..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Gençliðinde müzik öðrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Fantastik > Haktan Kaan Ýçel




8 Kasým 2005
Dayanmalýyým  
Haktan Kaan Ýçel
Zaman üçe bölünmüþtür. Bugün, yarýn ve dün... Bu üç zamanýn arasýnda kaybolan bir kiþi. Sonu bekliyor ya da baþý... Belki de her ikisini. Bu yüzden zamanýný bekliyor ve sadece dayanýyor. *** "Dayanmalýyým"...


:BAAC:
YARIN

Gözlüðünü yataðýnýn yanýnda duran sehpanýn üzerine koydu. Buna ihtiyacýnýn olmayacaðýný düþündü. Sehpanýn üzerinde gözlüðünün yaný sýra telefon ve telefon rehberi de duruyordu. Telefon rehberini aldý ve mutfaða doðru hareketlendi. Mutfaktaki tezgahýn üstünde duran çakmaðý aldý ve rehberi, bir ucundan tutuþturmaya baþladý. Yanmaya baþlayan rehberi, bir sürü elinde tuttuysa da, sonunda lavabonun içine attý. Buna da ihtiyacýnýn olmayacaðýný düþündü. Ne de olsa gidecek tek bir yeri kalmýþtý. Baþka bir yere gitmesinin ona yarar saðlayacaðýný düþünmüyordu. Evi orasýydý. Salona doðru ilerledi. Salondaki avizeyi sallamaya baþladý.

“Bu böyle olmayacak.”

Dedikten sonra avizenin altýna bir sandalye koydu ve üzerine çýktý. Avizeyi yerinden çýkartýverdi. Halýnýn üzerine koyduktan sonra, tüm perdeleri teker teker kapattý. Avizenin altýndaki sandalyeye tekrar çýktý elindeki iple. Ýpe, bir kafanýn sýðabileceði þekilde kement halini soktu. Avizenin çýkartýldýðý noktadaki demir halkaya ipi daire kýsmý aþaðý gelecek þekilde baðladý. Saðlamlýðýný kontrol etti ve derince bir nefes aldý.


DÜN

Ýþin stresi, bunalmasýna neden oluyordu. Hayatýnda hiçbir renk olmadýðýný düþünüyordu. Yolda yürürken terledikçe terliyordu. Aniden cep telefonu çalýverdi. Arayan eski karýsýydý.

“Merhaba hayatým.”
“Merhaba”
“Günün nasýl geçti?”
“Her zamanki gibi.”
“Akþama yemeðin var mý?”
“Bilmiyorum. Yoksa da aþaðýdaki bakkaldan bir þeyler alýrým.”
“Hiç gereði yok, ben sana gelir, yiyecek bir þeyler yaparým.”
“Alev…”
“Efendim caným.”
“Farkýndasýn deðil mi? Biz ayrýldýk.”
“Olsun. Yani seni aramam canýný sýkýyorsa, bir daha aramam. Bunu mu söylemeye çalýþýyorsun?”
“Ne alakasý var? Sadece…”
“Sadece ne?”
“Sadece biz ayrýldýk iþte. Bunun anlamý da, beni artýk düþünmen gerekmez. Hem ayrýlmamýzýn iyi olacaðýný sen söylemiþtin hatýrlýyor musun?”
“Ama ben…”
“Amasý yok, kararýmýzý vereli çok zaman geçti ve boþandýk. Bundan sonra böyle yaþamalýyýz ve buna alýþman lazým.”


Kadýn telefonda aðlamaya baþlayýnca, adam sesini inceltti ve daha telkinci bir ses tonuyla
konuþmaya devam etti.

“Alev, ne olursun aðlama. Biliyorum zor günler geçiriyorsun ama her mutsuz olduðunda beni arayamazsýn. Anladýðým kadarýyla da birlikte olduðun adam, seni terk etmiþ. Bu yüzden artýk beni arama, özellikle de seni birileri terk ettiðinde. Bitti, anlýyor musun bitti…”

Kadýn hiçbir þey diyemedi ve telefonu kapatýverdi. Adam ise kafasýný öne doðru eðmiþti ve ileride duran teneke kutuya doðru koþmaya baþladý. Yanýna geldiðinde tüm gücüyle bir tekme savurdu. Kutu ilerideki çöp tenekesinin altýna girdi.

“Gol… Ama maalesef kaybettik.”

Gözlerini kapattý ve kollarýný yana doðru açtý. Derin bir nefes aldý. Kapalý gözlerinin önünde gözlerini acýdan ýþýk huzmesini hissetti. Ardýndan da serin rüzgarý fark etti. Gözlerini açmaya korkuyordu. Sonunda hazýr olduðunu hissetti ve gözlerini açtý.


BUGÜN


Donuk bakýþlarla süzüyordu etrafý. Sanki ilk defa görüyormuþçasýna bakýnýyordu. Dolaplarý karýþtýrdý. Buzdolabý da dahil olmak üzere her þeyi daðýtývermiþti evde. Buzdolabýnýn üzerindeki yazýlarý okumaya baþladý.

“Erzak al…”
“Alev’e ters cevap verme…”
“Patrondan zam iste…”
“Barton Fink’in DVD’sini al…”

Kaðýt parçasýný aldýðý gibi yýrtýverdi. Daha sonra da çöpe attý. Birkaç dakika sonra bir melodi sesi duymaya baþladý. Bu cep telefonuydu. Arayan kiþi kýsmýnda Alev yazýyordu. Aklýna az önce attýðý kaðýttaki yazý geldi.

“Alev’e ters cevap verme…”

Telefonu açýverdi. Kadýnda ýlýman bir ses tonu hakimdi.

“Merhaba hayatým.”
“Merhaba.”
“Nasýlsýn?”
“Ýyiyim.”
“Günün nasýl geçti?”

Adam susuverdi. Kadýn ise ýsrarla bir kez daha sordu.

“Günün nasýl geçti?”

Adam ise cevap vermedi tekrar. Kadýn bu suskunluðun arkasýndaki cevabý arýyordu.

“Caným ne oldu, neden sustun?”

Sessizlik devam ediyordu.

“Vedat… Vedat… Orada mýsýn? Neyin var?”

Adam sonunda yanýt vermeyi seçti.

“Yanlýþ numara…”

Dedikten sonra kapatýverdi. Kapatmasýnýn ardýndan telefonu ýsrarla çalamaya devam etti. Üzerinde yine ayný isim vardý. Alev… Adam cevap vermek istemiyordu ve telefonu duvara doðru fýrlattý. Telefon duvara çarpmasýyla birlikte tuzla buz oldu. Adam, aynanýn karþýsýna geçti ve gözlerini kapattý.


YARIN

Tavandan aþaðý sarkan kement þeklinde bir ip, altýnda da sandalye duruyordu. Perdeler kapalýydý. Son bir kez daha kontrol etti ipin saðlamlýðýný ve sandalyeden aþaðý indi. Ýçerideki odaya doðru yöneldi. Sýrtýna aldýðý baþka beden ile sandalyenin yanýna geldi. Yanýndaki beden ile sandalyenin üzerine çýktý ve elindeki adamýn kafasýný ipe geçirdi. Ýpi iyice sýktýktan sonra sandalyeyi çekti. Adamýn kafasý morarmaya baþladý. Cansýz bir þekilde adam sallanýyordu. Aynaya bakýyormuþçasýna adama baktý ve derisinin üzerindeki fermuarý indirdi. Derisini bir giysi gibi çýkarýverdi. Mutfaða gitti ve çýkardýðý deriyi yakmaya baþladý. Daha sonra da çöpe attý. Perdelerden birini açtý. Pencereye çýkýverdi. Bir adým daha atarsa düþecekti. Hava iyice kararmýþtý.


DÜN

Gözlerini açtýðýnda ýþýklarla dolu uçan bir daireye doðru havalanmýþtý. Bu bir uzay gemisi gibiydi ve serin bir rüzgar akýmý yaratýyordu. Iþýk gittikçe parlaklaþýyordu ve en sonunda en uç noktaya doðru çekildiðinde ýþýklar sönüverdi.



YARIN

“Görev tamamlandý.” Diye söylendi kendi kendine.
Pencereden kendini aþaðý doðru býrakýverdi. Hýzlý bir þekilde aþaðý doðru düþmeye baþladý. Ancak bir süre sonra yoðun ýþýk süzmesi etrafýný sarýverdi ve yukarý doðru çekilmeye baþlandý. Artýk aþaðý doðru düþmüyordu. Parlaklýðýn sonuna ulaþtýðýnda ise uçan daire iyice yükseðe doðru havalandý ve sonunda gözden kayboldu.


BUGÜN

Aynaya öylece bakýyordu. Týpký baþkasýna bakarmýþ gibi. Karþýsýnda gördüðü bir yabancýymýþ gibi. Yüzünü buruþturdu ve kendi kendine söylenmeye baþladý.

“Üzerimdeki giysiyi çýkarmama çok az kaldý. Dayanmalýyým.”


















Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn fantastik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Iþýktakiler

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Taþlar
Kanatlarýný Bulamýyorum


Haktan Kaan Ýçel kimdir?

"Çok okunan kötü öykülerin yazarý" adýyla bir dönem bir kitlenin hayranlýðý kazansam da, genelde insanlar benim bilinçli yaptýðým öykü hatalarýna taktýlar. Daha düzgün bir imla arayýþý, öykülerimi anlamamalarýný saðladý. Ýçindeki masalsý atmosfer bazen karanlýk yaný gösterirken, bazen de tozpembe bulutlarýn arasýnda gözüktü. "Ciddi mizah" ismiyle kendi mizansenimi ortaya çýkardým. Böylece her ciddi durum mizahý, her mizahi durum da ciddiyeti ortaya çýkaracaktý. Bazý bazý kendi yazdýklarýmdan farklý denemeler de yaptým. Ancak genelde diyalog üzerine yoðunlaþan eðlence ve farklý fikirleri harmanlayan konular seçtim. Yani kýsaca beni okursanýz ya da baþka deðiþle benim çocuklarýmý okursanýz ve üstüne de yorum yazarsanýz dünyanýn en mutlu insanlarýndan biri olurum.

Etkilendiði Yazarlar:
Xasiork ekolünden olduðumdan, bu ekolün etkilerini taþýyorum.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Haktan Kaan Ýçel, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.