firuze’ye...
                halil’e....

Ömürümüzün en gençlik çağı
Küflü ekmek tadında geçiyor maalesef
- niyeyse? -
Biz,
Mutluluğa teşne ve
Açken saadete...
Ve
Üfleyerek yiyorduk yoğurdu oysa...

Artık bitsin diye dileniyoruz
Yazgımızın mürekkebi
Öylesine çaresiziz çünkü
Öylesine kanıyor gençliğimiz...

Açlığa yakılan bir sigara tadında şimdilerde hayat,
Kısa ve filtreli mutluluk...

Belki de fitresiyiz yaşama
Azrail aleyhisselam’ın
Kim bilir?
Tanrı?
.........

En genç tarafıyken ömürümüzün
bu günler, geceler...
- uykular dahil ve düşler -
Biz,
Birilerinin hayatının baş rol oyuncularıyken
Ve kimilerinin figüranı,
Seçmemişken otuzbeş milimetre acıları üstelik
Antraktsız işkencelerde devindik..
Aşk sandık, üzüldük
Hazanı meşk ettik...

Aynı yazgının yolcusu gibi
Çok tanıdık acıları anlattık durduk
Usandık
Nafile..

Neredeyse durmadan ağlayarak geçicekti ki ömür
Yağmurlar yağdı beklenmedik zamanlarda..
Rahatladık...
Sevindik yoldaşlığına
Mikail aleyhisselam’ın...
Amin’siz dualarımız oldu,

Siz dualarımız oldu,
Amin.


En genç taraflarımızla sarılmıştık yaşama
Yaşam bir sarmaşık gibi sarılıp zehirledi gençliğimizi...
Aşk mevsimi demedi
Zemheri ayazı demedi...
Kalakaldık ortada,
Hummalı
Terli...

..........

Şimdi
Şimdisizliğin satır aralarında hapis
Buhranlı temmuz sıcağı yaşam...
Yolculukları çalınmış bir ömür
En genç zamanında...

Tatilsiz bir acı çekme mesaisi bu
Talihsiz bir işçinin alnına nakşedillmiş
Uhrevi eller tarafından...

...........

Ömürümüzün en gençlik çağı
Küflü ekmek tadında geçiyor maalesef
- ve gerçekten, niyeyse? -
Biz,
Üfleyerek yiyorduk yoğurdu oysa
Ve mutluluğa teşne,
Saadete açtık
Gerçekten...

Gerçekten ekmeğe açlığımızı anlatmıyoruz bile
Oysa sen, felek hanım
Bunları reva gördün bize bile bile...

Sürüm sürüm süründü iki gençlik
Gözlerinin önünde...
Sustun...

Şimdi en gençlik çağımızda susmayı seçiyoruz biz de!
.............................
.............................
Amin!

Fatih Pestil / temmuz’ 05
ANKARA