Bir ülke bağımsız olmadan, bağımsızlık da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Kendisini gördüğünü anlayınca sustu, ağlamaya başlamıştı. Adam yavaş yavaş, şarkısına ara vermeden küçük kıza doğru yürümeye başladı. Kız, artık ne o çok sevdiği şarkıyı, ne de ilah için atılan çığlıkları duyuyordu (kendi hıçkırıkları kulaklarında çınlıyordu). Ellerini nereye koyacağını şaşırmıştı; çaresiz, sahneye, adama doğru uzattı onları. Evet, adam da kollarını açmış, ona doğru şarkısını söyleyerek yürüyordu. Yavaş yavaş kıza yaklaştı, önünde diz çöktü; kızın başını kendi göğsüne dayayıp onu öptü, öptü. Öylece kalakaldılar. Donmuş bir film karesi gibiydi herşey. Küçük kız, hayranı olduğu adama sarıldı, sarıldı; onu doya doya kokladı; zaman durmuş, herşey onların bu buluşmasını hayranlıkla izliyor gibiydi sanki. Adam kızın terlemiş, buz kesmiş ellerini tutup avuçlarını öptüğünde, kız, adamın yüzüne daha yakından bakma fırsatını buldu. Adamın da gözleri yaşlarla dolmuş, kendisine daha fazla ağlamamasını söyleyip elini tekrar tekrar öpüyordu. Adama hıçkırıklar içinde son bir kez daha sarıldığında, kenetlenen dudaklarını çözmeyi başarmıştı: “Seni ne kadar seviyorum bir bilsen!” * * * Kadın, hayran olduğu şarkıcıya bir kez olsun dokunmayı arzulayan küçük kızını, adamın konserine binbir güçlükle soktu. Korkunç izdiham arasından sıyrılıp en öne ulaşmayı başardılar. Kalabalıkta ilerlerken arkasından kızına sıkı sıkıya yapşan anne, onun nasıl bir heyecan içinde olduğunu anlıyor, onun kalp atışlarını hissettikçe kendisi de heyecanlanıyordu. Güvenlik görevlilerine kızı için yalvardı. * * * Soğuk geçen gecelerde, yatağımda büzüşmüşken aklıma gelen ve yalnızca kendimle paylaştığım tınılar artık milyonlarca yürek tarafından mırıldanılıyor. Artık benim yalnızlık ezgilerim yığınlardan yankılanıyor. Gel buraya küçük kız, eğer senin gönlünde yeredebilmişsem, dünyadaki görevim ve amacım yerine gelmiş demektir. O akşam ellerini bana uzattığında anladım bunu. Sen o an benim -ben henüz hiçbir şeyken- kurduğum hayallerin, üzüntü ve sevinçlerin dünyaya yansıması ve gerçekten varolması demektir. Ben “onların” elini tuttum. Böylece bana boşuna yaşamadığımı gösterdin. Gel buraya ve sarıl şimdi bana, çünkü ben bunun için varım.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Alp Çetiner, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |