İnsan kendini bilmeli. Gerçeği keşfetmeye yaramasa da, yaşamayı öğretiyor. Ve bundan daha güzel birşey yok. -Pascal |
|
||||||||||
|
Her şey kestanemtrak bir şekilde bitti. Çok, çok sessiz ve denizin ufkunda büyüyen serin sis. Neredeyse göremeyecektim. Neredeyse hiç göremeyecekim. Ağır ağır indi sarartı, okyanus ağır ağır duruldu. Göçmen kanat bozumundan kalma yalnız bir çığlık gibi tiz ve yankılı bir ses, ufka doğruldu, bulut yorgunu damlalar havada asılı kaldı. Gökyüzüne kök salan dallarıyla ağaçlar, kızıla çalan yapraklarıyla vedalaşırken yapraklar gökmaviyi toprağa bulaştırdı. Toprak karışımı gök nasıl olur biliyor musun ? Kestanemtrak ! Sis, ses, toz yaprakların üzerlerine son uykularına yattı. Kitaplar buraya kadar yazıldı. Şarkılar buraya kadar yankılandı. Bir çocuk ağlaması uzanarak boşluğa doğru, düşlerin üzerine yavaş yavaş yağdı. Rüzgara döndün yüzünü, rüzgarda geldiğin yerler var çünkü. Gördüğün ve görmediğin... Bir şarkı masalı, bir kervan yolu... Yaklaşan bir ifadeye doğru akarken, güven duyarken, anlamaya çalışırken, sanırken her şeyi içinde tasarladığın gibi... Çalılar arasında dans eden saçlar, gidilen yerler, harmonika ! Çimen bulaşmış küçük bir el, beyaz bir boyun, fısıltı, sevi. Göz ucuyla dünyaya bakan filizlerden düşen yağmur öpüşü tınıları. Ah ! Gözünün ucunu da olsa dışarıya çıkarma ve dünyaya açma cesaretini gösteren pervasız filiz uçlarından yağmurun öptüğü sızılar damladı. Bir bakış, bir kahkaha derinden uzanan. Fark edilmediği zannedilen bir ayrıntı. Giz. Yavaşça sarılan bir kol. Patikaya doğru koşan bir düşünce yere doğru süzülürken, güneş yanlara doğru genleşiyordu. Kayadan pike yaptı deniz kuşu. Deniz kuşuydu ama önce kendini rüzgara bıraktı. Rüzgar denize esiyordu, küçük ağaç yaprakları, tortullu tozlar, usanmaz sesler, gökyüzünden denize; yağmurla, düşen yaprakla, rüzgarla, kuşla, deniz kuşuyla, güneşle ve hatta ayla, istekler, niyetler yağdırıyordu. Deniz, deniz hepsini kucaklıyordu. Güneşi aklında söndürüp, kameri hüznünde mehtap ediyor, gökyüzüne devasa bir gözyaşı damlası bırakıyordu. Başımızın tepesinde deniz, göz altlarımızda yeryüzü, gökyüzüne düşen ayyaşı damlası rüzgara yattı. Deniz kuşu kayadan pike yaptı. Deniz kuşuydu ama önce kendini rüzgara bıraktı. Söz söyleyemeyen bir şarkıydı bu, akla getirilemeyen. Belki bir şarkı söylersin şimdi, sesini duyarsın çok uzaklardaki kayalardan çarpan, birkaç deniz kuşu belki... Uzanırsın bulutların içine doğru, binlerce çocuk görürsün, rüzgargüllerini senin koştuğun yöne uzatan. Tepeden bağıran çocuğu işitirsin belki ya da çocuktan bağıran tepeyi. Bir ıslık ya da çilekli dondurma kalmıştır ağzının kenarında. Pembe. Pembe, yüzünden göğsünün vadilerine uzanan. Gözlerinin taç yapraklarından akan tek deniz suyudur aşağıya akan. Rüzgara savrulan yürüyüşünde sağanak sağanak dolaşan, dolaştıkça yıldızlar boşaltan, elmaslar düşüren. Bir bakışında eserken yüzünden yüzüme gecikmiş meltemler, toprak kavi uzaklaşan gözlerinin bu son günbatımında, gözyaşlarıma çınar gölgesi getiren. Renkli balon ; yuvarlanan evren. Bilmediğin zamanındır, seni yıpratan hiçbir şeyi... Günün battığını ya da sabahın geldiğini. Ilık meltemde, hanımeli kokusu belki duman, ince tozlardan süzülürken yüzün, besteler savuran… Oradan bir yerden bir başkası çağırır yanına, selamlaşır konuşursun, çimenlere oturursun, yanında sevdiğin ve sıcaklığı, anlatacağın bir hikaye vardır ya da güzel bir tat gelir ağzına, iğdeyi unutmadığını anlatırsın mesela. Bulutlardan şekil çıkarma oyunuydu adı. Şekillerden de bulut... Battaniye vardı bir de; tek kişilikti ama daha sıcaktı onunlayken. …………………………………………………..Donmuş anlar akarken göz derininden… Anından sonrası görünmeyen siyahi yolun hiçli çehresinin içe uzanan dehliz geçidi karanlığının tam ortasında bir adım!; derinliğe meylediyor.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © serhat merdivenci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |