..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarını düşünmedim. Tersine yaşam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onları seçti. -Juliette Binoche
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Başkaldırı > GÜRKAL GENÇAY




17 Temmuz 2006
İntihar Çiçeği  
Xwekuji Kulılki

GÜRKAL GENÇAY



:CAEA:
çocukluk günlerimden
yaşlılığıma taşıyacağım bir anıydı.
hazindi,
iç yakıcıydı.
denize komşulanmış ıssız bir kıyıydı.
insan gölgelerinden uzaktı.
denize şemsiyelenen ormanın ardında
dağ köyleri vardı.
oraya en yakın evler onlardı.
ağaçların dallarına telaşlı serçeler konardı,
uç uç böcekleri, tırtıllar
ve mavi gökyüzü fesleğen kokardı...

onu tesadüfen tanımıştım.
çocuk oyunuma yoldaş,
kelebeklerin peşine takılmıştım.
kumsala erketelenmiş ormanın içinde
tahtadan yapılmış bir küçük barakaydı.
ağaçların zulasındaydı.
simsiyah, topal bir köpeği vardı.
adı “Botan” dı.
onunla aynı yatakta yatardı.
ne zaman görsem,
ya kitap okur, ya da resim yapardı.
kıştı,
akşamdı.
denizin kıyısındaydı.
dimdik ayakta duruyor,
kartal gözleriyle deldiği
denizin uzaklarına bakıyordu.
bir mezar taşı kadar cansızdı.
korkmuştum.
birbirine eklediği cıgaraları
karanlıkta ateş böcekleri gibi yanardı.
belli ki, yarım kalmış bir hesabı,
ya da sevdası vardı.
hep onu izlerdim.
kısa boyluydu.
oldukça zayıf, kara kuruydu.
zaten onu yemek yerken hiç görmezdim,
kendine bakmazdı.
sırtına inen dağınık saçları
beyazların kuşattığı bir hayli uzun sakalı,
ve bir tüfek gibi çatılı kalın kaşları vardı.
üst üste giydiği kazaklar,
onu oldukça iri yapardı.
hep onu incelerdim.
beni fark ederdi.
gözlerimi kaçırırdım.
merhabasız tebessümle bana bakardı.
bu “yanıma gel” anlamındaydı.
elini omzuma koyar,
parmaklarıyla saçlarımı okşardı.
ve kaldığı yerden denizi seyre dalardı.
her yer fesleğen kokardı...

siyasiydi.
Gabbar’da pusulanmış,
dokuz kurşun yemişti.
kurtulup da ölümün kıyımından,
kaçıp buralara gelmişti.
firariydi.
yaralı bir güvercin gibiydi.
tedirgindi.
bilirdim;
bir bana güvenirdi.
sırtımızı vermiştik birbirimize.
dehlizinde bile uykuların, tetikti.
kumsalda boylu boyunca voltalanır
ve kumlara bir şeyler çizerdi.
ciddi yüzüyle resme dalardı.
ne çizdiğini merak ederdim.
kaçamak bakışlarla onu seyrederdim.
çizdiği; hep bir deniz kızıydı,
saçlarına deniz yıldızları takılıydı
ve bütün kızlar aynıydı.
sevgilisinin başına yastıklanan
beyaz ayakları olmazdı.
onu seyrettiğimi fark ederdi.
utangaç darbelerle resmi silerdi.
konuyu değiştirirdi;
“şiir sever misin?” derdi.
“insani olan her şeye sahip çıkar şiir,
ve donanımlı şair olmak kolay değildir” derdi.
kastettiği “ölüm-kalım” şiiriydi.
ayağa kalkardı.
denize bakar, bir sigara daha yakardı.
dumanı burnuma dolardı,
her yer fesleğen kokardı...

birgün;
beni barınağına, içeri aldı.
her yanda tohum gibi serpili kitapları vardı.
masada, ağzına kadar izmarit dolu tablası
rafta tütün torbası ve cıgara yığınlanmıştı.
ve duvarların tümünde,
denizkızları vardı.
kimi, kökboyası ile resimlenmiş,
kimi, sevdası kadar keskin bıçaklarla yontulanmıştı.
hepsi aynı kızdı.
ve pembe topuklarıyla
kumlara ayak izlerini bırakmamıştı.
onun denizkızına olan sevdasını
aklım almazdı.
geceler boyu beklediği,
ve inatla yolunu gözlediği denizkızı;
efsane at Unicorn gibi
Pegasus gibi,
Şahmaran gibi,
Simurg-u Anka gibi
gerçek hayatta asla olmazdı.
kime söylesem inanmazdı.
garipserdim;
anlardı.
ve bakışlarım, bakışlarına çarpardı.
korkardım.
içimin dipsiz kuyusundan
Dicle akardı, Fırat akardı.
korunağın yüzüne hoyrat rüzgarlar çarpardı.
ve damlara,
başak ağırlığında yağmurlar yağardı.
köpek huzursuzca havlardı,
ıslanırdı,
bahçede ağaçlar, otlar,
pencerenin tahta pervazına sıralanan
saksıda çiçekler,
tohumlar.
burnuma toprak kokusu dolardı,
her yer fesleğen kokardı...

birgün;
yorgan-döşek hastalanmıştım.
onu göremeden geçen
yitik zamanların beşinci günüydü.
kalkıp da denize varamamıştım.
nekaheti bırakıp yüzüstü yatağımda,
onun yanına kanatlanmıştım.
kıştı.
akşamdı.
gökyüzü; laciverdinin altına
alıp da bir yavruağzı rengi
ufku pembeye boyamıştı.
kan tadında bir fırtına vardı.
barakası boştu, kimsecikler yoktu.
köpeğinin gözbebekleri; rengince hüzün doluydu.
adeta haykırıyordu;
ve, bilirim bütün renklerin altında
bembeyaz soyunmayı,
..bilirim diyordu.
bir köpeğin ağlayışına ilk kez şahit olmuştum.
telaşla kumsala koşmuştum.
dalgalar ölüm törenlerinin ortasındaydı,
ve denizde beyaz köpük,
gökyüzünde denizyıldızları
ve kumların üzerinde
denizkızı’nın izleri vardı.
en kırılgan yerinden zamanın,
ve karanlığa devinen akşamın içinden
bir gerilla türküsü söyleniyordu.
iflah olmaz yağmurlar yağıyordu bahçelere,
ve saksımda bir intihar çiçeği uç veriyordu.
..ve birbirini hak edenler;
yağmurla çiçek,
denizle dalga,
toprakla gökyüzü,
o ve Denizkızı
kumların üzerine ayak izini bırakmadan
insancıl randevularda buluşuyordu.
saksıda bir intihar çiçeği uç veriyordu,
her yer fesleğen kokuyordu...

şimdi, o barakada kalıyorum
ve, soluyorum duvarda bir tabloda
ve fesleğen yaprağı rengi kalıyor geriye.
köpeğine ben bakıyorum artık,
alışkanlıkları değişmedi,
onunla aynı yatakta yatıyorum.
denize iniyorum,
Denizkızı resimleri çiziyorum kumlara.
ateşler yakıyorum.
gözlerimi dikip de ufka,
“beter aşığımdır yüreğime dönmeye”
içimde Denizkızı çoğaltıyorum.
hepsi de aynı kız.
laciverdinde gecenin,
yenilmeden ölümlere
hergün yaşamaya uyanıyorum.
Denizkızı şiirleri yazıyorum,
ve doldurup şişelere,
denizlere atıyorum.
yosunlar fesleğen fesleğen kokuyor,
ve yola çıkmak için yanına
Denizkızı’nı bekliyorum.
çünkü; herkesin yaşamında
herhangi bir zamanda,
ve herhangi bir yerde
karşısına çıkacak bir Denizkızı var,
..biliyorum...
artık,
Denizkızı
efsanelerine, inanıyorum.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın başkaldırı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yanılgı
Aysaclu
Presbit
Kırk Mum
Adı Güzel
Namus İşçisi
Yakışır Sana
Gazel
On Yedi Ağustos İki Bin Dört Salı
Kesik Elli Emine

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ayyüzlü


GÜRKAL GENÇAY kimdir?

1960 İSTANBUL DOĞUMLUYUM. ANNEM T. SANAT MÜZİĞİ YORUMCUSU AYDAN ÖRTÜLÜ, BABAM EVRENSEL GAZETESİ YAZARI ve GERÇEK SANAT YAYINLARININ SAHİBİ GÜNGÖR GENÇAY’DIR. * SEVGİLİYE GİZLİ MEKTUPLAR – 1996 Örtülü Sanat Yayınları * YARINLARI TÜKETMEK DÜNDEN – 1999 Örtülü Sanat Yayınları * KÖPEĞİNİZİ TANIYOR MUSUNUZ? – 2000 Erk Gurup Prod. VE * KÖPEKLERLE YAŞAMANIN 12 KOLAY YOLU – 2000 Erk Gurup Prod. ADINDA DÖRT KİTABIM MEVCUTTUR. ÖNÜMÜZDEKİ İKİ YIL İÇİNDE YAYIMLAMAYI DÜŞÜNDÜĞÜM ÜÇ KİTABIM ÜZERİNDE ÇALIŞMAKTAYIM. ÇEŞİTLİ GAZETE VE DERGİLERDE UZUN YILLAR YAZI YAZDIM. ERDEM YAYINLARI – YAPI KREDİ YAYINLARI VB. GİBİ BİRÇOK CİDDİ KURULUŞUN ÇIKARDIKLARI EDEBİYATÇILAR ANSİKLOPEDİLERİNDE İSMİM (biyografim) YER ALDI. 1996 YILINDA İSTANBUL’DA (bir yıllık) RADYO PROGRAMCILIĞI DENEYİMİM OLDU. KESK’E BAĞLI BİRLEŞİK TAŞIMACILIK ÇALIŞANLARI (BTS) SENDİKASININ ÜYESİYİM. VE BUNA KOŞUT, PİR SULTAN ABDAL K. DERNEĞİ – BEDENSEL ENGELLİLER DERNEĞİ – HABİTAT İZLEME GURUBU – BAĞIMSIZ HAYVAN PLATFORMU VB. GİBİ BİRÇOK DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTÜ İÇİNDE AKTİVİST OLARAK YER ALDIM. 22 YILLIK DEVLET MEMURUYUM. ATATÜRK HAVA LİMANINDA ÇALIŞMAKTAYIM. EMEKLİLİĞİMDEN SONRA “DEMOKRATİK TOPLUM PARTİSİ” NDE SİYASET YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUM.

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmed Arif - C.Bukowski - F.Nietzsche - B.Shaw


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © GÜRKAL GENÇAY, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.