..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilim þaþkýnlýkla baþlar. -Aristoteles
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Post-Modernizm > alper




8 Þubat 2006
"Mehlikâ Sultan"la "Kaf Daðýnýn Ardýn (Da) "A Metaforik Bir Bakýþ  
alper
Ýnsanýn bilgiye ulaþma isteði, zamanýn sürecinden akýp gelirken, þekil ve niteliðinde çeþitli revizyonlarý da beraberinde getirmiþtir. Bu isteðin, en pratik yollardan elde edilme gayretine dönüþmesi de bu revizyonlardandýr. Bunun kavramsal literatürde yer bulduðu isimlendirme ise metafordur. Tanýmlanageldiði ifadelendirme biçimiyle metafor, bir þeyi baþka bir þey ile benzetmeye, kýyaslamaya, anlatmaya yarayan sembol niteliðindeki kavramlara verilen addýr. Çaðrýþtýrýcý olma özelliðine de sahip olan bu kavramlarýn metinleri algýlama konusunda okura kolaylýk saðladýðý düþünülmektedir. Ýnsanlarýn öðrenme edimlerinde önemli yeri olduðu düþünülen metaforlarý, biz de aralarýnda ortakbirliktelik iliþkisi olduðunu düþündüðümüz, Yahya Kemal’in “Mehlikâ Sultan” þiirini ve Emine Iþýnsu’nun “Kaf Daðýnýn Ardýnda” romanýný ayný düzlemde -ki bu düzlem metafor olgusudur.- bakýþ denemesine aracý kýlmaya çalýþacaðýz. Bu deneme giriþiminde bulunurken adý geçen metinlerin masal formuyla örtüþen yapý ve muhtevaya sahip olmalarýný da göz önünde bulunduracaðýz.


:HJGF:
“MEHLÝKÂ SULTAN”LA “KAF DAÐININ ARDIN(DA)”A METAFORÝK BÝR BAKIÞ

Alper SEÇÝLÝR
Ýnsanýn bilgiye ulaþma isteði, zamanýn sürecinden akýp gelirken, þekil ve niteliðinde çeþitli revizyonlarý da beraberinde getirmiþtir. Bu isteðin, en pratik yollardan elde edilme gayretine dönüþmesi de bu revizyonlardandýr. Bunun kavramsal literatürde yer bulduðu isimlendirme ise metafordur. Tanýmlanageldiði ifadelendirme biçimiyle metafor, bir þeyi baþka bir þey ile benzetmeye, kýyaslamaya, anlatmaya yarayan sembol niteliðindeki kavramlara verilen addýr. Çaðrýþtýrýcý olma özelliðine de sahip olan bu kavramlarýn metinleri algýlama konusunda okura kolaylýk saðladýðý düþünülmektedir. Ýnsanlarýn öðrenme edimlerinde önemli yeri olduðu düþünülen metaforlarý, biz de aralarýnda ortakbirliktelik iliþkisi olduðunu düþündüðümüz, Yahya Kemal’in “Mehlikâ Sultan” þiirini ve Emine Iþýnsu’nun “Kaf Daðýnýn Ardýnda” romanýný ayný düzlemde -ki bu düzlem metafor olgusudur.- bakýþ denemesine aracý kýlmaya çalýþacaðýz. Bu deneme giriþiminde bulunurken adý geçen metinlerin masal formuyla örtüþen yapý ve muhtevaya sahip olmalarýný da göz önünde bulunduracaðýz.
Kaf Daðýnýn Ardýný Görebilmek
Böyle bir bakýþ denemesinin, þüphesiz, amacý “görmeye çalýþmak”týr. Diðer ve daha açýk bir söyleyiþle “kaf daðýnýn ardýný görmeye çalýþmak”týr. Kaf daðý nedir? Nerededir? Sembolik bir anlamý var mýdýr? vs... Çok merak edilen bu sorularýn aslýnda eþya/nesne baðlamýnda tatmin edici bir cevabý yoktur. Olan þudur: Kaf daðý mitik ardalana sahip bir metafordur. Bilge Seyidoðlu, “Mitoloji Üzerine Araþtýrmalar Metinler ve Tahliller” adlý kitabýnda, kaf daðýndan bahsederken, Allah yetmiþ altý bin altý yüz dað yaratýp bunlarla arzý yerinde durdurmak istemiþ. Yine arz sükûnete eriþememiþ. Nihâyet bir melek Allah’ýn emri ile cennet derelerinden bir lacivert cevher çýkarýp yerin etrafýna bastýrmýþ. Bundan Kaf Daðý peyda olmuþ. (Seyidoðlu 2002: 74) der.
Bir hayalet gibi dünya güzeli
Girdiðinden beri rüyalarýna
Hepsi meshûr, o muammâ güzeli
Gittiler görmeðe Kaf daðlarýna
Bu dizelerden anlaþýldýðýna göre âþýklar o hayalet gibi dünya güzeli rü’yalarýnda görmüþler ve bunun üzerine onu görebilmek ümidi ile kendi gibi muamma ve meshûr olan kaf daðlarýna giderler.
Kaf daðý metaforunun romanýn, “-Evet, o it oðlu it, yoo mübarek, eþek iþte, hayýr can, geldi gitti, ben oldu, gidip kaçýp Kaf Daðýnýn ardýna saklandý, zümrüdü anka kuþu olup, arzý kanatlarýyla..öf be! Olmadý iþte, yazdýrtmadý kendi bana.. Neyse artýk..ne gerek var anlatmaya.”(s. 9) “-Ooo, Kaf Daðý’nýn arkasýnda oturmasýna oturuyor, buralara da oturuyor. Uðruyor, görünüyor, ýzdýrabla þaþkýnlýk arasý bocalýyor! Þaþkýn fakat umutlu, “Görelim Mevlâm neyler/Neylerse güzel eyler” demekte. (s. 218). “Halbuki Mehmet Kaf Daðý’nýn ardýnda! Benimse soluðum yetersiz, dermaným kesik.”(s. 225) kýsýmlarýndan ve daha da önemlisi adýnda karþýlýk bulduðunu görmekteyiz.
Romanda ve þiirde, kaf daðý anlam aralýðýný aralayacak ‘arayýþ’a ad olmuþtur, bu ‘arayýþ’ý þiirde olduðu gibi, kolaycýl bir bakýþla görebilmek mümkün deðildir. Çünkü; þiirin olduðu gibi, romanýn da temel sorunu olan aþk olgusunu kendine baðýmlý kýlmýþtýr. Yani nasýl ki; âþýklar Mehlikâ’ya/Mehmet’e ulaþmak için kaf daðý gerçeðiyle yüzleþmek zorunda býrakýlmýþsa, ayný þekilde okurda temaya ulaþmak için bu metaforun anlam aralýðýný iyi tahlil etmek durumundadýr.
Okur, bu metaforla yüzleþtikten sonra metinlerin anlam akýþýyla akarak çok tabakalý, çok yönlü olan aþkýn anlam aralýðýný aralayabilir.
Aralama gayretine giriþildiðinde görülür ki; romanda üç tabaka halinde geliþim gösteren aþkta, Mevsim’in babasýna duyduðu büyük sevginin Orçun’da aþka dönüþmesi, devamýnda, bu dönüþümün yanýlgý olduðunun sezdirilmesi, romanda “niçin bu kadar yüzeydeyim” cümlesiyle ifade edilmiþtir. Buradan hareketle üçüncü tabakaya doðru yönelim gösterecek olursak görürüz ki, Mevsim’in bütün bu deneme yanýlmalardan sonra, kendinin erkek yönü olarak deðerlendirdiði Mehmet’e ulaþtýðýný görürüz. Bu aþkýn kategorizasyonunu ve romanýn genel kurgusunu, pek tabii, yapýsýný muhayyilemizde þekillendirecek olursak bu durumun, tasavvuf felsefesi içerisinde yer alan insan-ý kamil olabilmenin aþamalarý gibi olmasý hususu su yüzüne çýkmaktadýr.
Rüya Ýçinde Rüyada Olmak ya da Kaf Daðlarýna Gidebilmek
Bir hayalet gibi dünya güzeli
Girdiðinden beri rüyalarýna

Su çekilmiþ gibi rüya oldu!
Erdiler yolculuðun son demine;
þiirin bu dizelerinden hareketle, bakýþ denememize rüya metaforunun aracýlýðýyla devam edebiliriz. Bir hayalet gibi olan, dünya güzeli sevgilinin âþýklarýn rüyalarýna girmesiyle yolculuk fikri zuhûr eder. Mehlikâ Sultan uðruna bu meþakkatli yolculuðun son deminde de rüya metaforu baskýndýr.
Romanýn, “Bazen karmakarýþ rüyalarda, bazen karanlýk dipsiz boþluklarda çýrpýndým. Bir daða týrmanmak istiyorum, istedikçe kayýyorum, haydi tekrar kayýyorum.”(s. 174) “rüya yahut gerçek; göz kapaklarýmýn ardýnda bir yüz belirdi, onun gözleri mavi-yeþil çizgilenip dalgalanan deniz gibiydi,” (s. 236 ). “Yolda rüyadaki ismi hatýrladým”(s. 238). “Rüyamda gördüm Mehmet’i, boyunu bosunu, yüzünü hiç seçemedim, perdeler… perdeler arkasýndaydý, tanýdým.” (s. 279). Bu kesitlerinden anlaþýldýðý üzre, kaf daðýna Mevsim’i, bir anlamda âþýðý, meylettiren de yazýlmamýþ romanýn muhayyel kiþisini aratan da rüyalardýr. Kaf daðýnýn temelde, bir rüya coðrafyasý olmasý ve rüyada bu rüya yerin görülmesi, rüya içindeki rüyanýn izahý olsa gerek.
Yüzü(k)ðün Büyüsü
Bu hazin yolcularýn en küçüðü
Bir zaman baktý o viran kuyuya
Ve neden sonra gümüþ bir yüzüðü
Parmaðýndan sýyýrýp attý suya.

Su çekilmiþ gibi, rü’yâ oldu!
Erdiler yolculuðun son demine;
Bir hayâl âlemi peyda oldu.
Göçtüler hep o hayal âlemine.
Ýki dörtlük arasýndaki olay örgüsüne form ve anlam skalasýndan bakýldýðýnda, en küçük âþýðýn, yüzüðü parmaðýndan sýyýrýp atmasýyla, su çekilmiþ gibi, rü’ya olmasý ile yolculuðun son demine erilmesinde faal olan ve rüyanýn baþlattýðý sevgiliyi arama macerasýný bitiren metaforun yüzük olduðu anlaþýlýyor.
Romanda , “...Ne olur söyle baba, içtenlikle söyle, ayrýlayým mý? –Yüzüðünü taktýktan sonra mý?” (s. 10). “Yemekte, Ömer’in evlenme teklifini kabul ettim; parmaðýma ýþýl ýþýl yanan pýrlanta halka geçti...” (s. 298) bu kýsýmlarda yüzük birlikteliði/baðlýlýðý/evliliði sembolize eder. Ama birlikteliðin/evliliðin olabilmesini engelleyici bir unsur olarak-ironik bir biçimde olsa da- büyü metaforu karþýmýza çýkar: “-Bak Mevsim Haným kýzým..dedi..biz daha önce konuþtuk bütün bunlarý, ayýp deðil, merak ettik. Karar verdik, senin kýsmetini bir baðlayan olmuþ! Yahut büyü yapmýþlar,...”(s. 230).
Görüldüðü üzere þiirdeki yüzük metaforunun yüklendiði anlamla birlikte, romanla düzlemsel bir yakýnlýða temayül gösterdiðini söylemek yanlýþ bir kanaat olmasa gerek. Nihayetinde bir baðlýlýk hadisesi söz konusudur. Bu baðlýlýðý da saðlayan, nesne baðlamýnda, yüzüktür. Bu baðlýlýðýn oluþumunun engellenmesi hususunda- yazar her ne kadar Mevsim’in þahsýnda umursamaz bir söyleme büründürse de- etken olabileceði üzerinde duran yazar, bu metaforu da bu þekilde romana kazandýrmýþtýr.
Kuyunun Derinliðinde Periyi Aramak
Mehlikâ’nýn kara sevdalýlarý
Vardýlar çýkrýðý yok bir kuyuya
...
Bu hazin yolcularýn en küçüðü
Bir zaman baktý o viran kuyuya
Çýkrýðý yok bir kuyuya varýp, o viran kuyuya bir zaman bakan, Mehlikâ’nýn kara sevdalýlarý, artýk elemlidirler. Tabiî elem hususunun kuyu ile ilintili olarak dikkatlere sunulmasýnýn tarihi ve kültürel bir ardalaný vardýr. Hz. Yusuf’un kardeþleri tarafýndan kuyuya atýlmasý, Rüstem’in bir kuyuya atýlarak öldürülmesi, Bîjen adlý Þehnâme kahramanýn bir kuyuda saklanmasý, Hz. Ali’nin ilahî sýrrý bir kuyuya söylemesi gibi hadiseler bu tarihi ve kültürel derinliðe örnek gösterilebilecek hadiselerdir.
Romanda Mevsim’in romanýný yazarken kendisini dipsiz bir kuyuya düþmüþ gibi hissediþi ve romanýn çýkrýðý yok bir kuyudan bir þeyler çekme gayretini esas almasý bu metafora romanýn iç aleminde aktivite kazandýrmýþtýr.
Kuyularla özdeþleþen bir unsur olarak peri, cinlerin diþilerine verilen addýr. Bunlarý gören olmadýðý için çok güzel ve çekici olduklarýna inanýlýr. Periler, büyü ile ortaya çýkarýlabilir. Çeþme, pýnar ve hamam gibi yerler perilerin yurdu sayýlýr. Ýnsanlardan kaçar ve göze görünmezler. (Pala 1999: 324) þeklinde söyleyiþlerle tanýmlanan bu metafor masallarda padiþah kýzýnýn vasfý olmasýyla karþýmýza çýkar. Þiirin,
“Sandýlar doðdu içinden bir an
O, uzun gözlü, uzun saçlý peri.”
bu dizelerinde ki uzun saçlý periyle romanda rastlaþmamýz þöyledir: Romancý bu metaforu açýkça dikkatlere sunmadan, Mevsim’in uzun saçlarýna dikkatleri yoðunlaþtýrarak ve Mevsim’in evden ayrýldýðý bölüme de padiþah kýzlarýna atfedilecek bir söyleyiþle, “Kýz Saraydan Kaçmýþ” ismini vererek bu metaforu sezdirmekle yetinmiþtir.
Etti Yedi
Kaf daðý, rüya, yüzük, büyü, kuyu, peri ve yedi...etti yedi. Görüldüðü üzre, þiirin ve romanýn örüntüsünde kullanýlan ana metaforlarýn sayýsý yedidir. Yedinin sayýsal bir metafor olarak hükmettiði alan oldukça geniþtir. Kur’an-ý Kerime göre Allah yeri ve göðü yedi tabaka halinde yaratmýþtýr. Hacda Kâbe’nin etrafý yedi kez (yedi þavt) dönülmektedir. Ayný þekilde Safa ve Merve tepeleri arasýnda da yedi kez koþma þartý vardýr. Fatiha Sûresi, yedi ayetinden dolayý sebu’1-mesâni (ikilenen yedi) olarak adlandýrýlýr. Yedi Uyurlar (Ashab-ý Kehf), yedi evliya, yedi iklim, yedi felek gibi birçok unsurda da ‘yedi’ sayýsýnýn önemi dikkat çekmektedir.(Bilkan 2001: 58-59).
Mehlikâ Sultan’a âþýk yedi genç
     Gece þehrin kapýsýndan çýktý;
     Mehlikâ Sultan’a âþýk yedi genç
     Kara sevdalý birer âþýktý.
...
Mehlikâ Sultan’a âþýk yedi genç
Seneler geçti henüz dönmediler
Mehlikâ Sultan’a âþýk yedi genç
Oradan gelmeyecekmiþ dediler!...
Þiirin bu dörtlüklerinde görüldüðü üzre, yedi âþýklarýn sayýsýna tekabül eder. Mehlikâ Sultan’a âþýk yedi genç, gece þehrin kapýsýndan çýkarak baþladýklarý yolculuðun, diðer bir dizeden anlaþýldýðýna göre, dönüþü olmamýþtýr. Þiirin bu kýsýmlarýnda þair, düþünce olarak, masal formatýndan uzaklaþarak kendi ruh dünyasýnýn týnýlarý dinlemiþ ve zamanýn dönüþsüzlüðüne deðinerek yedi gencin trajedisiyle kendi trajedisini, Homeros ustalýðýyla, örtüþtürerek þiirin içinde eritmiþtir.
Bu metaforun görüntü aralýðý, þiire göre, romanda daha masalsýdýr. Roman yedi bölümden oluþmuþtur. Romanda Mevsim’in aþkýnýn anlatýldýðý bölüm de yine “Yedi Baþlý Canavar Gelmiþ” olarak adlandýrýlmýþtýr. Burada dile getirilen Yedi Baþlý Canavar ifadelendirmesi, masal motifi olarak nasýl olumsuzluðu çaðrýþtýrýyorsa, romanda da bu kýsýmda Orçun’un aþký ve beraberinde getirdikleri Mevsim’in hayatýnda çeliþkiler oluþturmuþ, Mevsim kendinden tavizler vermeye baþlamýþtýr.
Son Söz Yerine
Masal formunda kaleme alýnan “Mehlikâ Sultan” þiirindeki ve “Kaf Daðýnýn Ardýnda” romanýndaki metaforlara dikkat edilirse bunlarýn konvansiyonel bir yapý arz ettikleri görülür. Þöyle ki; bir sevgili unsuru vardýr, bu unsur metinlerin orta yerinde durur ve metinler bunun ekseninde örülürler. Sevgili peridir. Kaf daðý sevgilinin olduðu yerdir. Sevgilinin aþký ise, kuyudur. O kuyunun belirsizliðine yönelten unsur ise rüyalardýr. Bunu nesne baðlamýnda gerçekleþtiren de yüzüktür. Masallardaki büyü unsuru bu metinlerde yüzük metaforu ile hayat bulmuþtur. Yedi, masallarýn olduðu gibi, ele aldýðýmýz metinlerin de sayýsýdýr. (Roman yedi kýsýmdan oluþmuþtur. Þiir âþýk yedi gencin serüvenidir.).
Edebiyatýmýzda bilindiði üzere anlatýma renk katmak, tam olarak söylenemeyecek þeyleri çaðrýþtýrýcý öðeler aracýlýðýyla dikkatlere sunmak, anlatýma derinlik kazandýrmak gibi hususiyetlerden dolayý metaforlara çokça baþvurulmaktadýr. Ele aldýðýmýz metinlerde de bu hususlardan dolayý, hem Yahya Kemal hem de Emine Iþýnsu özenli bir þekilde bu metaforlarý metinlerine (kurgu, anlam ve fonksiyonellik baðlamýnda) yerleþtirmiþlerdir. Ama bu yerleþtirme iþini yaparken geleneði olduðu gibi, modern edebiyat kurgusu yapmamýþlar, kendi estetik anlayýþlarý doðrultusunda geleneði yeniden üretme/modernize etme olarak adlandýrýlan söz dizimsel kurguyu kullanmýþlardýr.
Birçok yönden incelenmiþ ve incelenebilecek Yahya Kemal’in “Mehlikâ Sultan” þiirini ve Emine Iþýnsu’nun “Kaf Daðýnýn Ardýnda” romanýný bizde metaforik bir bakýþla, ortakbirliktelik iliþkisi içerisinde incelemeye çalýþtýk.
Kaynaklar
AKTULUM, Kubilay, Metinler Arasý Ýliþkiler, Öteki Yayýnevi, Ankara, 2000.
ALPTEKÝN, Ali Berat, Taþeli Masallarý, Akçað Yayýnlarý, Ankara, 2002.
BÝLKAN, Ali Fuat, Masal Estetiði, Timaþ Yayýnlarý, Ýstanbul, 2001.
IÞINSU, Emine, Kaf Daðýnýn Ardýnda, Ötüken Yayýnlarý, Ýstanbul, 1995.
PALA, Ýskender, Ansiklopedik Divan Þiiri Sözlüðü, Ötüken Yayýnlarý, Ýstanbul,
1999.
SEYÝDOÐLU, Bilge, Erzurum Halk Masallarý Üzerine Araþtýrmalar, Metinler ve Açýklamalar, Atatürk Üniversitesi Yayýnlarý, Ankara, 1975.
SEYÝDOÐLU, Bilge, Mitoloji Üzerine Araþtýrmalar Metinler ve Tahliller, Dergâh Yayýnlarý, Ýstanbul, 2002.
www.dilimiz.gen.tr





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Takma Saçlý; Adý Çýkmýþ Sevgiliye Müstezat [Þiir]
Seni Sevmek I [Þiir]
Kýrlangýcýn Sevgiliye Güzellemesi –ý - [Þiir]
Kasîde - Ý Nakýs [Þiir]
Aþkýn Araf’ýnda Yol Dilenmeleri [Öykü]
Geyve: "Mona Rosa"dan; Çocukluðuma… [Deneme]
"Kendini Arayan Adam"da Kendini Kaybeden Yazar: Halit Ertuðrul [Eleþtiri]


alper kimdir?

geleneðin ekseninde edebiyat araþtýrmacýlýðýnda kendine bir sistem oluþtumak isteyen, edebiyatý bir yaþam biçimi olarak benimseyen, iyi edebiyatçý deðil edebiyatýn kendisi olmak isteyen ; edebiyat deþtinde Galib gelmek isteyen Fuzulî bir karakter.

Etkilendiði Yazarlar:
daha o kadar büyümedik


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © alper, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.