Sevginin ölçüsü ölçüsüz sevmektir. -Spinoza |
|
||||||||||
|
Çoğunluğu ihtiyar olan konukların arasından bu güzel delikanlıyı seçmekte gözlerim zorluk çekmedi (yakışıklı değil, güzel; çokları bu ikisinin ayırdına varmayı bilmez). Hiçbir gösterisini izlememiş olmakla birlikte şur’da-bur’da gördüğüm resimlerinden, kendisiyle ilgili olarak işittiğim methiyelerden gıyabında zaten tanıyordum bu dansçı genci. Yurt içi ve dışındaki başarılarını duymayan kaldı mı ki... Hiç ilgilenmeyenlere bile dansı sevdirdiğini biliyorum. Ayrıca daha bambaşka ilgi alanları olduğunu gazetelerden birinde; üstünkörü göz attığım röportajında okuduğumu hatırlıyorum. Benden yana geldiğini görünce dayanamadım, karşılık verdim (çoğu zaman benim gibi ihtiyarlar, gençlere karşı ilk selâm veren taraf olmaktan imtina ederler). Alışılmadık ölçüde bir sıcakkanlılık ve güleryüzle elimi sıkıp iltifatlarda bulunan bu gençle ayaküstü de olsa sohbet etme bahtiyarlığına eriştiğimi düşünüyorum şimdi. Hanım arkadaşına refakatçi olarak gelmiş kokteyle. Bana karşı olan sitayişkâr tavrının sahte olmadığı fikrini edinmek benim için sevindiriciydi: yazılarımı gerçekten okuduğunu anladım. “Gösterilerinizi izleme fırsatı bulamadım ama, dansta yeni bir çığır açtığınızı söylüyorlar” dedim. Bunu reddederek mealen şöyle dedi: “Bunun gibi, birşeylerin sentezini yapmaya çalıştığımı söyleyenler de var. Böyle bir teşebbüs içinde değilim. Siz de bilirsiniz ki sanat, kendini ifade etme arzusundan doğar. Şayet kendimi resim yaparak daha iyi ifade edebileceğimi düşünseydim resim yapardım. Müzikle yahut gösteri sanatlarının herhangi biriyle bunu yapabileceğime inansaydım o yolu seçerdim. Gelin görün ki kendimi ifade etmeyi en iyi becerebildiğim konu, dans... Gördüğünüz gibi ben sadece kendimi ifade etme arzusundayım. Konuşmak bunun en kolay ve kestirme yoludur, ancak bu her zaman yeterli değildir. Siz de yazılarınızla, şiirlerinizle bu beklentiyi dile getirmiyor musunuz?” Genç dostumun güzel gözlerine bakarken böyle bir olgunlukla karşılaşacağımı açıkçası pek ummamıştım. Bu kibar ve başarılı delikanlıyı tebrik etmek istedim: “Ülkemizin Batılı yüzünü temsil ediyorsunuz, sizi kutlarım.” Önce irkilip soğuk ve şaşkın bakışlarla beni bir an süzdükten sonra zarafetinden ve güleryüzlülüğünden hiçbir şey yitirmeden karşılık verdi: “Ben duygu ve düşüncelerimle açıkça bir Doğuluyum. Türkiye’nin değil fakat Dünya’nın doğusundan... Batılı, meslek hayatında, bir alanda uzmanlaşıp bütün ömrünü o işle geçirip bundan para kazanmak ister. Doğulununsa hayat yelpazesi geniştir. O, hayatta pekçok işte, pekçok uğraşıda bulunmak ister. “Batılı, mesleğinde profesyonelken; Doğulu için bu sözkonusu değildir. O işine, uğraşına da gönül bağıyla bağlıdır; ilişkilerinin arasına parayı sokmaz. “Biliyor musunuz, bugün anlam daralmasına uğramasına rağmen “ilim” sözcüğüyle Doğulular çok şey ifade ederler: Maneviyatla birlikte bilim ve sanat gibi düşünsel ve duygusal faaliyetlerin tümü bunun içindedir. Otantik Doğu’da bir kişinin “âlim” sıfatını haiz olabilmesi için bunların tümüyle ilgilenmesi gerekir. İşte bu yüzden bir Doğulu matematikçi aynı zamanda bir şairdir, bir hukukçu aynı zamanda ediptir. Din bilgini astronomiye de hakimdir. Ben de hayatta bunu düstur edindim ve bunun için çalışıyorum.” Tanışmaktan büyük memnuniyet duyduğum bu genç dostum, sözlerinin sonunda üzerinde çalıştığı sanat felsefesine ilişkin kitabından söz etti. Ünlü bir edibe, ressam ve felsefeci olan hanım arkadaşıyla da kısa bir sohbet imkânı buldum. Daha sonra vedalaşarak, ihtiyar davetliler arasında pırıl pırıl parlayan bu genç çifte son bir kez gıpta ile bakıp kuytulara çekildim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Çetiner, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |