraz geride mi durmalı. Bekliyoruz ne beklediğimizi bilmeden; aslında biliyoruz ama ben hala inanmıyorum o filmler deki adamlardan biri gelecek. O geliyor .Zor tanıyorum ama o.Saçlarını kesmişler .Gülüyor sanki herhangi bir yerde karşılaşmışız gibi.Sessiz kalmaktansa her ne olursa olsun konuşma telaşında.Onunla konuşuyor nasılsın, iyi misin, nasıl gidiyor.Kafamı kaldırıp o kadının gözlerine bakıyorum hüzünlü ama sanki ben sana söylemiştim diyor.O da iyi diyor, eğiyor kafasını daha önce hiç görmediğim gibi. Kaç ziyaret oldu niye gelmedin diyor bana.Sevmiyor musun beni artık yoksa.Ağlama sakın diyor.Ben gelene kadar sakın ağlama.... Çok şanslısın demişti arkadaşım patronun paraya kıymış iş gezisi için beş yıldızlı otelde kalacaksın İstanbul ‘da.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Aylin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |