Tüm mutsuzluklar yokluktan değil, çokluktan gelir. -Tolstoy |
|
||||||||||
|
Tabii ki ben saydığım imkanların tamamının haricindeyim ve mümkünlüklerim de bir bülbülden, bir gülden oldukça farklı...Elbette ortak yönlerimiz var onlarla, evrendeki tüm varlıklarla olduğu gibi...Ama ortaklık demek eşitlik demek değildir zira ortaklığı eşitlik olarak yorumlarsak; bir şirkete yüzde beş sermaye ile ortak olan şahısla, yüzde kırk sermayesiyle ortak olan bir diğer şahısı ve bunların kazançlarını eşit kabul etmemiz gerekecek... Ben de gülü arzulayabilirim bülbül gibi ama o benim “olmazsa olmazım” değildir ve çoğu zaman da ben gülü bir “insan olmazsa olmaza” vermek adına arzularım...Ve bu olmazsa olmaz genelde annem, mutlaka da eşim olur...Ya da ben de bir çocuğun hayallerini gaye-i maksat yapabilirim ara sıra...Bir dondurmayı, bir bisikleti ben de belki arzulayabilirim çeşitli iç ya da dış sâiklerin de etkisiyle ancak bu arzulayış ve iştah asla bir çocuğunkiyle ya da “çocukluğumdaki ben”in istemesiyle eşit olamaz bu da tecrübemizle sabittir tahmin ettiğiniz gibi... Fakat ben bütün olmadıklarımın dışında bir insanım ve en kesin de bildiğim “oluş”um budur. Zira ben “Cogito ergo sum” değil “Cogito ergo homos” diyenlerdenim...Yani düşünemeyen ama var olan bunca varlık dizinlerini gördükçe, “düşünmenin” “varlıkta olmanın” değil, Descartes Bey’den farklı olarak, gerçekte bu eylemin “insan olarak var olmanın” bir şartı olduğunu bilenlerdenim... Peki bir insan olarak ben neyi görmek isterdim rüyamda bu gece?Ya da neyi hayal etmek isterdim gerçeklik düzeyinde? Rüya da olsa hayal de olsa herhalde dünyada barışın, sevginin hakim olması beni mutlu ederdi...Kavgaların savaşların bittiği bir dünya...Rüyası bile ne kadar tatlı değil mi? Televizyonun karşısına oturmuşum gülen, kahkaha atan insanları seyrediyorum.Sanki insanlara mutluluk hormonu enjekte etmiş birileri...Gülüyorlar, eğleniyorlar.. Teröristler silahlarını bırakmış ve insan öldürmenin ne kadar kötü olduğunu anlatan bir basın toplantısı yaptıktan sonra vicdan azaplarının da tesiriyle güvenlik güçlerine teslim oluyorlar...Teslim olurken de hatalarını itiraf ediyorlar... Üniversitelerde başı örtülü öğrenciler de diğer öğrencilerle bir arada güle oynaya derslere giriyorlar... Her vatandaşın bir evi ve de bir arabası var....Mutluluk akıyor insanların yüzünden... İşsiz insan kalmamış, her taraf fabrikalarla dolmuş...Herkes işinde gücünde... Türkçe tüm dünyanın ortak dili olmuş...Amerika’da, Avrupa’da Türkçe öğrenmek moda olmuş hatta bir tutku haline gelmiş.Ve hatta Fransızlar bile ikinci dil olarak Türk dilini bilmeyene iş vermiyorlar...Artık TOEFL gibi sınavlarda insanların Türkçe bilgisi ölçülüyor tüm dünyada.. Kimse düşüncesinden ötürü tutuklanmıyor, dava edilmiyor.. İlk Türk Uzay Aracı uzaya çıkmış...Gökadamlar Marsa ayak basmışlar ve Türk bayrağını orada da göndere çekmişler... En önemli maddeyi unuttum sanırım: “Artık hiçbir insanımız yere tükürmüyor..” Sanırım ayaklarım artık yere bastı... Şu yere tükürme meselesini halletmeden bir yol alamayız…. Ve de sanırım hayal kurmaya bu maddeden başlayacağım... Ve şöyle bir önermeyle yazımı bağlayacağım: “Yere tükürmüyorum, öyleyse mutluyum!”
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Oğuz Düzgün, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |