Dünyada birbirinin eşi ne iki görüş vardır, ne iki saç kılı, ne de iki tohum. -Montaigne |
|
||||||||||
|
Sen buralardan gittiginden beri bir derin sessizligin ardina saklanmis neresi oldugunu bilmedigim ve kestiremedigim yollarda yalpalanip duruyorum..adimlarim sayamayacagim kadar yavas..bir tek sarkin var iste sikica tutundugum..o da terk edeli oldu bayagi beni..”umursanmayacak kadar eskidi” diyorlar..hatirlanmayacak kadar geçmis söhreti..ben hala tek tek misra misra ezbere bildigim halde unutmaktan korkuyorum.. Burada motor sesleri,korna seslerine,her sabah ayni geç kalmislikla bindigim minibüslerin tanidik soförlerinin küfürlü atismalarina ,hareket halindeki zaman arabasinin içinde hep ayni yalnizlik ve hep ayni avutulmamisligimla kendimle hesaplasmaya basliyorum..üzerimdeki sorumluluklar,yuttugum hazmetmeye çalistigim laflar,sinirlendigimde uykumun gelmesi,uyumak ve unutmak saatler sonra sorunlara tekrar uyanmaya hazirlamak kendini diye kendine lügat parçalamalarim bile ayni..hep ayni yolu seyretmek belki en sikici ve en yillar sonra ballandira ballandira anlatilasi ani..ama bunu bilmenin beni bir an olsun gülümsetememesi belki de bu simdiye kadar yazdigim belki’lerin en belki’si... Simdi yalnizligimin ve en koyu kahveye inat gecesiyle çayimin demine hayretle de odamin aydinliginin arasinda kalmis,zihnimin içimdeki sikintiyi üstümden atmasini bekliyorum..herkes baskalarindan bir seyler beklerken,benim de kendinden beklentisi olanlara eklenmis oldugumu mu düsündün bir an yoksa.. Hayir yanilma bu konuda ben, sen gittiginde de kendimden bekliyordum bir seyleri degistirmemi.. Senin gitmen beni bu yüzden yikmamisti.. ..gitmenin en güzel tarafi ardinda kalanin acisi olmakti belki de.. bir defasinda bende gitmistim..gittigim yere gidene dek yol boyunca gözümü kirpmamis ve ardimda kalanlarin ya da kalanin acisiyla yalniz birakmanin sevilmenin gururuyla aglamamistim.. herkese veda için kullandigim cümleler sunlardan ibaretti.. Gidiyorum.. Elveda..!, Unuttugum bir sey varsa sende kalsin.. Ben unutamadiklarimi.. ister istemez yanimda götürüyorum.. ............ Ve gittigimi en çok sandigim anda geride kalmis oldugumu fark etmistim.. Peyami Safa bosuna “insan ne kadar az kendini biliyor”..dememisti.. Simdi sen de gitmenin onurlu giden ruhunu yasiyorsundur..”böylesi en iyisiydi’li bir havayla etrafina güven isiltisi veriyorsundur..en çok da beni tanimayanlarin yaninda ardimdan “ayriligimiz” hakkinda rahat konusuyorsundur..degil mi..nasilsa ne kadar gururlu oldugumu bilmez onlar..askimdan ölsem dönüp arkama bakmayacagimi bilmezler.. Iste en çok da bu koyar insana..iyi bilirim..senin belki de tek eksigin ayrintilari farketmemekti..akilli bir adam olsaydin ayrintilarini kimsenin eline devretmezdin...aslinda en büyük hatayi hep en basindan beri burada yaptin.. Simdi yalnizligimin güvensizlikle güvenin arasinda kalmisliginda,sen varken yasadiklarimizi hayalliyorum.. Giden aslinda sen’misçesine aglamak istiyorum..aglayamiyorum..beni gerçek anlamda hiç terk etmemis sana içimden binlerce kelimeler ve cümlelerle sesleniyorum..sesimi duyuramayacagimi biliyorum,aslinda sesimi duyurmak istedigimden de degil..beni duymaman kadar bende seni özel kilan bir sey yok..ask sensiz daha güzel..eger bu yasadigim asksa ve sen de askimsan..tüm bu hissettiklerim bu duygular aski tarif ediyorsa..o zaman sensizligin her zamanki sessizliginde kaybolsun isterim çayimin buharinda hasretin..nasilsa asilasi bir hikayeydi yasadigimiz..gelmeyecegini çok iyi bildigimiz bir bahar’di bekledigimiz... O bahar asla biz yan yanayken gelmeyecekti..hep farkli ülkelerde farkli omuzlara yaslanirken karsilayacagimizi yüregimize bile anlatmistik haberlesmisçesine.. Ve yillardir ben basimi koydugum bir omuz olmadan karsiliyor da olsam, senin bir yerlerde basinin sicak bir omuza düstügünü içim aciyarak da olsa biliyorum.. Iste sen gideli oldu baya.. Ve ben yine sensiz baska bir bahari karsilamak için her zaman yaptigim gibi..yanaklarimi isitmasini bekliyorum Istanbul’un baharinda.. Yine yürüyorum.. Sen bilmezsin Istanbul’da yürümek zordur..herkes saklar neden yürüdügünü,herkes düsünmek için yürüyenlere içten içe bir ‘deli’ yakistirmasi yapar ama farkinda olmadan düsünmek için yürümeyi seçer..ve ‘nereye gittigini’ soranlara cevabi asla ‘düsünmek için yürüyorum’ olmaz.. Aklini karistiracak bir sürü korna sesleri..her kösede kavga eden çiftler..hep ayni seslilik..ve hep ayni sessizlik aslinda yasadiklari..ve yasadigimiz.. Sen uzak sehirlerin farkli nefeslerin ve sakin konusanlarin içinde olabilirsin..Fakat içindeki Istanbulluluk kendini bir sekilde ortaya çikarir.. Dikkat et de olmadik bir yerlerde seni gafil avlamasin.. Daha önceleri de yazdigim gibi ben hep ayniyim..bir tek kisin kat kat giydirmesini hala hazmedemiyor olusuma kiziyorum o kadar..sabahlari bindigim minibüs de, soförlerin aralarindaki kavgalari da annemle aramizdaki atismalarim da hep ayni..haa bi de babam hala “düsünce suçlusu” olacagim diye her yazdigimi okuyor..bu aralar birakti ne dersin belki de ciddiye alinmayacagimi sezmistir haa.. Ve bugün 18 Mart..disarida titreyen binlerce el hala üsüyor..sen gitmeden önce oldugu gibi sen gittikten sonra da hala üsümelerini engelleyemedik ülkece.. Savas söylenti olmaktan da çikti..titreyenlere cansiz minik eller ekleyecekler.. Ben onlari iyi anlamak için hala pencereyi sonuna kadar açiyorum ve öyle dua ediyorum..sicak odasinda üsümeyen bir insanin üsüyen baska biri için dua ederken ki samimiyetinin , karsisindaki elin titremesine ortak olacak kadar üsüyorken ettigi dua kadar yürekten isteyerek ve hissederek edemedigine hala inaniyorum... Dönüp baktim da senin gitmen disinda bir ben kalmisim degisime ugramayan.. Hala avutulamamis ben..tipki o çok sevdigim siirde oldugu gibi.. Simdi saat sensizligin ertesi.. sensiz gelen sabaha günaydin! Avutulmus olanlar çoktan gitti.. Bir ben kaldim tenhasinda genin.. Avutulmamis bir ben.. ........................... ELIF SIMSEK 1 BB>
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Elif Şimşek, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |